Episode 41. "Space."

15.1K 615 133
                                    

Bölüm şarkısı "Leman Sam - Anladım ki." Mümkünse bununla okuyun.

Bölüm 41. "Boşluk."  

Yazarın ağzından. 

Genç adam işten gelip kendini direkt odasına atmıştı. Keyfi yoktu. Kendini iyi hissetmiyordu. Gerçi bu duygular sürekli O'nu ele geçirmiş vaziyetteydi ama bu gün daha bir bastırmışlardı sanki.

Açık oda kapısından giren köpeği Boris'e baktı. Boris kilolu vücudu ile zar zor yatağa atladı ve uzanmış olan sahibine sırnaşmaya başladı. Sağ elini Boris'in kulağının arkasına attı ve kaşımaya başladı. Bundan hoşlanıyordu. 

Sağ bileğine yeni yaptırdığı dövmeye takıldı gözü. Annesi bunun dantel desenine benzediğini söylemiş ve beğenmemişti. Ve hep söylerdi. "Bundan yaklaşık 40 sene sonra vücudun kırıştığında bu dövmeler bir şeye benzemeyecek." Annesinin bunları söylerken ki hali aklına gelince gülümsedi. 

"Hayat zor be Boris." dedi köpeğe doğru bakışlarını çevirip. "Hele bir de yolunu aydınlatan ışığını kaybettiysen, dayanılmaz bir hal alıyor." Boris patileriyle Zayn'in bacağına vurdu. Zayn güldü. "Desteğin için teşekkürler küçük adam." 

Gözlerini kapattı. Birden artan iş temposu O'nu yoruyordu. Şirkette işler yoluna girmeye başlamış, eski halini almış sayılırdı. 

"Özledim." diye mırıldandı gözlerini açarken. "Çok özledim, Boris." Derin bir nefes verip gözlerini açtı.

Bundan yaklaşık 5 ay önce bambaşka biriydi. Kendini beğenmiş, egosu tavanda, babasının ünü ile tanınan zengin bir züppe. İlk defa yaşadığı bu duygu, aşk, O'nu daha sorumlu biri haline getirmişti. Bu hissi seviyordu.

"Aşk." diye mırıldandı. "Çok güzel." O sırada kapı açıldı ve görüş alanına sarı saçlar girdi. "Dostum?" Niall'ın sesini duyunca gülümsedi ve doğruldu. "Buyur gel Niall." Niall gülümseyerek odaya girdi ve kapıyı kapatıp yerdeki beyaz pufa oturdu. "Hangi rüzgar attı seni?" dedi Zayn Boris'i itekleyerek yataktan inmesini sağlarken. Köpek dışlanmışlık duygusu ile odanın köşesine gidip kıvrıldı ve gözlerini kapattı.

"Trisha teyze Yaser amca ayrıca kızlara bakmaya gelmiştim." Ellerini çırptı. "Gelmişken sana uğramamak olmazdı." Niall güldü ve Zayn buna karşılık gülümsedi. Gözleri şimdi yine bir noktaya takılmıştı. Kısa bir sessizlikten sonra "Ne düşünüyorsun?" diye sordu Niall sessizliği yararak. Zayn elini iki yana açtı. "Ben ne düşünürüm?" Niall gülümsedi. "Tahmin etmek o kadar zor değil." Zayn elleriyle saçlarını kaşıdı ve geriye yaslandı. 

"Nasıl hissediyorsun?" 

Sorusu üzerine bakışlarını Niall'a çevirdi. "Annesi olmayan bir çocuk gibi." dedi duygusuz bir ifadeyle. Niall gülmesini tutamadı. "Hadi ama. Abartma." Zayn doğruldu. "Abartmıyorum. Gerçekten öyle." Bir süre etrafa baktıktan sonra devam etti. "İçimde bir boşluk var, Niall. Bende bir şey var. Güzel geçen bir günün sonunda eve gelip oturduğumda boş duvara dalmama sebep olacak bir şey." 

"Benden seni anlamamı bekleme." dedi Niall. "Aşk denen duyguyu hiç tatmadım. Ve senin gibilerinin halini gördükçe tatmayı da düşünmüyorum." dedi ciddiyetle. "Bildiğim bir şey varsa eğer, o da Arabell'in seni hiç olmadığın birine dönüştürmesi. Değiştin, dostum. İyi anlamda her bakımdan ilerleme var." Ayağa kalkıp Zayn'in yanına geldi ve elini destek vermek için omzuna attı. "Bittiyse eğer, zorlamamak gerek. Bir de bunu biliyorum." Zayn acıyla gözlerini kapattı. "Bitsin istemedim, istemiyorum." "İkiniz de istemediniz." dedi. "Ama mecbursam bir şey yapamazsın." Zayn yutkunup gözlerini açtı. "Sevgilisi var." dedi. Niall sustu. Zayn'in bu ilişki için hala bir umut beslediğini biliyordu, o yüzden sustu. "Hadi gel dışarıda bir şeyler içelim." dedi Niall ayağa kalkarken. "Kafan dağılır." Zayn itiraz etmeden kalktı ve Niall'ın peşinden aşağı indi. 

