Bölüm 48

2.8K 191 37
                                    

Bay Garry beni usul usul öperken onu hiç arzulamıyordum. Aksine beni öpmesi beni rahatsız ediyordu. Onu itmek, ağlamak istiyordum. Ona karşılık vermeyi kestiğimde geri çekildi.

-"Cevabını aldın mı?" dedi yüzümü okşayarak.

Gözlerim hızla doldu ve yaşlar yanaklarımdan süzüldü.

-"Ne yazık ki..."

-"Sorun ne?"

-"O... Beni sevmiyor."

-"Deli misin sen? Sana kör kütük aşık"

-"Öyle olsa beni aldatmazdı."

-"Leon... Bilmediğin şeyler var."

-"Ne mesela?"

-"Bak... İnsanlar sevdiklerini aldatabilirler. Bu sana çok aptalca gelebilir ama öyle. Aldatmak iki şekildedir; duygusal ve fiziksel. Abim seni delicesine seviyor. Bundan hiç şüphem yok. Ama söylesene sevgili olduğunuzdan beri kaç kez seviştiniz?"

-"Şey... Sadece bir kez."

-"Al sana kocaman bir sebep. Sana duyduğu açlığı başkasında gidermeye çalışıyor. Abim seks düşkünüdür. Bağımlılık gibi bir şey onda bu. Sen vermezsen başkasından alır. O bu şekilde yaşamaya alışkın. Üstelik ben onun ilk defa birine bu kadar değer verdiğini görüyorum Leon. Senden öncekiler hep geçiciydi. Sen farklısın anlamıyor musun? Burada oturup ağlayacağına kendine çeki düzen ver. Onu kendine çekmeye çalış. Onunla seviş. Senden başkasına gidemeyecek hale getir onu."

-"Peki ama nasıl yapacağım bunu?"

-"Sana yardım edeceğim."

Telefonunu eline aldı ve mesaj yazmaya başladı. Sonra ise soyunmaya... Ona şaşkınca bakıyordum.

-"Ne duruyorsun soyunsana."

-"Ne?"

-"Çivi çiviyi söker derler. Aldatılmanın nasıl can acıttığını aldatılmadan öğrenemeyecek. O yüzden soyun."

-"Hayır. Sizinle asla yatmam"

-"Offf. Senle ben arkadaş değil miyiz? Neden hala bana siz diyorsun ki? Ayrıca sevişmeyeceğiz. Sadece soyun. Sonra da koltuğa uzan. Ben sana bir örtü getireyim."

Kalkıp odama giderken dediğini yapıp soyunmaya başladım. Altımdaki baksırdan başka bir şey kalmadı üzerimde. Koltuğa uzandım. Odadan elinde bir örtüyle gelip üzerimi örttü.

-"Donunu da soy. Yere at."

-"Olmaz"

-"Ne diyorsam onu yap. Yoksa abimi kazanamazsın"

-"Peki"

Örtünün altından onu da soydum ve yere attım. Sırıttı.

-"Birazdan burada büyük bir kıyamet kopabilir. Ne olursa olsun gözlerini açma. Uyuyor gibi yap. Eğer beni dövmeye kalkarsa uyanmış gibi yaparsın. Ben ne dersem doğrula ve asla inkâr etme."

-"Ya her şey daha kötüye giderse?"

-"Gitmez. Bana güven"

Korkuyordum. Çok korkuyordum. Örtüyü omuzlarıma kadar çektim. Gözlerimi kapattım. Biraz sonra kapı gürültüyle yumruklanmaya başladı. Bay Garry gidip açtı. Gervase' ın öfkeli adımlarını duyuyordum. Gözlerimi kapalı tutmaya çalışıyordum. Ağlamamalıydım.

-"Bu da ne? Burada neler oluyor?"

-"Leon ile Tony konuşmuşlar. Tony ona aradan çekil demiş. Sevişmenizi detaylıca anlatmış. Çok üzgündü. Beni aradı. Bende biraz teselli ettim."

-"Böyle mi teselli ettin?"

-"Eh, nasıl derler? Yemeyenin malını-"

*GÜM*

-"AH!"

-"ŞEREFSİZ! ONA NASIL DOKUNURSUN?"

Yavaşça gözlerimi açıp doğruldum. Dönüp bana kısık bakışlarıyla baktı. Ellerinin titrediğini gördüm. Sessizce ona bakıyordum. Yanıma yaklaştı. Elini yüzüme uzattı ama geri çekti. Gözleri doldu. Yanakları ıslanırken hızla salondan çıktı ve evi terk etti.

Bay Garry' e baktım. Dudağının kenarından sızan kanı elinin tersi ile sildi ve yerden kalktı.

-"Merak etme. Aklı başına gelince ona bunların bir oyun olduğunu söyleyeceğim."

Giyinmeye başladı. Ben ise hala olduğum yerde oturuyordum. Gervase' i daha önce hiç bu kadar kırık dökük görmemiştim. Bakışları içimi öyle acıtmıştı ki... Yaşlı gözleri... Yeniden ağlamaya başladım. Onu kazanayım derken kaybediyor gibiydim. Neden Bay Garry' nin aklına uymuştum ki? Yanıma oturdu.

-"Ağlama. Giyin. Bu gece seni yalnız bırakmayacağım"

Candy Man IIWhere stories live. Discover now