Bölüm 39

3K 187 43
                                    

Leon ile bakıştık. Mesajı o da görmüştü. Bakışlarımı kaçırdım. Telefonu elimden attım.

-"Ben... Yemekleri pişireyim" diyerek hızla üzerimden kalktı.

Arkasından yumruklarımı sıktım. Derin bir iç çektim ve başımı geriye yasladım. Onunla sadece Leon' un siluetiymiş gibi sevişmiştim. Oldukça iyiydi ama... Ama benim istediğim... O geceyi yeniden düşününce, canım çok yanmıştı seviştikten sonra. Leon olmadığını fark etmemle kalbim paramparça olmuştu. Ama istemeden onu kendime aşık etmiştim. Ona 'olmaz' dediysem de Leon kadar inatçıydı.

-"Offfff"

Ayağa kalkıp mutfağa gittim. Leon tamamen düşüncelerinde kaybolmuş gibiydi. Yanına yaklaştım.

-"Leon... Bak... Bunu nasıl açıklamam gerektiğini bilmiyorum"

-"Gerek yok. Dün gece söylediklerimin arkasındayım. Kimle istersen olabilirsin"

-"Peki, canın yanmıyor mu bunu söylerken bile?"

Bana cevap vermedi. Pişirdiği yemeği karıştırmaya devam etti.

-"Gidecek misin?"

-"Evet" Söylediğim şey ile bir an dondu kaldı. Ama bana bakmadı. Sonra işine devam etti. "Bir şey demeyecek misin?"

-"Hayır. Ben... Yemekten sonra evime geçeceğim."

-"Tamam. Sen bilirsin. Yemek için de teşekkürler"

Yemek saatine kadar bir daha konuşmadık. Mutfaktan salona gelmedi. Eğer ağlıyorsa onu öyle görmek istemediğim için yanına gitmiyordum da. Yemek için seslendiğinde yanına gittim. Ağlamış gibi görünmüyordu. Rutin bir şekilde yerime geçtim. Yemek süresince tek kelime bile etmedi.

Yemekten sonra üzerimi giyindim ve salona geri döndüm. Koltukta oturuyor televizyona bakıyordu.

-"Seni evine bırakmamı ister misin?"

-"Gerek yok. Kendim giderim. Sen gecikme çık"

Yine yüzüme bile bakmıyordu. Ona aldırış etmeden evden çıktım. Halletmem gereken mesele önemliydi benim için. Kimsenin kalbini kırmak istemiyordum artık. Çünkü acısı çekilir gibi değildi. Kıran da kırılan da bedel ödüyordu üstelik.

Mesajdaki adrese vardığımda endişeli ve huzursuzdum. Merdivenleri tırmanıp kaldığı kata çıktım. Kapısını çaldım. Çok bekletmeden açtı. Şok içinde yüzüme baktı.

-"B-Bay Rosswald!"

-"Merhaba"

-"Geleceğinizi tahmin bile etmiyordum. Geçin lütfen."

-"Teşekkür ederim.

Bana eliyle salonunu gösterdi. İlerledim. Açık turuncu, modern tarzda mobilyaları vardı. Etrafıma bakınmaya devam ettim. Henüz yanıma dönmemişti. Dev ekran televizyonu, ray sistemli kumandalı perdeleri, rahat yumuşak koltukları, tavanda asılı kocaman avizesi, el dokuması halısı... İyi kazanıyordu demek ki... Ben etrafı incelerken neden hala yanıma dönmediğini merak ediyordum. Sıkıntıyla iç çekerken koltuğa iyice yayıldım.

Az sonra üzerini değiştirmiş, saçlarını düzene sokmuş bir şekilde yanıma gelip oturdu. Oturuşu bana dönüktü. Gözlerinin içi parlıyordu bana bakarken.

-"Nasılsınız?" diyerek gülümsedi.

-"İyiyim. Ya sen?"

-"Sizi görene kadar berbattım. Ama şu an ellerim bile titriyor sevinçten"

Başımı aşağı yukarı sallayarak yüzümü çevirdim.

-"Bir şeyler içmek ister misiniz?"

-"Evet, lütfen."

-"Hemen geliyorum"

Hızla kalkıp gitti. Beni çok bekletmeden bir şişe şarap ve iki kadehle yanıma döndü. Kahve filan getireceğini düşünmüştüm.

-"Buyurun" diyerek kadehimi doldurup uzattı.

-"Teşekkür ederim"

-"Şerefe" Kendi kadehini de doldurup, kadehime vurdu ve sırıttı.

-"Seninle konuşmam gereken bir husus var" deyip, bir yudum çektim.

Yanıma iyice yaklaştı. Bir elini bacağıma koydu ve gözlerime tutkuyla baktı.

-"Konuşmasak olmaz mı? Sadece..." Elini bacağımın iç kısmında gezdirdi ve önümü okşadı. "Sadece birbirimize dokunsak?"

Elini ittirdim.

-"Benim sevgilim var"

-"Evet biliyorum. Birden fazla sevgilin var."

O öyle söyleyince Leon' dan bahsetmekten vazgeçtim. Artık ciddi bir ilişkimin olduğunu anlatırsam tuhaf karşılanacağımı, en kötüsü de benimle alay edeceğini düşündüm. Belki saçma bir fikirdi ama öyle düşünüyordum. Hem onu sırf ciddi ilişki kuramadığım için reddetmiştim. En azından o öyle biliyordu. Üstelik birçok sevgilim olduğunu hava atarcasına söylemiştim. Şimdi tüm karizma yerle bir olacaktı.

-"Seninle olamam" dedim en sonunda.

-"Neden? Diğerlerinden ne eksiğim var?"

-"Tony... İşleri zorlaştırıyorsun."

-"Seni istiyorum."

Candy Man IIWhere stories live. Discover now