Gece kulbünün önünde durdurdu Zayn siyah arabayı. Kapı görevlisi yetişip kapılarını açtı. Zayn'in kalktığı araba koltuğuna o oturdu ve arabayı park için uzaklaştırdı. Niall elini Zayn'in sırtına atıp O'nu içeri yönlendirdi. Bar taburelerine oturdular. Zayn en ağırını isterken, Niall daha hafif bir şeyler tercih etti. "Ee, Perrie ile nasıl gidiyor?" dedi Niall. "Gitmiyor." deyip omuz silkti Zayn. "Onunla yaşadığım bir şey yok, olamaz da." Niall susmayı tercih etti.

Altıncıyı indirirken Zayn kafasının güzel olmaya başladığını hissetti. Görüntü arada bir bulanıklaşıyor, sesler bir birine karışıyor hatta bazen de başı dönüyordu. "Yeter artık, içme." Niall'ın sesini duysa da bir bardak daha istedi.

Sonra bir bardak.

Bir bardak daha. 

Sonuncu diyerek içtiği diğer bardaklar..

Artık resmen sarhoşluğu dibine kadar yaşayacak boyuta gelmişti. 2 kez Niall'ı babası olarak görmüş, ve yanından geçen bir kıza laf atarak sataşmıştı.

Sonra kalın bir kadın sesi duydu.

"Zayn?" Perrie'nin sesiyle zar zor kafasını tezgahtan kaldırdı. "Kaç bardak içtin sen böyle?" Zayn 5 parmağını sırayla açıp saymaya başladı. "Birğ, ikiğ, üğç, döğrt, beğş.. Biğ sürüğ içtiğm." "İğrenç kokuyorsun." dedi Perrie. "Senin burada ne işin var?" diye mantıklı bir soru yöneltti Niall. "Kız arkadaşlarla biraz takılmaya gelmiştik." Zayn'i kolundan tutup kaldırdı. "Ben O'nu eve götüreyim." "Bana bırak." dedi Niall Perrie'yi engellerken. "Nişanlısı olan benim Niall." Niall bu laf üzerine yerine oturdu. Zayn elini ceketinin cebine atıp araba anahtarı ve ruhsatını Niall'a uzattı. "Eveğ git. Arabağyı sendeğn alırığm." 

Perrie zar zor Zayn'i beyaz Cadillac'ın ön koltuğunu oturtup kapıyı kapattı. Şoför koltuğuna oturup kapattığı sırada Zayn'in hıçkırıklarını işitti. "Sendeğn nefretğ ediyoğum." dedi Zayn ve sonra elini gözerine atıp sildi.

Perrie Zayn'i bu halde eve götüremeyeceğini düşünerek yolu kendi evine çevirdi. İyi bir kahveyle kendine gelmesini sağlayabilirdi. 

Evin önüne park edip Zayn'i arabadan indirdi ve evin kapısını zar zor açıp Zayn'i içeri ittirdi. Bu eve tek başına çıkalı neredeyse 1 yıl oluyordu.

Sonra aniden sırtı sert bir şekilde kapıya yaslandı.

Zayn'in iri cüssesi kendini Perrie'ye yaslamış, inanılmaz bir tutkuyla ona bakıyordu. "Çoğk güzelsiğn." deyince Zayn, Perrie'nin aklına bekaretini Zayn'le kaybettiği o gece geldi. Çok özel ve güzeldi onun için. "Zayn sarhoşsun." dedi O'nu ittirmek için ellerini göğsüne yerleştirirken. "Ben gağyet kendiğmdeyim." dedi Zayn ve dudaklarını Perrie'nin dudaklarına bastırdı. Şiddetle ve inanılmaz bir istekle öpüyordu.

Perrie engellemeye çalışsa da sonra o da duygularına teslim oldu.

Zayn, o büyük ellerini başka bir kadının vücudunda gezdirirken, dudakları başka bir bedeni tadarken, Arabell baş ucu lambasını kapatıp Zayn'in hayaliyle gözlerini kapattı.

Biri aşık olduğu insanın hayaliyle uyurken, diğeri sarhoşluğu yüzünden aşık olduğu kadın olarak gördüğü sahte nişanlısıyla uyudu.

 Aşık olduğu kadına yaptığı ihaneti bilmeden. 

Never Been HurtTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon