Buz Adam -44-

3.1K 139 8
                                    

O sinirle düşünebildiğim tek şey Karan'ı görmekti. Dedemin yaptığı hatayı düzeltmekti. Okula gittim, herkes dersteydi, bir kişi dışında; Baybars!.

Onunla iletişimim kesilmişti. Hatta uzun süredir sınıftaki varlığını bile unutmuştum, Karan'da eskisi kadar takmıyordu. 

Şuan derste oldukları için sınıfa çıkamazdım, boş bir banka oturdum, kulaklığımı taktım ve gözlerimi kapatıp kendimi şarkıya bıraktım. Yaklaşık 10-15 dakika sonra gözümün önünde bir karartı oldu, Baybars! 

-Vera?

Kulaklıklarımı çıkardım.

-Konuşabilir miyiz?

-Ne konuda?

-Özel bir konu işte. Ama bana hemen karşı çıkmanı istemiyorum. Çünkü bir şeyleri artık bildiğini biliyorum. 

-O birşeyler Karan ve Kumru'nun özel aile durumunu kalabalık bir ortamda yüzlerine vurman gibi mi?

Kafasını öne eğdi.

-Ben Kumru'yu seviyordum, seviyorum. Öfkeme yenik düşüp ne diyeceğimi bilemedim ve elimdeki tek silahta oydu. 

-Sevdiğin kızın abisine olan öfken o kızın en hassas noktasıydı.

-Biliyorum! Bunu biliyorum ama bana yardım et. Kumru'yla konuşmama, en azından kendimi ifade etmeme izin versin olmaz mı?

-Bunu ister mi bilemem, ama sanmıyorum. Hala içinde Karan'a olan öfken dinmediyse hiç girişme böyle bir işe Baybars. 

-Bu sefer Karan için Kumru'yu yakmayacağım inan bana. 

-Konuşmaya çalışırım, en azından denerim. Peki bana yemin et.

-Ne için?

-Gerçekten hislerinde samimi misin?

-Sana yemin ederim samimiyim!

Kafamı sallamakla yetindim. Zilin çalmasına 15 dakika vardı. Baybars bana elini uzattı, el sıkıştık. Şakalaşmak amaçlı elimi uzun bir süre tutup sıktı, canım acımıştı ama seslenmedim. Sonuşta şakalaşıyorduk. O sırada Karan öfkeyle bize doğru geliyordu ve Baybars'ın suratına bir yumruk patlatması sadece 20, belkide daha kısa bir saniyede gerçekleşti. Ortalık birden karmakarışık oldu. Bahçede ki nadir öğrencilerden bir kaçı gelip Karan'ı Baybars'ın üzerinden aldılar. Baybars kendini savunamadı bile. Eğer savunmuş olsaydı eminim ki olay çok daha şiddetli gelişecekti.

-Karan dur! -Karan lütfen dur! -Karan yapma! -Karaaan! -Ya hayır! - Karaaan! 

En sonunda ağlayarak durması için bağırdığımda kendine geldi.

-Dur diyorum, yapma anlıyor musun! Dur!. Kendine gel artık!. 

Baybars öfke dolu gözleriyle Karan'a küfürler savururken onu pansumana götürdüler, zorla da olsa. 

Karan hala nefes nefeseydi. Ben yerime oturup başımı ellerimin arasına almış ağlıyordum. Bir an elini elimin üzerinde hissettim, bir şiddetle çektim. 

-Vera!

-Neden bu kadar kötüsün ya neden!?

-Ulan oğlan ellerini avuçlarının arasına almış, sen sırıtıyorsun!

-Ya bir dinleseydin, bir sorsaydın neden diye!?

-Anlatacak mıydın?!

-Anlatırdım!

-Neden Vera?!

-O zaman sormuş olsaydın anlatırdım!. Şimdi sanane?! Zaten yaptın yapacağını.

-Başka bir soru sorayım o zaman! Ne ara bu kadar samimi oldunuz?

Buz AdamWhere stories live. Discover now