Never Been Hurt

Episode 36. "Brother."

Burayı bir okusak mı acaba? *-*

Bayan Malik'iniz Zaynep size kucak dolusu sevgi ve öpücük getirdi! Ayrıca teşekkür de. *-* Siz ne kadar güzel okuyucularsınız öyle. Bir günde oy sayısı 100'e çıkartıp, yorum sayısını da tavan yaptırıyorsunuz. Bakın, isteyince oluyor. ;) 

Ben sizi anlamayamıyorum. Valla. :D Abi bölümde ağlanacak bir şey yok. Yorumlara bir bakıyorum. Allah. Salya sümük. Ağlayan kırla gitmiş. Ağlamayın. Üzülüyorum bak.

Bu bölüm kanımca, en güzel NBH bölümlerinden biri oldu. İlk defa bu kadar uzun süre bilgisayarın başında oturdum ve bu kadar uzun bir sürede bu bölümü yazdım. İlham patlaması yaşadım anlayacağınız.

Bakın, bu bölümde ağlayan olursa, ıslak odunla dövmeye geleceğim. Yani, belki ağlanacak şeyler vardır da ben yazar olduğum için hissetmiyorumdur. Olabilir. 

Neyse, çok uzattım. Bölümün şarkısı "Marina & The Diamonds - Lies." Multimedia'da mevcut. Biterse, yeniden açın lütfen. Bu bölüm özel istek üzerine @foreverdirectioner79'a gidiyor. İthaf isterseniz, çekinmeyin söyleyin lütfen. ^-^  Ayrıca multimedia'daki gif çok hoşuma kaçtı. Zayn "Bu çorbaya benizyor." deyince yanına ekledikleri Selena gifi çok hoş. :D "Ah, valla mı?" dercesine bakıyor. qweqwewq 

Son bir şey daha. Eğer yaşadığınız bir takım sıkıntı vb. şeyler varsa bunları bana anlatabilirsiniz. Beni sadece yazarınız olarak görmenizi istemem. Ben sizin için aynı zamanda bir arkadaşım ve insanların dertlerini dinleyip onlara öneri vermeyi çok severim! :D

İyi okumalar! Daha fazla NBH spoiler'i için profilimi takip edebilirsiniz. *-*  

Bölüm 36. "Abi." 

Milyonuncu tebrik cümlelerini dinlemeye mağruz kalmıştık. Ailecek. Yaser, herkes gidince bizimle birlikte küçük bir kutlama yapmak istemişti ve bu yüzden bizi eve göndermemişti. Onlar, nişanlarını kutlarken, ben acımı kutluyordum. Kalbimi ezip geçen, yakan acımı.

"Arabell, lavaboya gideceğim. Gelmek ister misin?" Jessica Jason'ın önünden bana sesleniyordu. Başımla onaylayıp yavaşça ayağa kalktım. Jessica koluma girdi. "Üzgünüm." dedi sırıtırken. "Sanırım içkiyi biraz fazla kaçırdım. Dengede durmam gerek." Gülümseyip kolumdaki elinin üstüne, elimi koydum. Jessica benim için iyi bir görümce olabilirdi. Ve tabii ki de Jason için iyi bir eş.

Jessica'yı lavaboların olduğu tarafa yöneltirken bir yandan da etrafı tarıyordum. Gözlerim, ilerde tebrikleri kabul eden Zerrie çiftine takıldı. Evet. Medya onlara bir isim bile bulmuştu. 

"Ah, demek ismi Zayn. Ne güzel ne güzel! Zarabell, çok güzel olacak!"  

Hannah ile yaşadığım o an, bize bulduğu isim aklıma gelince sertçe yutkundum. Ve işin acı yanı lavabolar Zerrie çiftinin hemen arkasındaydı. Ve bizim lavaboya gitmemiz için çiftin yanından geçmemiz gerekiyordu. Derin bir nefes aldım. Metanetli olmam gerek. Güçlü kal. İdolünün öğrettiği gibi. Başın dik yürü. Eğer utanması gereken biri varsa o da Zayn.

Destekleyici sözlerden sonra Zaynlerin olduğu tarafa yürüdük. Zayn, benim O'na yaklaştığımı görünce epey bir şaşırdı. Bu yüzünden kolaylıkla okunuyordu.

O'nun yanından geçip lavabolara girdiğimizde, yüz ifadesini görmek çok isterdim. 

"Çantamı tutar mısın?" dedi Jessica çantasını bana verirken. "Tabii." dedim ve çantasını elime aldım. "Teşekkür ederim." dedi tatlı bir ifadeyle ve kabine girdi. Çok tatlı bir kızdı gerçekten. Jason'ın ona neden aşık olduğunu tahmin etmek zor değildi.