Bölüm 25

3.4K 222 57
                                    


Yatağın başlığına yaslanmıştım. Dudaklarımda Alejandro' nun dudakları, bedenimde sıcaklığı... Hiç zevk almıyordum. Dudaklarımı çekip kalçalarına hırsla vurdum.

-"Zıpla. Hızlı."

O hızlandıkça hızlandı ama zevkten eser yoktu. Dakikalar geçti. O zıplamaktan yoruldu ve üzerime oturdu. Elini enseme attı.

-"Neyiniz var?"

Aletimi içinden çektim ve altından sıyrıldım.

-"Odaklanamıyorum sanırım. Daha fazla zorlamanın lüzumu yok. Yine de teşekkür ederim"

Üzerimi giyinmeye başladığımda yatakta suratı düşük bir halde oturuyordu.

-"Özür dilerim. Benim hatam" dediğinde dönüp yüzüne baktım.

-"Seninle bir ilgisi yok Al. İnan bana. Sadece aklım fazla meşgul."

Odadaki masaya eğilip çek yazmaya giriştiğimde kalkıp elimi tuttu.

-"Hayır, lütfen. Sizi memnun bile edemedim."

-"Ben halimden memnunum" diyerek çeki yazdım ve yırtıp masaya bıraktım. Daha da kötü olmasın diye Alejandro' nun yüzünü tutup dudaklarından son bir öpücük aldım. "Sonra görüşürüz"

O cevap vermeden dairesini terk ettim. Neden şevke gelmediğimi anlamış değildim. Belki de Alejandro' dan sıkılmıştım. Evin yolunu tuttum.

Kapıyı açıp eve girdiğimde Garry yoktu. Işıkları yakmadan odama yöneldim. Duş alıp yatağa bıraktım kendimi. Ama uyuyamıyordum. Ellerimi başımın altında birleştirmiş tavanı izliyordum. Ve her gözümü kapadığımda ağlayan bir Leon görüyordum. Kâbuslarla dolu bir geceydi.

Ertesi gün ajansa gittiğimde hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım. Ofisimin kapısını açıp içeri girdiğimde Tony ve Leon karşılıklı oturuyorlardı.

-"Günaydın" diyerek umursamaz bir tavırla masama geçtim.

-"Size de efendim" yanıtı ikisinden aynı anda geldi.

-"Tony, Leon işinin başına döndüğüne göre sen kendi işlerinle ilgilenebilirsin."

-"O işe geri mi döndü?" diyerek kaşlarını kaldırdı.

-"Evet. Öyle görünüyor."

 Tony yavaşça ayağa kalktı.

-"Öğleden sonra provam vardı zaten. Sizden izin isteyecektim."

-"Gerek kalmadı. Yardımların için çok teşekkür ederim. Sana bunun için ödeme yapacağım" diyerek gülümsedim.

-"Hayır" Yüzünü çevirdi. "Size ücret istemediğimi o akşam da söylemiştim"

Leon ile göz göze geldim. Başını eğdi.

-"O akşam ki başkaydı, bu başka."

-"Yine de istemiyorum. Ben gönüllü olarak yaptım bunu. İzninizle"

Tony dışarı çıkarken Leon' un benden daha da ümidi kesmesi için onu durdurdum.

-"Tony?" Dönüp bana baktı.

-"Akşam ne yapıyorsun?" Önce şaşırdı. Sonra gülümsedi.

-"Hiç"

-"Seni ararım"

-"Olur"

Sırıtarak dışarı çıktı. Yeni bırakılan model belgelerini incelerken Leon' a seslendim.

-"Çayımı getir."

-"Emredersiniz"

O odadan çıktıktan sonra dosyaları bıraktım. Şakaklarımı ovdum. Neden gelmişti ki ajansa? Neden hala benimle çalışmak istiyordu? Beni görmek, etrafımdakilerle kırıştırmalarımı izlemek canını yakacaktı. Mazoşist filan mıydı?

Elinde çayımla geldiğinde suratımı asmıştım.

-"Buyurun."

-"İstifa etmek istiyorsan et. Sana başka iş ayarlarım. Bana katlanmak zorunda değilsin."

-"İstifa etmek istemiyorum efendim. Ben işimden memnunum"

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Ne bir acı, ne bir hüzün, ne bir hayal kırıklığı belirtisi... Hiçbir şey yoktu. Güçlü görünmeye çalışıyordu belki de. Ya da yanılıyordum.

Ona aldırmayarak işlere giriştim. Bana nasıl kolaylıklar sağladığını unutmuştum doğrusu. Yanımda, ayakta durmuş belgelerle ilgilenirken kokusunu içime çekiyordum. Tüm yapabileceğim buydu. Ötesinden ona sadece zarar gelirdi.

Öğleden sonra diğer şirkete geçtiğimizde de sadece çalıştık. Başka hiçbir konudan bahsetmedik. İş çıkışı benim arabamda beraberdik. Onu evine bırakacak, oradan evime geçecektim. Evinin önüne geldiğimizde inmedi. Dönüp yüzüne baktım. Başı eğikti.

-"Geldik Leon. Neden inmiyorsun?"

-"Eğer vaktiniz varsa akşam yemeğini sizinle beraber yemek istiyorum. Benimle eve gelir misiniz?"

Candy Man IIWhere stories live. Discover now