Buz Adam -53-

3K 145 15
                                    

''Yeni okula başlamanın verdiği heyecanla uyandım'' demek isterdim ama yeni bir okula başlıyor olmak maalesef ki rahatsız edici ve dikkat çekiciydi. 

Daha okula girmeden kendime kurallarımı koymuştum bile.

''Dikkat çekici tiplerden uzak dur Vera!''

''Okulun popüler ve beğenilen tipleri sana çekici gelmesin Vera''

''İlk adımı sen atma Vera''

''Kimseye güvenme Vera'' 

Elimde olsa ''Nefes alma Vera'' bile diyebilirdim kendime. Kapısından girmek üzere olduğum şu okulda beni rahat hissettirecek tek şey Nur'un varlığıydı. 

İlk günüm olduğu için çokta dikkat çekici şeyler giymek istememiştim. Siyah pantolonumun altına siyah postallarımı, üzerine bordo kapüşonlumu giydim ve saçlarımı da açık bıraktım. 

Giriş kapısındaki güvenlik görevlisi, öğrenci kimliğimi sorduğunda okulda yeni olduğumu söyleyip içeri girdim. Okul gerçekten de dikkat çekiciydi. Mavi renklere boyanmış dış cephesi ve devasa büyüklükte ki beyaz dönen kapısı.. Her köşede üçer tane kamelya ve bank vardı, ortada havuz.. Okul okul değil otel gibi mübarek ama sonuçta okul yani çokta şey yapmamak lazımdı.  

Beyaz kapıdan geçtiğimde karşımda kocaman bir danışma masası, solumda kantin, sağımda merdivenler vardı. Danışmadaki bayana idari katı sorduğumda bir üst katta olduğunu söyledi ve bende sağdaki merdivenleri çıkmaya başladım. Solumdaki ahşap kapının üzerinde ''Müdire'' yazısını görünce kapıyı tıklattım. 

Karşımda saçları ensesinde toplanmış, beyaz ceketinin içini siyah bir bluz giymiş ve dikdörtgen siyah gözlükleri yüzüne oturmuş bir bayan vardı. 

-Merhaba müdire hanım, girebilir miyim?

-Tabi, buyur. Sen yeni gelen öğrenci olmalısın?

-Evet. Ben sınıfımı öğrenmek istiyordum da. 

-Tabi. Adını alabilir miyim?

-Vera Sarancı.

-Hmm, 12-D. Bir üst katta canım.

-Teşekkür ederim.

Duruşundaki ciddiyetine zıt bir ses tonu vardı. Yukarıya çıkan merdivenleri tırmanarak karşıma çıkan 12-D'nin kapısının önüne geldim. Camından baktığımda hocanın derse girmiş olduğunu gördüm. Kendimi kasmamaya çalışarak kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Beni görünce gülümseyip ''Gel bakalım, sen yeni öğrenci olmalısın'' dedi. Burada herkese benim geleceğime dair anons mu geçilmişti? Kafamı ''evet'' anlamında sallayıp oturacak bir sıra bakınmaya başladım. Zaten burada herkes tek oturuyordu. Bende sanırım benim için konulmuş olan ortadan dördüncü sıraya geçip oturdum. Şu ''Kendini tanıtma merasimi'' dedikleri şeye hazırlanıyordum ki hoca bana dönüp ''Sen ne zaman istersen o zaman tanıtırsın kendini'' dedi. İçim rahatlamıştı. İşte bu benim bir okulda aradığım tek özellikti! Kendimi tanıtmayacaktım. Hocaların ellerinde zaten her öğrencinin tanıtım formu vardı. Bu arkadaşlarda merak ettikleri bir şey olursa gelir sorarlardı. 

Okula normal saatinden çok geç gelmiştim. İlk günüm olacağı için sıkılırım, dayanamam diye. Herkesin kendi havasında oluşuna bakılırsa ders rehberlikti. 

Telefonumu çıkardım ve gelen mesaja baktım, Tuna! 

''Günaydın okyanus gibi gülen kız..'' Gerçekten de mesajı okuduktan sonra gülümsememek elde değildi. Hiç bir şey yazmadım, teneffüste aramayı düşünüyordum. 

Buz AdamDove le storie prendono vita. Scoprilo ora