Episode 30. "Stay between the two women."

15.2K 589 32
                                    

Karakterlerle Baş Başa etkinliğine katıldığınız için teşekkür ederim. Şahsen çok eğlenceliydi. :D ♥

Dilerseniz Miley Cyrus - Rooting For My Baby ile okuyabilirsiniz. Multimedia'da var.

İthaf; yarenmalik1D'ye gidiyor. 

İyi okumalar. *-*  

Bölüm 30. "İki kadın arasında kalmak."

"Bir sorun mu var?" dedi Arabell yüzündeki karışık ifadeyle. "Yok, hayır." dedi Zayn. Bir yandan yüzüne bakıp, konuşmayı duyup duymadığını anlamaya çalışıyordu. 

"Güzel." dedi Arabell gülümseyip. "Hadi, içeri gel." Zayn, konuşmayı duymadığını anlayınca derin bir nefes verdi. 

"Biz gidelim mi artık?" dedi Liam, Zayn'e bakarken. "Ben eve gitmem." dedi Zayn hızlıca. "Ailenle bir sorun mu var?" dedi Arabell kaşlarını çatarak. Zayn omuz silkti. "Gitmek istemiyorum." Ve ekledi. "Bu gece burada kalsam sorun olur mu?"

Arabell ve Hannah birbirlerine baktılar. "Zayn." dedi Arabell. "Bu pek iyi bir fikir olmayabilir." Zayn bir süre Arabell'in yüzüne baktı. "Pekala." dedi ve Arabell'in omzuna çarparak merdivenlerden çıkmaya başladı. Arkasına adım sesleri duysa da umursamadı.

Odaya girdiği sırada arkasından Liam girdi. Kapıyı kapattı ve sinirli sesiyle Zayn'e döndü. "Şurada azıcık zamanın kalmış, kıza trip mi atıyorsun?" Zayn eliyle alnını ovdu. "İnan bana delirmek üzereyim. Gözlerinin içine baktıkça kötü oluyorum Liam. İmkanım olsa bağırarak ağlarım." Ellerini saçlarına atıp karıştırdı. "O kadar mutlu ki. Ben ne yapacağımı bilmiyorum." 

"Ben biliyorum." dedi elini Zayn'in omzuna atıp. "Şimdi eve gidiyorsun, adam gibi uyuyorsun sonra da sabah kalkıp işe gidiyorsun, tamam mı?" Zayn onu başıyla onayladı. "Çık hadi, üstümü değiştireyim." dedi ve Liam odadan çıkınca kıyafetlerine yöneldi.

Üstünden çıkardıklarını düzgün bir şekilde katlayıp yatağın üstüne bıraktı. Aşağı indiğinde Arabell'in endişeli yüzüyle karşılaştı. "Özür dilerim." dedi Arabell hızlıca. Zayn, elleriyle kızın yüzünü kavradı. "Sorun yok bebeğim. Anlıyorum. Hadi çok geç olmadan önce yat." Burnuna bir öpücük kondurup geri çekildi. "İyi geceler."

Liam'ın arabasına bindiklerinde Zayn dirseğini pencerenin kenarına yasladı ve elini yumruk yapıp başına yasladı. "İlk önce beni aldığın kulübe gidelim. Arabayı almam gerek." Liam bir şey demeden arabayı çalıştırdı.

"Ne yapacağım ben Liam?" dedi sıkıntıyla ana yola çıktıklarında. "O kadar bulanık ki kafam. Nereye gitmem gerektiğini, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." Liam elini Zayn'in dizine atıp sertçe okşadı. "İlk önce yapman gereken iyileşmek Zayn. Kendine bakmıyorsun. Durumun kötüye gidiyor ve eğer bakılmazsa grip adamı öldürür, biliyorsun." Elini bacağından çekip vitesi değiştirdi. "Sonra şirkete bakacaksın. Olmadı bende çalışırım seninle. Çocukları da çağırırız. Unutma. Ne kadar verimli çalışırsan Perrie'den o kadar çabuk kurtulursun." Zayn bir şey demeden onu dinliyor, boş gözlerle bir yandan da dışarı bakıyordu. "Perrie demişken. Ona sevgilin olduğunu söylecek misin?" Zayn irkilmiş gibi gözlerini açtı. "Hayır. Perrie'yi tanıyorum, Liam. Eğer öğrenirse Arabell'e rahat nefes aldırmaz." Yutkunup devam etti. "Arabell bu olaydaki en suçsuz kişi. Perrie öğrenmeyecek. Asla."

