Bölüm 5

4.2K 272 71
                                    

Ona ne cevap vermeliydim? Chris' ten hoşlanıyordum ve kaybetmek istemiyordum. Yani sanırım...

-"Aramızda bir şey yok. O sadece basit bir çalışan o kadar"

-"BEN DE YEDİM!" Bağırınca sinirlenmeye başladım.

-"Bağırma!"

-"Ona nasıl baktığını gözlerimle görüyorum. Bana bile öyle bakmıyorsun!"

-"Nasıl bakıyormuşum?"

-"Ona... Ona..." Chris'in gözleri doldu. "Ona aşıkmışsın gibi..." Sonra elini ağzına kapayıp içeri koştu. Ağlaması canımı yakmıştı. Kendimi kötü hissetmiştim. Ama kalkıp peşinden gitmek yerine şok içinde oturuyordum.

-"Ben? Leon? Daha neler..." diyerek alay ettim. Ama Garry de sürekli Leon' u sevdiğimi söylüyordu.

          Leon, kimsesizler yurdunda büyümüş biriydi. Yetişkin olup oradan ayrıldığında ilk iş başvurusu yaptığı kişi bendim. Özgeçmiş denen şeyden bile bihaberdi. Gazetedeki ilanımı görünce çıkıp gelmişti. Üstü başı özensiz ve ikinci eldi. Ona ailesini sorup da, yurt çıkışlı olduğunu öğrendiğimde öyle üzülmüştüm ki... Oradaki çocuklar için çok ama çok üzülüyordum. Çünkü insanın sahip olabileceği en değerli şey, bir anne, bir baba ve kardeşti. Bunlar olmazsa sevgiye dair hiçbir şey öğrenemezdiniz. Çünkü sizi gerçekten sevebilecek tek insanlar onlardı. O an bir söz vermiştim; onu hep koruyacaktım. Ne olursa olsun onu kimsenin incitmesine izin vermeyecektim. Elbette onu seviyordum ama o biçimde değildi. Yani eskiden öyleydi. O zamanlar ona dokunmuyordum. Şimdi ise dokunmak için deliriyor, biri ona yaklaşsa kuduz köpek gibi köpürüyordum. Bu kıskançlık mıydı? Yoksa koruma içgüdüsü mü?

Chris içeriden geri gelmedi. Bende koltuğa uzandım ve düşüncelerimle boğuşurken gözlerimi kapattım.

...

Yemek kokularıyla gözlerimi açtım. Uyuya kalmıştım. Üzerimi biri örtmüştü. Akşam olmuştu. Salon karanlıktı. Mutfaktan sesler geliyordu. Chris yemek yapıyor olmalıydı. Yavaşça kalktım. Ağrılarım çok artmıştı. Ağır adımlarla mutfağa yöneldim. Önünde Lindie' nin pembe dantelli mutfak önlüğünü takmış bir Leon bulmayı beklemiyordum. Öyle tatlı görünüyordu ki... Güldüm. Sesimle dönüp bana baktı.

-"Uyanmışsınız"

-"Hoş geldin" Yanına yaklaşıp yanağını seslice öptüm. Sonra ne yaptığımı fark ettim ve yutkunarak ondan uzaklaştım. "Garry nerede?"

-"Banyoda efendim."

-"Sana bir şey yapmadı değil mi?"

-"Hayır efendim."

Yemek masasına oturdum. Onu yemek yaparken izlemek istiyordum. Bu arada aklıma Chris geldi.

-"Christian nerede?"

-"Bilmiyorum. Evde değil."

-"Ona evine git demiştim. Sanırım evine gitti" diye mırıldandım. "İşler yolunda mı?"

-"Evet efendim. Herhangi bir sıkıntı yok. Alejandro sizi ziyarete gelecekmiş. Birkaç model daha geleceklerini bildirdiler."

-"Tamam"

Garry duştan çıkınca yemekler hazırdı. Hep beraber yemek yiyip işlerden konuştuk. Yemekten sonra evim oyuncularla doldu taştı. Hepsi de çiçek getirmişti. O kadar kalabalıktı ki ev, mutfaktan sandalye getirseler de yetmemişti ve kucak kucağa oturmuşlardı. Yeni çekimlerden, çekim esnasındaki aksaklıklardan, başlarına gelen komik şeylerden bahsedip beni neşelendirdiler.

-"Geldiğiniz için teşekkür ederim çocuklar."

Hepsi bana tek tek gülümsedi. Onlar gittiğinde Rayan gelmişti. Leon ile yan yana oturuyorlardı. O da çiçek getirmişti. Niyeyse bir onu gördüğüme sevinememiştim.

-"Seni çok özledim habibi" dedi Leon' a. Kaşlarımı çattım. Garry bana baktı. Leon bir şey söylemedi. Rayan onun elini tuttu. "Bu gece geleceksin benimle, değil mi?"

-"Ne oluyor?" diyerek Garry araya girdi.

-"Bay Habib Leon' u seviyor" dedim kindar çıkmaması için çabaladığım ses tonumla. Rayan bana gülümsedi.

-"Aiwa. Hem de çok"

-"Çıkıyor musunuz?" Benden çok Garry sinirlenmiş gibiydi.

-"Hayır. Güzel çiçeğimi hala ikna edemedim" Leon' un elini öptü. Öyle bir öptü ki resmen yedi.

-"ABİ!" Garry bana dehşet içinde bakıyordu. Kaşlarımı kaldırıp indirdim ve bakışlarımı kaçırdım. İyice sinir olmuştum. Ama kibar olmalıydım. Leon da ondan hoşlanıyordu. Biliyordum. Ona hediyeler almasını ve ilgilenmesini sevdiğini söylemişti. Öyleyse buna ses etmek haddime düşmezdi.

-"İzninizle"

Kalkıp mutfağa gittim. Camı açıp temiz bir nefes çektim. '1... 2... 3... 4... 5...' Sakin olmalıydım. Hem niye sinirleniyordum ki? Garry peşimden mutfağa geldi.

-"Böyle bir şeye nasıl müsaade edersin?" Yanıma gelip durdu. Dışarı bakıyordum.

-"Neden etmeyeyim? Bu onun özel hayatı. Rayan' dan hoşlanıyor. Bu durumda bana laf düşmez. Hem ben kimim ki?"

-"Abi! Ne demek Rayan' dan hoşlanıyor? Hani sizin ilişkiniz vardı?"

-"Bizimkisi sadece seks yapmaktan ibaretti. Rayan onu seviyor"

-"Peki ya sen? Sen onu sevmiyor musun? Onu kimseye vermemek için çabalamıyor muydun? Bana bile dokundurtmazken, o herifin gözünün önünde ona dokunmasına nasıl dayanabiliyorsun?"

-"Kes artık..." diye mırıldandım ve gözlerimi kapadım. "Benim kimseyi sevecek kadar bir kalbim yok. Ben sadece kullanır atarım."


(Y.N: Son zamanlarda yorumlarda küfür içerikli yorumlar arttı. Karakterle olan iç muhakemenizi mümkün mertebe lütfen içinizde tutun. Karakteri sevmek zorunda değilsiniz. Yine kızın, yine eleştirin.Sadece küfür etmemenizi rica ediyorum. Saygılar, hürmetler...)

Candy Man IIWhere stories live. Discover now