Buz Adam -45-

3.1K 132 11
                                    

Keşke ısrar edip ''Gitme'' deseydi. Gitmez, kalırdım yanında. Gözlerime bakıp ''Vera, lütfen'' dese sadece yüzüne bakar başımı sallardım. Gitmezdim. Ben ondan ne zaman gidebildim ki? Gittiğim her yol yine ona çıkmadı mı? Çıkmaz sokaklarımda bile karşıma çıkan duvardı o. Karan Cihanoğlu, kapkatı bir duvar..

Eve yaklaştığımda telefonum çaldı, arayan Kumru'ydu . ''Kesin bir şey unuttum'' diye geçirdim içimden.

-Alo?

-Vera bu akşam kutlama yapıyoruz ve bahane kabul etmiyorum, geliyorsun!

-Kumru ama..

-Görüşürüz, Karan seni alır.

Telefon benim cevabımı beklemeden kapandı. Hayatımla ilgili hiç bir seçimi ben yapamıyordum. Oysa şuan tek istediğim eve gidip üç gün boyunca hiç kıpırdamadan uyumaktı. 

Eve girdiğimde abim hazırlanmış bir yere gidecek gibiydi.

-Emre Bey nereye böyle?

-Vera bende seni arayacaktım. Okulu tekrar başlattım. Annemin öldüğünü, toparlanmamın zaman aldığını söyledim, kabul ettiler.

-Ee ne güzel işte abi.

-Bir sorun var ama..

-Nedir o?

-Hızlandırılmış eğitime başlayacağım.

-Abi bunu bir sorun olarak mı görüyorsun?

-Sadece bu değil. Yurt dışında almam gerek bu eğitimi.

Bir an duraksadım. Gerçekten bir sorundu bu. Abimin bana yalvaran gözlerle bakmasına karşılık gözlerim doldu.

-Peki ya ben?

-işte onu diyorum. Ya sen?

Bir an abimin umutlarını düşündüm. Onun hayallerini, geleceğini, hayatını..

-Ben başımın çaresine bakarım, git.

-Daha 17 yaşındasın ve başının çaresine bakar mısın?

-Daha iyi bir fikrin var mı?

Bu son cümleyi söylerken gözlerimdeki yaşlara bu sefer engel olamadım. 

-Ben düşündüm ki.. Belki teyzenlerle kalmak istersin? Onlara alışmıştın, vakit geçirmek istiyordun ya?

Bu isteğim birden içimi öfkeyle doldurdu. Evet, böyle istiyordum ama gerçekten şu durumda bu düşünceme küfürler ediyordum.

-Ama seninde yanımda olacağının düşünerek istemiştim ben bunu. Aramıza mesafe gireceğini düşünerek istemedim.

-Aramıza mesafe sadece yol anlamında girecek Vera. Kilometreler önemsenmemeli. Arayacağım, inan bana hemden her gün.

-Çok istiyorsun işte git abi.

-Ama seni bırakmak istemiyorum.

-Söz konusu olan hayatın.

-Benim hayatım senden ibaret. Eğitim sadece yaşamamızı kolaylaştırmak için bir unsur.

-Ne zaman gidiyorsun?

-Bir hafta sonra.

Kafamı sallayarak odama çıktım. Yaşadığım boşluğu hiç bir insan anlayamazdı. Anlatsam ''Abin eğitime yurt dışına gidiyormuş, ne var bunda'' falan diye karşılarlar. Ama annemi tamamen kaybetmiş bir insanım ben ve abimden hiç bir anlamda uzaklaşmak istemiyordum, bu sadece bir süreliğine bile olsa. 

Akşam ki kutlamaya gitmek için en ufak bir nedenim yoktu. Şuan gidip Kumru'nun kollarında ağlamak istiyordum. 

Bir an anlık bir kararla üstümü değiştirmeden tekrar odamdan çıktım.

Buz AdamWhere stories live. Discover now