Kulübün önünde durdurdu arabayı Liam. Zayn'le birlikte o da indi. Liam, Zayn'e güven verici bir şekilde sarıldı. "Kafaya takmak yok tamam mı?" Zayn başıyla onayladıktan sonra cebinden arabanın anahtarını çıkarıp arabaya bindi.

Arabayı ana yolun kenarında durdurdu. Bu gece annesine eve gelmeyeceğini söylemişti, ki eve de gitmeyecekti. Telefonun rehber kısmına girdi.

"Niall."  "Buyur dostum." dedi Niall bir edayla.

"Niall, bir kişilik boş odan var mı?"

**

"Niall at mı tepindi bu salonda. Ne bu hal?" dedi Zayn yerdeki çöplere basmadan sekerek giderken. "Eh, bilirsin dağınık biriyim." dedi Niall sırıtarak. Zayn karışıklığın içindeki salonda koltuğu buldu ve kendini yavaşça koltuğa bıraktı. 

"Evine gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim, Nialler." dedi Zayn başıın geriye atarken. "Lafı bile olmaz, Zen. Kapımın her zaman sana açık olduğunu biliyorsun." Zayn gülümsedi.

Uzun bir sessizikten sonra "Niall." diye seslendi Zayn." Hıı?" 

"Evleniyorum." 

Niall'dan epey bir süre ses gelmedi. Ve sonra tepinmeye başladı. "Aman Tanrım! Arabell ile mi? Zayn, bu harika!" Zayn burukça güldü. "Perrie ile Niall. Perrie ile evleniyorum." Niall tepinmeyi kesti ve bir süre düşündü. "Perrie.. Şu geçen sene iş gezisinde tanışıp sevgili olduğun kız mı?" Zayn başıyla onayladı. "Kafam karıştı.. Sen Arabell ile sevgilisin. Ama eski sevgilin, düzeltiyorum, aşık olmayıp zevk için çıktığın eski sevgilin ile evleniyorsun." Zayn'e baktı. "Karışık." Zayn gülümsedi. "İki bira getir Niall. Gece çok uzun. Elbet anlarsın." 

2 hafta sonra.  

"Niall yemeği bir an önce kes ve hemen dosyaları alıp odaya yönel!" diye bağırdı Zayn açık büfenin orda atıştıran Niall'a. "Jennifer, bir ara hatırlat şu açık büfeleri kaldıralım." dedi sekreteri Jennifer'a. 

Odaya girdi. Büyük toplantı salonuna girdi ve Liam'ın yanındaki yere oturdu. Babasının gelmesini bekliyorlardı. 

"Ne zaman?" diye sordu Liam kulağına eğilip. "Anlamadım, ne ne zaman?" dedi Zayn kısık sesle. "Nişan. Ne zaman?" Zayn derin bir nefes aldı. "İki hafta sonra." "Ve sen hala Arabell'e söylemedin." Zayn belli belirsiz onayladı.

Babası odaya girince susmak zorunda kaldılar.

Toplantıdan sonra odasına geçecekken telefonu çaldı. "Efendim?" "Zayn." Bu Perrie'ydi. "Numaranı annenden aldım." Zayn odasının kapısını açıp içeri girdi. "Evet, dinliyorum." dedi. "Annen ve annem nişan için kıyafet bakmamızı istiyorlar." Zayn gözlerini kapatıp yutkundu. "Az sonra çıkacağız ve seninde gelmeni istediler." "Perrie." dedi Zayn sabırla. "Senin nişan kıyafetin beni ne ilgilendiriyor?" "Salak olma." dedi Perrie. "Sana da takım bakacaklar herhalde." "Tamam." dedi Zayn. "Adresi mesaj at." 

Telefonu kapatıp koltuğuna oturduğunda telefonuna bir mesaj geldiğini gördü. 

Bu gün bir şeyler yapmaya ne dersin? Müsait olunca beni ara lütfen. :) -Arabell. 

Zayn saçlarını karıştırdı.

Bu iki kadını aynı anda idare etmek gibi bir şeydi ve bunun boktanlığını anlatacak uygun kelimeler var mıydı, bilmiyordu.

Never Been HurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin