Bölüm 42

2.8K 178 34
                                    

Gülsem mi, şaşırsam mı bilemedim. Kaşlarımı çatmaya devam ederek kravatımı düzelttim.

-"Beni mi?" diyerek teyit etme ihtiyacı hissettim.

-"Evet, sizi" dedi adam. "Patronunuz gelsin hemen sözleşmeyi imzalayalım."

-"Pardon ama ben model değilim" Çok ama çok eğleniyordum.

-"Olamaz! Bu imkânsız. Çünkü fiziğiniz muhteşem" Bu kez de yanlarında gelen kadın konuşmaya başlamıştı. Adam sözlerini onayladı.

-"Kesinlikle. Model olmasanız bile sizinle çalışmak istiyoruz. Bu arada..." Saatine baktı. "Bay Rosswald nerede?"

Tek kaşımı kaldırarak sırıttım.

-"Tam karşınızda"

-"Ne?!" Üçü birden aynı nidayı kopardı.

-"P-Pardon... Şey, bize sizi biraz farklı anlatmışlardı da..." dedi kadın kekeleyerek. Yeniden sırıttım.

-"Nasıl anlatmışlardı?" dedim arkama iyice yaslanarak.

-"Şey... Neyse... Boş verelim."

Karşılarında eski halimi beklediklerine emindim. Ama nezaketten bir şey dememişlerdi.

-"Bay Rosswald... Buna inanamıyorum. Münasebetimi mazur görün ama gerçekten modellere taş çıkaracak bir fiziğiniz var. Sizinle çalışmak konusunda ısrar ediyorum."

-"İltifatlarınız için teşekkür ederim. Ama sizinle çalışacak ne kabiliyetim, ne tecrübem var. Poz vermeyi bile bilmem. Bu işler bana göre değil."

-"Merak etmeyin size yardımcı olacağız. Yeter ki evet deyin"

-"Pekâlâ, biraz düşüneyim"

İş çıkışında bile hala sırıtıyordum. Ünlü takım elbise üreticilerinden birinin yeni yüzü olmuştum. Yarın hemen çekimlere başlayacaktık. Keyifli bir şekilde spor salonunun yolunu tuttum.

Koşu bandında adımlıyordum. Spor hocam gelip aletin düğmelerine bastı.

-"Bu hızda kaplumbağa sizden hızlı. Biraz daha asılın."

-"Hey! Yeni başladım."

-"Isınmayı çoktan geçtiniz. On beş dakikadır aynı tempodasınız. Arttırma zamanı" Başladı beni koşturmaya. "Tempo tempo! İşte böyle!"

-"Göt deliği!"

O yanımdan uzaklaşırken nefesimi kontrolde tutmaya çalışıyordum. Yanımdaki koşu bandına biri çıktı.

-"Selam"

Dönüp baktım.

-"Tony?!"

-"Bu kıyafetler sana çok yakışmış" diyerek bandını çalıştırdı.

-"Burada ne arıyorsun?"

-"Senin vücudunu gördükten sonra bende spora başladım. Ne tesadüf ki aynı salondaymışız"

Bana hiç de tesadüf gibi gelmemişti. Beni gördüğüne şaşırmamıştı bile. Onunla uğraşmak istemediğim için sporuma devam ettim.

Kotamı doldurduğumda soyunma odasına yöneldim. Duş alıp dolabımın kapaklarını açtığımda, o da elinde havlusuyla odaya geldi.

-"Beni gördüğüne sevinmemiş gibisin" diyerek üzerindeki atleti çıkardı.

-"Sevinmeli miydim?" Ona aldırış etmeden altıma bir şeyler çektim. Saçlarımı kurulamaya giriştim.

-"Dün geceden sonra aramızda bir şeyler değişir sanmıştım"

-"Ha dün gece deyince..." Ceketimin cebinden çek defterimi çıkarıp ufak bir miktar yazdım. Ona uzattım. "Bu senin"

-"Bu ne?" Kaşlarını çattı.

-"Dün gece için"

-"Beni ne sanıyorsun?!" diyerek havlusunu fırlattı. Çeki cebine sıkıştırıp giyinmeye devam ettim. "Gervase! Ben senin eskortun değilim!"

-"Ben öyle bir şey iddia etmedim"

-"O zaman neden bana böyle bir şey veriyorsun?!"

-"Yaptığının bir karşılığı olarak kabul et."

-"Benim karşılık olarak beklediğim böyle bir şey asla değil!" Cebine sıkıştırdığım çekip çıkarıp parçalara böldü ve savurdu.

Aynanın karşısında kravatımı takarken aynadaki aksından her şeyi görüyordum.

-"Benden ne istiyorsun o zaman?" Gözlüğümü taktım ve ona döndüm. Yanıma yaklaştı.

-"Sana ne istediğimi ilk sevişmemizde söyledim"

-"Olmaz"

-"Neden?"

-"Benden duygusal bir ilişki istiyorsun. Böyle bir şeyi kabul edemem"

-"Benden hiç mi hoşlanmıyorsun? Ben..." Gözleri doldu. Yumruklarını sıktı. "Bana dokunuşların... Öyle içtendi ki..."

-"Hayatımda birden fazla insan var. Ben tek bir kişiye bağlı kalabilecek bir adam değilim. Üzgünüm"

Kapıya doğru yürüdüğümde kolumu tuttu.

-"Sana sormak istediğim bir şey var."

Omzumun üzerinden ona baktım. Başı eğikti.

-"Sor"

-"Leon... Onunla ne tür bir ilişkin var?"

Candy Man IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin