Bölüm 21

3.5K 208 46
                                    


Bana kahve getirdikten sonra ona düzenlenmesi gereken dosyaları verip, nasıl yapacağını anlattım. Algısı çok açıktı ve bana asla bir şeyi ikinci kere tekrar ettirmiyordu. Öğle yemeğine de beraber çıktık. Yemeğimi didiklerken aniden elimi kavradı.

-"Neyiniz var?"

Kafamı kaldırıp yüzüne ancak o an baktım. Elimi çektim.

-"Bir şey yok."

-"Bir iki gündür çok keyifsizsiniz. Hasta mısınız?"

-"İyiyim."

-"Bana anlatabilirsiniz. İyi bir dinleyiciyimdir"

Gözlerimi gözlerine diktim. Samimiyetine inanmak istiyordum. Ama inanmıyordum.

-"Yemeğini bitirdiysen kalkalım. İşimiz çok"

-"Emredersiniz."

...

Candy Man' e geçtiğimizde Tony ağzı açık bir halde arkamdan ilerliyordu.

-"İnanamıyorum. Burası size mi ait?"

-"Evet"

-"Oh... Bu harika. Filmlerinizin hepsini izledim." O anlatmaya ve konuşmaya devam ederken, etrafımdakilerin selamlarına karşılık veriyordum. Garry gülümseyerek kapıma doğru geliyordu.

-"Bende sana geliyordum abi"

-"Abi mi?" Tony hayret nidasına engel olamamıştı.

-"Gel" diyerek kapımı açtım ve masama yöneldim.

Garry Tony' e baktı. Tony elini uzattı.

-"Ah, af edersiniz kendimi tanıtmadım. Tony Leighton. Bay Rosswald ile çalışıyorum. İşe yeni başladım."

-"Yeni oyuncu mu?" diyerek bana döndü Garry. Diğer yandan Tony' nin elini sıkıyordu.

-"Hayır model, ajanstan."

-"Ben de Garry Rosswald. Memnun oldum" Garry' nin yüz ifadesi hiç de memnun olmuşa benzemiyordu.

-"Bende memnun oldum" dedikten sonra Tony yanıma yanaştı. "Evet, burada ne yapacağım efendim. Emirlerinizi bekliyorum."

Garry kaşlarını çatarak ellerini masaya vurdu.

-"Konuşmamız gerekiyor patron. Hemen."

-"Mesele nedir?"

-"Özel"

Garry' nin yüzüne bakmaya devam ederek konuştum.

-"Tony bana papatya çayı getirir misin?"

-"Tabi efendim."

Tony çıktıktan sonra Garry arkasından gözlerini kısarak baktı. Sonra bakışları delici bir hal aldı ve o bakışlar bana döndü.

-"Leon' u aramak yerine, boşluğunu doldurabileceğin başka bir süper sarışın mı buluyorsun? Sana inanamıyorum!"

-"Aramadığımı nereden biliyorsun?" Sakinliğimi koruyordum.

-"Arasaydın ona ulaşırdın. Demek ki her şey elde edinceye kadarmış."

-"Özel hayatıma burnunu sokma. Sürekli arıyorum, evine gidiyorum. Daha ne yapmam gerekiyor ha?! Onu ben kovmadım. Kıracak hiçbir şey yapmadım. Kötü bir söz söylemedim. Hiçbir şeyi bilmeden bana hesap sormaya kalkma!"

-"Leon' un yerine başkasını koyamazsın"

-"Sen beni nerenle dinliyorsun söylesene? Tony model! Asistan değil"

-"Öyleyse burada işi ne?"

-"İşlerimi yetiştirmem için bana yardım ediyor. Defilesine gidebilmem için. Hepsi bu."

Garry ellerini masadan çekti. Kapıya yönelirken seslendim.

-"Leon seninle iletişime giriyor değil mi?" Bana cevap vermedi. Yüzünü de dönmedi. Kapıyı açtı. Tam çıkarken duraksadı.

-"Bay Rosswald beni sorarsa iyi olduğumu söyleyin. Merak etmesin, sadece birkaç günlüğüne kafamı dinlemeye gidiyorum dedi. Tabi sen bana bunu günler sonra ancak soruyorsun" dedi ve gitti.

Başına bir şey gelip gelmediği konusunda kendi kendimi yerken, polise gitmemek için kendimi zor tutarken, o tatile çıkmıştı öyle mi? Hem de bir not, bir mesaj hiçbir şey bırakmadan. Garry ile iletişime gireceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Bunu düşünsem Garry' i sıkıştırır yerini öğrenirdim ve elbette peşine düşerdim. Şimdi ne yapacaktım? Bir yanım kırgındı. İçimden bir ses 'git konuş' derken, başka bir ses 'gitme, sana haber bile vermeden çekip gitti' diyordu. Beklediğim sadece 'beni merak etme, yakında döneceğim' tarzında bir nottu oysa. Suçsuz yere cezalandırıyordu beni. Hiç hakkı olmadığı halde...

Tony çayımı getirdikten sonra zor bela işlere döndüm. Tamamen dağılmıştım. Bir yandan ona rapor yazdırıyor öte yandan hala düşünüyordum.

-"Bay Rosswald? Bay Rosswald?"

Omzuma koyduğu eliyle irkildim.

-"Hm?"

-"Neden durdunuz? Rapor bu kadar mı?"

Elimle şakaklarımı ovaladım.

-"Dalmışım"

-"Başınızı ovmamı ister misiniz?"

-"Çok iyi olur"

Bilgisayarı kucağından indirip, koltuğun arkasına geçti. Gözlüğümü çıkardım. Ellerini şakaklarıma yerleştirip nazik ve oval hareketlerle masaj yapmaya başladı. Gözlerimi kapattım. Masaja devam ettikten bir süre sonra elleri omuzlarıma kaydı.

-"Her yeriniz tutulmuş"

Elleri omuzlarımda hareket ettikçe rahatlıyordum. Sonra kulağıma bir şey değdi ve gözlerimi açtım.

-"Akşam ne yapıyorsunuz?"

Candy Man IIWhere stories live. Discover now