Episode 22. "Strawberry lipstick."

17.8K 652 76
                                    

SA. Geçiş bölümü sayın gençler. Hadi öpüldünüz. wsadfghjk

Bölümün ithafı: @Edazgr'e gidiyor. *-*

Not: Brooklyn Zayn'in vaftiz kızı ama ben burada sanki teyzesinin kızıymış gibi gösterdim.

Multimedia: Bir bebek kadar olamadım aq. -,-

İyi okumalar! *-*   

Bölüm 22. "Çilekli ruj."

"Arabell."

Yumuşak sesiyle gözlerimi açtım. Kasıklarımdaki inanılmaz ağrıyla yüzümü buruşturdum. Epey zorlamış olmalıydı. O'na döndüm. "Annem aradı." dedi kollarının arasındaki bana bakarken. "5 dakikaya burada olacaklarmış. Kalkman gerekiyor." O'nu başımla onaylayıp kollarının arasından çıktım. 

Ayağım yere değdiği ve kendimi yukarı çektiğim ilk an, ağrıyla baş etmek epey güçtü. Bu kadar ağrıyacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Yatağın kenarına tutundum. Kolumda bir temas hissettim.

"Acıyor değil mi?" 

Üstündeki kareli gömleği çıkarmış, sadece tişört ile kalmıştı. Başımı O'nu onaylarcasına salladım. Belimden kavradı ve ayakta kalmamı sağladı. "İlk seferde bu kadar zorladığım için üzgünüm." Başımı önemi yok dercesine salladım ama bu acıyla ayakta kalabilirmiydim, emin değilim. 

"Hiç böyle olmamıştı." diye mırıldanınca gözlerimi açtım. "Nas-nasıl?" dedim gözüm sinirden seğirirken. Dediği şeyi anlayınca hemen toparlamaya çalıştı. "Yani, işte bö--" "Bunu başka kızlara da mı yaptın Zayn?" Sakindim ama gözlerim dolmuştu.

Bunun sadece bana özel olduğunu sanmıştım..

Salaksın Arabell.  

Duyularım iç sesimi alkış yağmuruna tutarken Zayn, dolmuş gözlerimi gördü. "Ah, yapma ama." dedi kısık bir sesle. Gözlerinde pişmanlık okunuyordu. "Hayır, dokunma." dedim O'ndan uzaklaşırken. 

Kapıya doğru yürüyünce açıldım ve acı eskisi kadar kuvvetini göstermedi. "Özel olduğumu sanmıştım." dedim yavaşça odadan çıkarken. Arkamdan gelen sinirli "Lanet olsun, salaksın Malik. Salak." seslerini kulak ardı etmeye çalıştım. 

Merdivenleri inip salona ulaştım ve kendimi koltuğa attım. Bu kadar ağrıyacağını tahmin etmemiştim.

"Hiç böyle olmamıştı." derken ne demek istediği gayet açıktı. Bu zevki yaşattığı ilk kişi ben değildim ve bu acıtmıştı. O'nun tenine başkalarınında dokunmuş olması beni deli ediyordu. 

Kucağıma düşen beyaz iPhone ile kafamı kaldırdım. Bana bakıyordu. Telefonumu getirmişti. Gözlerinde af dilenir gibi bir hal vardı. "Bunu kaç kıza yaptın?" dedim ellerine bakarken. Yıkamıştı.

Cevap vermedi. "Dürüst ol. Bunu kaç kıza yaptın?" Yutkunup bakışlarını kaçırdı. "Bil-bilmiyorum. Onlarcasına." İçimdeki kıskançlık çığlıklarını bastıran zil sesi ile kapıya baktı. "Ben bakarım." dedi telaşla ve kapıya yöneldi. 

Trisha kendisinden küçük olduğunu tahmin ettiğim bir kadın ve onun kucağındaki bebekle içeri girdi. Kızlar Zayn'e sarılmış bir şekilde yanıma geldiler.

"Merhaba." dedim ayağa kalkmaya çalışırken ama kasıklarımdaki ağrı şiddetini artırmıştı. Zayn kızlardan kurtulup hemen yanıma gelip beni kaldırdı. "Arabell, bir sorun mu var tatlım?" dedi telaşla Trisha. "Beli tutulmuş anne." dedi Zayn. "Pek oturup kalkamıyor." Yalandan nefret edene bakın hele.

Never Been HurtWhere stories live. Discover now