Bölüm 15

4.3K 236 45
                                    


Sabah gözlerimi açtığımda yanımda yoktu. Onu göremeyince tuhaf bir boşluk hissine kapılsam da, kahvaltı hazırladığını düşünerek kendimi avutmaya çalıştım. Kalkıp üzerimde pijamalarla mutfağa yöneldim. Garry elinde gazeteyle oturuyordu. Sofra hazırdı. Ama Leon yoktu.

-"Günaydın abi"

-"Günaydın" Masaya geçip oturdum. Biraz bekledim ama Leon ortaya çıkmadı. Garry sandalyesinden kalkıp bana çay doldurdu. "Leon yok mu?"

-"Hayır. Kahvaltıyı hazırlayıp evine gitti."

-"Anladım."

Keyfim kaçmış bir halde kahvaltımı yaptım. Şirketin yolunu tuttum. Odama girdiğimde de durum aynıydı Leon yoktu. Masama yerleşip rutin işlerime başladım. Bir saat sonra iyice sıkılmıştım onu beklemekten. Telefonumu çıkarıp aradım. Hemen açtı.

-"Buyurun Bay Rosswald?"

-"Neredesin sen?! Neden işe gelmiyorsun? Bana siz deme demiyor muyum ayrıca?!"

-"Biliyorsunuz ben istifa ettim efendim. Şirkete gelmem için her hangi bir sebep yok."

-"Demek öyle?"

-"Üzgünüm"

-"Bu benimle çalışmak istemediğin anlamına mı geliyor?"

-"Hayır ama..."

Telefonu yüzüne kapattım. O 'ama' dan sonra gelecek hiç bir bahaneyi duymak istemiyordum. Dün gece beni bırakamayacağını söylediğinde işe geri döneceğini sanmıştım. Yanılmışım. Peki, o zaman neden gelmişti dün gece? Beni seviyorsa yanımda olmalıydı. Sıkıntıyla işlerime geri döndüm.

Öğleden sonra Candy Man'e geçtiğimde hiç istemediğim biri odamın önünde beni bekliyordu.

-"Bay Habib?" diyerek sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.

-"Merhaba Bay Rosswald."

-"Beni mi bekliyorsunuz?"

-"Evet. Sizinle konuşmam gereken önemli bir konu var"

-"Buyurun lütfen"

Beraber ofisime geçtik. Masama yerleştim. O da koltuğa kuruldu. Ellerimi çenemin altında birleştirdim ve direk yüzüne baktım.

-"Mesele nedir?"

-"Leon." Aniden tepem attı. Derin bir nefes çektim.

-"Ne olmuş Leon' a?"

-"Dün gece artık benimle görüşmek istemediğini söyleyerek beni eve almadı."

-"Bundan bana ne? Çalışanlarımın özel hayatları beni ilgilendirmez"

-"Emin misiniz?" Bana imalı bir bakış attı. "Bana rest çekmesinde sizin bir payınız yok yani?"

-"Bu da ne demek oluyor? Hangi cüretle bana hesap sormaya kalkıyorsun!" Elimi masaya vurdum.

-"Lütfen sakin olun. İki medeni insan gibi konuşuyoruz."

-"Haddinizi bilin Bay Habib. Size dediğim gibi çalışanlarımın özel hayatları beni hiç ilgilendirmez. Sizi istemeyen birinin peşinde kuyruk olmaktan da vazgeçseniz iyi olur. Yoksa istemediğiniz şeyler yaşayabilirsiniz."

-"Beni tehdit mi ediyorsunuz?"

-"Ne olarak anlamak isterseniz artık. Şimdi çıkın lütfen. İşim gücüm var benim. Sizle ve zırvalıklarınızla çöpe atacağım bir dakikam bile yok"

Rayan sinirle ayağa fırladı.

-"İstifa ediyorum."

-"İstifa edemezsiniz. Ederseniz tazminat ödeyeceğinizi biliyor olmanız gerekiyor"

-"Umurumda bile değil. Burada daha fazla kalamam! Üstelik söz verdiğiniz filmi bile çekmediniz."

-"Çekimleri durduran ben değilim. Leon' u ağlatan sizsiniz. Daha fazla canımı sıkmayın" Dişlerimi sıkmaya başlamıştım ve kendimi zor tutuyordum.

-"Size istifa mektubumu yollarım. Tazminatı neyse de öderim. Hoşça kalın!"

Kapıyı çarpıp gitti. En nefret ettiğim şey kapıların çarpılmasıydı. Barut gibi dolmuştum ve sinirimi atmaya ihtiyacım vardı. Telefonuma sarıldım.

-"Buyurun efendim?"

-"Bana Andre' yi gönderin!"

-"Hemen efendim"

...

Andre'yi masama yatırmış hırsla gibi beceriyordum. Ufak tefek biriydi. Tiz sesini seviyordum. Süt gibi beyaz teninde kırbaç izleri açmak hoşuma gidiyordu. Ağzını ve ellerini bağlamıştım. Bir yandan kırbaçlıyor bir yandan hırsla beceriyordum. Sonunda tatmin olduğumda içinden çıktım ve prezervatifi attım. Ağzını çözdüm. Aletimi ağzına uzattım. İtiraz etmeden ağzına aldı. Bir kere de ağzına geldikten sonra ellerini de çözdüm. Onu kollarından tutup kaldırdım.

-"Her zaman ki gibi harikaydın bebeğim" diye fısıldadım. Bana gülümsedi.

-"Siz de öyle. Bir daha ki seferi sabırsızlıkla bekliyorum"

Dudaklarını dudaklarıma uzattı. Parmaklarımı dudaklarına bastırdım ve geri çekildim.

-"Banyomu kullanabilirsin" dedim ve koltuğa oturdum.

-"Teşekkür ederim"

O masadan aşağı zıplarken son kez kalçasına sertçe vurdum. Bu ufak bedeninde böyle güzel bir kıçı olduğuna onu ilk gördüğümde ihtimal vermemiştim. Tadına bakmak istediğimde ise gördüğüm şey inanılmaz derecede enfesti.

Üzerimi düzeltip, kapının kilidini açtım. Masama yerleştim. Biraz sonra kapı tıkladı ve açıldı. Leon içeri girdi. O anda Andre banyodan çıktı ve birbirlerine baktılar.

Candy Man IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin