Bölüm 16

3.9K 238 34
                                    


Leon' un suratı aniden kızardı. Andre ona gülümsedi ve odadan çıktı. Leon başını eğdi. Hiç konuşmadı.

-"Burada ne arıyorsun?" diyerek geriye yaslandım. Hala bozuk atıyordum.

-"Konuşmak için geldim"

-"Otur"

-"Hayır. Sanırım... Yanlış bir zamanda geldim. Özür dilerim"

-"Önemli değil. Otur"

-"Sonra da konuşabiliriz" diyerek hızla odadan çıktı. Arkasından kaşlarımı çatarak baktım. Sonra hızla fırladım. Kapıyı açtığımda Garry' i koşarken gördüm.

-"Garry?" diye seslendim ama beni duymadı. Leon' un arkasından koşuyordu.

-"Bekle beni! Leon!"

Leon' un peşine takılmaktan vazgeçtim. Bu sırada bir el omzuma dokundu. Dönüp dokunana baktım.

-"İyi misiniz?" Alejandro yüzüme endişeyle bakıyordu.

-"Evet, Alejandro."

-"Bu zamana kadar söyleme fırsatım olmamıştı. Şimdi sizi yakalamışken söyleyeyim" Kulağıma dudaklarını uzattı. "Yakıyorsunuz..." diye fısıldadı ve yanağımı öptü. "Muhteşem olmuşsunuz. Sizi diğerlerine kaptırmam haberiniz olsun" Sırıttı. Gülümsedim.

-"Burada bana yağ çekeceğine işinin başına dön Al."

-"Emredersiniz efendim" Dudakları dudaklarımla buluştuktan sonra, inleyerek bıraktı ve bana tutkulu bakışlar atarak koridorda ilerledi. Odama geri döndüm.


Akşam iş çıkışı yoğun bir spor programı beni bekliyordu. Salonda hoca eşliğinde spor yaparken aklım Garry ve Leon'daydı.

-"Olmuyor! Biraz daha asılın lütfen. Gayret edin!"

-"Canımı çıkardın ibne herif..." Nefes nefese kalmıştım. Sırtımdan kıçımın arasına doğru terler akıyordu. Kalbim neredeyse boğazımda atıyordu. Fit olmaya çalışmak meşakkatli işti vesselam. Hoş görünmenin bir bedeli vardı.

Spor salonundan eşek tepmiş modunda çıktıktan sonra, az daha arabada uyuyakalacaktım. Evi zor buldum.

-"Ben geldiiiim" diyerek salona yönelip, kendimi sofaya bok çuvalı gibi attım. Garry yüzü beş karış oturuyordu.

-"Hoş geldin."

-"Ne bu surat? Seni gören borsada milyonlarını kaybettin zanneder"

-"Ben milyonlarımı kaybetmedim ama sen bu şekilde davranmaya devam edersen, senin için çok değerli bir şeyi kaybedeceksin"

-"Ne?"

Kravatımı yumaklayıp ona fırlattım. Suratına çarpıp kucağına düştü. Yüzündeki ifade değişmedi.

-"Hey! Hadi ama... Ne zırvalıyorsun sen? Hem, ben açım. Ne yemek var?"

-"Bırak şimdi yemeği. Konuşmamız lazım"

-"Mesele ne?" derken oramı buramı kaşıyordum.

-"Sence ne? Bu kadar duyarsız olmak zorunda mısın?"

-"Sıkıldım ama. Ben giyinmeye gidiyorum" diyerek ayaklandım. Bileğimi tuttu.

-"Bugün ofiste Andre'yle seviştiğin doğru mu?"

-"Evet. Ne var bunda?"

-"Ne demek ne var bunda? Senin bir sevgilin var"

-"Evet, daha önce de on taneden fazla vardı. Ne olmuş yani?"

-"Abi! Ciddi ol lütfen. Leon senin için diğerleri gibi mi yani?"

-"Bu da ne demek?"

-"O seni gerçekten seviyor. Bunu göremiyor musun?"

Sustum. Derin bir nefes çektim.

-"Ee?"

-"Yüce Tanrım... Bak, sana diyeceğim o ki, Leon' u üzme. Onu aldatmamalısın. Onun için ne kadar üzüldüğünü gördüm. Hepsi boşuna mıydı? Elde edinceye kadar mıydı? Hiç mi sevmiyorsun onu?"

-"Sevmemle ne alakası var?"

-"Çok alakası var! Sevdiğin birini aldatırsan bu onu incitir. Sen daha evvel bir oyuncunun sevgilisini neden vurdun söylesene?"

-"Tabi ki beni aptal yerine koyduğu için"

-"Peki Leon da gidip birini mi vurmalı? O zaman mı aklın başına gelecek? Kendini onun yerine koy. Şu an evde başka bir erkekle seviştiğini bir düşün"

Kaşlarımı çatıp pis pis baktım.

-"Bana hiç öyle bakma abi. Kocaman adamsın ama ilişkiye dair hiçbir fikrin yok. Sevgili olmayı seks yapmaktan ibaret sanıyorsan yanılıyorsun. Böyle yapmaya devam edersen Leon' u kaybedeceksin. Benden söylemesi" diyerek ayağa kalktı ve mutfağa yöneldi.

Candy Man IIWhere stories live. Discover now