Bölüm 14

3.8K 264 22
                                    

Yemekten sonra salonda oturuyorduk. Garry bilgisayarında bir şeyler yapıyordu. Biriyle yazıştığına emindim. Arada sırıtıyor, klavyenin tuşlarına hızla basıyordu.

-"Uykun gelmedi mi senin?" diye sordum rahatsız olarak.

-"Yooo" Kafasını bilgisayardan kaldırmadan cevap verdi.

-"Anlaşıldı."

Ayağa kalkıp mutfağa yöneldim. Bir kupa kahve hazırladım. İçine buzdolabında sakladığım uyku ilacından attım. Uykusuzluk çektiğimde kullanıyordum. Şimdi ise Garry' i uyutmam gerekiyordu. Çünkü Leon' la sabaha kadar sevişmek istiyordum. Yüzümde şeytani bir sırıtış ile ilacı attım ve karıştırdım. Sonra salona dönüp Garry' nin yanına bıraktım.

-"Bana söyleseydiniz ben yapardım efendim" diyen Leon' a ters ters baktım. "Af edersin" diyerek kızardı.

-"Afiyet olsun kardeşim"

-"Sen bana kahve mi yaptın? Hem de sen?" diyerek gözlerini ayırdı. Sırıtarak bardağı aldı.

-"Pişman olmadan içsen iyi olur. Yoksa ne olur ben bile bilemem"

-"Tamam tamam. Çok teşekkür ederim. Sen bir numarasın"

Leon kalktı ve mutfağa gitti. O da kendine içecek alıp gelmişti. İçim içimi yiyerek Garry' nin sızıp kalmasını bekliyordum. Bir süre sabırsızca televizyona baktım. Sonra gözüm sehpanın üzerine takıldı. İkisi de birebir aynı kupalardan içiyor ve bardakları yan yana bırakıyorlardı.

-"Leon?"

-"Buyurun?"

-"Ne içiyorsun?"

-"Kahve. Siz de... Yani sen de ister misin?" Yüzümü tuhaf bir şekle sokarak ona baktım. Hemen ayağa fırlayıp iki fincanı da elime aldım. İkisi de bol sütlüydü kahvelerin, yani aynıydı. Hangisi ilaçlı bilmiyordum.

-"Ah... Lanet olsun"

-"Ne oldu abi?"

-"Yok bir şey."

Fincanları bırakıp Leon' un yanına oturdum. 'Eğer kupalar karışmışsa...' diye düşünürken, Leon' un esnemeye başladığını gördüm. Kesin karışmıştı. Kolundan tutup kaldırdım ve odama götürdüm. Kapıyı kapatıp kilidi çevirdim. Bana anlamsızca bakıyordu.

-"Daha fazla bekleyemem. Senin sesini duymasını istemiyordum ama tahammülüm de kalmadı"

-"Anlayamadım?"

-"Boş ver."

Belinden tutup kendime yapıştırdım. Dudaklarımız buluştu.

-"Mmh" İniltisi beni ateşledi. Dudaklarını sertçe ısırmak istesem de kıyamadığım için sadece dişliyordum ve öpüyordum. Normalde sert ve vahşi öpüşmeleri severdim. Ama bunu onunla yaparsam dudakları morarırdı. Çünkü hassastı. Yavaşça gömleğimin düğmelerini çözmeye başladı. Ellerini tuttum ve dudaklarımı çektim.

-"Rayan ile yattın mı?" Yüzüme boş boş baktı. "Bana cevap ver. Benden başka kimsenin sana dokunmasına izin verdin mi?" Başını eğdi.

-"Hayır. Asla" Elimi çenesine atıp gözlerinin içine baktım.

-"Bana doğruyu söyle"

-"Zaten doğruyu söylüyorum"

Üzerindeki ince kazağı soydurdum. Başımı boyuna eğdiğimde Rayan ile olan film gözlerimin önüne geldi. Hırsla boynunu ısırdım.

-"AH!" Elini başıma attı ve saçlarımı sıktı.

Isırdığım yeri iyice emdim. Kesik kesik inliyordu. Sesi öyle hoşuma gidiyordu ki... Topladığı saçlarını çözdüm ve dağıttım. Onu yatağa ittim. Sendeleyip oturdu. Yüzüne bakarak soyundum. Üzerimde sadece baksırım kaldı. Onu omuzlarından nazikçe itip yatırdım. Ellerimi yumuşak teninde gezdirirken bir yandan da onu kokluyordum. 'Beni ye' diye beni çağırıyordu bu ten. Öpüp, emmeye başladım bedenini. Göğüs ucuna doğru yalayıp dişledim. Dilimle pembe göğüs ucuna darbeler indirirken ses çıkarmadığını fark edip başımı kaldırdım. Gözleri kapalıydı.

-"Leon?" Ses vermedi. "Leon beni duyuyor musun?" Derin bir iç çektim. "Hay aklımı sikeyim." Leon uyuyakalmıştı. Bende şişmiş halde mal gibi ortada kalmıştım. "Uyusan bile sana dokunabilirim" diyerek omzuna öpücük kondururken yaptığımın yanlış olduğunu hissettim. 'Niye böyle?' Daha evvel yattığım insanlar arasında uyurken becerdiklerim oluyordu. Neden ona dokunamıyordum o zaman? Anlam veremiyordum. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Öyle masumdu ki yüzü... Gülümsedim. Burnunu ve alnını öptüm. "İyi geceler bebeğim" diye fısıldadım ve banyoya gittim.

Candy Man IIWhere stories live. Discover now