Episode 62. "Don't look at me. See me."

10.4K 603 137
                                    

Eveet. İlk önce oylama sonuçlarını, sonrada uzun yorum ithaflarını vereceğim.

Oylama şeysinde toplamda 65 kişi oy kullandı ve 59'u 2. kitaba evet derken 6'sı hayır dedi. Kısacası %91'lik kısım istiyor %9'luk kısım istemiyor.

Toplamda 42 yorum vardı. 29'u evet dedi. 17 kişi hayır dedi diyemiyorum çünkü arada "vaay, ohoo, yaay" gibi salak saçma yorumlar vardı. dxfhcgyjuı

Kısacası 2. kitap çıkıyor. Bekleyenleri için sevindirici haber! Kitabın ismi "Never Been Hurt || A New Life." Ek kitap olarak da yazabilirim, buraya yeni sezon olarak da. O konuda hala karışığım. 

Şimdi gelelim ithaflara. Hep aynı isimleri görmek istemediğimi söylemiştim. Neyse. @KatyninAyicigi, @_LittleNiallerGirl_, @Whorrior, @MaralEdwards, @maynie, @badgirlbergling, @DidarSayak, @dark_malik (Evet bebeğim, ithaf almamak için yorumu az yazdın ama yinede uzundu. Yiğidi öldür, hakkını yeme.) @TommosBadGirl, @MemoriesNeverDiex, @zayninrampasacixx ve en uzun yorum ile ithafı kapan @dauntlessmedusa'ya çok teşekkürler. ♥

Bölüm şarkısı "Enrique Iglesias - Why Not Me?" 

İyi okumalar. *-* Yorumları unutmuyoruz! 

Bölüm 62. "Bana bakma. Beni gör."

Sabah, sırtımdaki ve başımdaki şiddetli ağrı ile uyandım. Bulunduğum mekan, bana oldukça yabancı geldi. Yattığım yumuşak koltukta doğruldum ve gözlerimi ovuşturup görüntünün netleşmesini sağladım.

"Sonunda uyanabildin." 

 Louis elindeki bir bardak su ve ilaç kutusu ile içeri girdi. "Ne işim var benim burada?" Karşımdaki koltuğa oturdu. "Dün sarhoş bir şekilde bana geldin. Bir şeyler sayıkladın ve koltukta sızdın." İlaçları gösterdi. "Hadi iç şunları." Kutudan ilaçları çıkarıp suyla birlikte içtim.

"Epey kötüydün." dedi ben sırtımı geriye yaslarken. "Ne oldu?" Saçlarımı kaşıdım. Kirlenmişti ve acilen eve gidip banyo yapmalıydım. "Banyonu kullanabilir miyim? Ve bir kaç temiz çamaşır?" "Soruyor musun birde?" dedi gülerek. Ben merdivenlerden yukarı çıkarken arkamdan bana seslendi. "Anneni arayıp bende kaldığını söyledim!" Elimle sağ ol işareti yapıp odasına girdim.

Banyodan sonra Louis'in dolabından giyinip saçımı yapmak için aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı incelerken, bundan sıkıldığımı fark ettim. Evet, rampa her zaman ideal saç stiliydi ama biraz renk getirmek gerekti.

Gülümsedim.

Aşağı indim. "Ben çıkıyorum." "Nereye?" dedi koltuktan kalkarken. "Güzel bir yere." dedim sırıtarak. Louis'e teşekkür edip evden çıktım ve arabaya bindim. 

"Emin misin?" dedi James. "Bir daha sorarsan kalkar giderim." Ellerine eldivenlerini getirdi. "Zayn, yakışacağını sanmıyorum." "Ne?" Kaşlarımı çatarak ona döndüm. Kuaförüm bana yakışmayacak mı dedi az önce? "Yap gitsin." dedim önüme dönerken. 

"Yapıyorum ama olmazsa, üstüme mesuliyet almıyorum." Güldüm. "Tamam." "Vurmak da yok." "O bir kere olur James." Evet, bir kere James saçımı yapmışrı ve ben beğenmeyip ona vurmuştum. 

***

"Açık konuşayım mı?" dedi aynadaki yansımama bakarken. "Lütfen." dedim sırıtarak. "Çok güzel oldu be." dedi sırtıma vururken. Ayağa kalkıp parayı ödedim ve kuaförden çıktım. Arabaya binip çalıştıracağım sırada, arabanın şarj kısmına taktığım telefon titredi. Şarjdan çekip mesajı açtım. 

Never Been HurtWhere stories live. Discover now