Bölüm 19

3.6K 228 63
                                    


Ajansın bütün kadın çalışanları ağızları kulaklarında kıkırdaşıyorlardı. Yanlarına yaklaşıp sert bir sesle sordum.

-"Neler oluyor burada?"

Dönüp bana bakıp dağılmaya başladıklarında çembere aldıkları şeyi gördüm. Yerime çivilendim neredeyse. Genç adam bana bakıp gülümsedi ve elini uzattı.

-"Merhaba, Bay Rosswald siz misiniz?" Elini yavaşça tuttum, sıktı.

-"Benim"

-"Özgeçmişimi bıraktım ama sizi görmeden şirketten çıkmak istemedim. Bahsinizi çok duydum. Biraz vaktiniz var mı?"

-"Tabi buyurun. Ofisime geçelim" Kapımı açıp, geçmesi için bekledim. Yeniden gülümsedi ve içeri yöneldi.

-"Teşekkür ederim."

Masama geçip, koltuğa yerleştim. Kitlenmiş vaziyette ona bakıyordum. Onun gibi birisine daha evvel rastlamamıştım. Giydiği dar gömlekten tüm hatlarını seçebiliyordum. Ölçüleri mükemmeldi. Cam mavisi gözlerinde ışıklar oynaşıyordu. Gökten filan mı düşmüştü bu herif?

-"Sizinle çalışmak için can atıyorum" derken öyle bir gülümsedi ki, biraz daha aval aval baktım. Sonra kafamı hızlıca sağa sola salladım.

-"Özgeçmişinizi görebilir miyim?" diyerek önümdeki evrakları öylesine kurcalamaya başladım.

-"Personel müdirenize bıraktım efendim."

-"Anladım"

Telefona uzanıp, personel müdürünü aradım. Diğer yandan ona sordum.

-"İsminiz neydi?"

-"Tony Leighton"

-"Tony Leighton' un dosyasını gönderir misiniz, Bayan Angelheart?"

-"Hemen efendim."

Telefonu kapadığımda kapım tıkladı ve açıldı. Leon içeri girdi. Tony ile bakıştılar.

-"Özür dilerim geciktim" diyerek Tony' nin karşısına geçip oturdu.

-"Bir şey içer miydiniz Bay Leighton?" dedim. Dönüp bana bakıp yeniden gülümsedi.

-"Kahve alabilirim."

-"Leon..." dememle ayağa kalktı.

-"Hemen efendim."

Tam kapıdan çıkıyordu ki Tony' nin sözlerine takıldı.

-"Sizi daha farklı biri olarak düşünmüştüm Bay Rosswald. Söylenenler tamamen yalanmış. Bu kadar hoş, karizmatik biri beklemiyordum açıkçası."

Ona mütevazı bir şekilde gülümseyip Leon' a baktım. Kapıyı yarı açmış, dik dik Tony' e bakıyordu. Sonra o bakışlar bana döndü. Hiçbir şey demeden çıkıp gitti.

Leon gittikten sonra personel müdürünün sekreteri dosyayı getirdi. Kapıdan çıkarken Tony' e bakıp alt dudağını dişledi. Bu herifi alıp almamak konusunda tereddüte düştüm o an. Şirketi karıştıracak gibi duruyordu.

Evraklarını inceledim. Öz geçmişinde tanınmış markalarla çalışmıştı. Çıktığı ajanslarda sağlam yerlerdi.

-"Bizimle çalışmak isteme nedeniniz nedir?" diye sordum. Gözlerini gözlerime dikti. "İsminiz"

Kaşlarımı çattım. Anlamamıştım. "Yani sizi görene kadar sadece piyasada ki isminizle ilgileniyordum. Ajansınızın namı büyük. Sizin de öyle. Fakat şuan düşüncelerim daha da değişti. Sizinle çalışmak benim için bir onurdur."

Kapı açıldı ve Leon elinde tepsiyle içeri girdi. Bana sidikli çayımı uzattıktan sonra Tony' e yöneldi. Tam tepsiyi uzatmıştı ki kahve fincanı tepside kaymaya başladı.

-"Dikkat et!" dediysem de olacakları engelleyemedim. Tony elini fincana henüz uzatmıştı ki, fincan tepsinden düşüp üzerine dökülüverdi.

-"Ah! Yandım!"

Leon bir adım geri sıçradı.

-"Özür dilerim."

Leon'a göz ucuyla baktım. Gözlerinde memnun bir ifade vardı. Tony kahve olmuş gömleğimi çıkardı.

-"Banyomu kullanabilirsiniz" diyerek ona elime banyoyu gösterdim.

-"Teşekkür ederim."

O banyoya yönelirken Leon arkasından dik dik bakmaya devam ediyordu. Sonra fincanı topladı ve tepsiye attı.

-"Bunu neden yaptın?" diyerek kaşlarımı çattım. Yüzüme bakmadan cevap verdi.

-"Sadece bir kazaydı. Bilerek yapmadım."

-"Öyle mi?"

-"Evet efendim."

Tony yarı çıplak bir vaziyette banyomdan çıktı. Kotunu da soymuştu. Üzerinde sadece baksırı vardı.

-"Asistanım adına özür dilerim" dediğimde gülümsedi.

-"Hayır, benim hatam. Lütfen ona kızmayın. Kahve kayarken yakalayamadım."

-"Leon!" Sert sesimle bana dönüp baktı. "Bay Leighton' ın beden ölçülerini öğren ve gidip giyecek bir şeyler ayarla."

-"Hayır, gerek yok" diyen Tony' e tek kaşımı kaldırarak baktım.

-"Bu şekilde nasıl gideceksiniz ki? Şirketten tek parça çıkamazsınız. Bizim elemanlar sizi yer" dediğimde kahkaha attı. Bende eşlik ettim. Leon' un hala kıpırdamadığını görerek ona döndüm. "Leon ne bekliyorsun?"

-"Af edersiniz. Hemen hallediyorum" diyerek eline bir kâğıt kalem aldı. Tony ona ölçü yazdırırken ellerimi çenemin altına koymuş düşünüyordum. Dün akşam bir söz vermiştim vermesine ama böyle bir piliç varken elimin altında sözümü ne kadar tutabilecektim?

Candy Man IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin