Never Been Hurt

Episode 56. "Ice bucket challenge."

Bölüm adı üzerine ünlü ice bucket challenge'ı bölümde kullanayım dedim. Şarkı önerisi için NesquikHazza'ya teşekkürler. Bölüme uymuyordu, koyamadım ama yinede çok teşekkür ederim. ♥

Bölüm şarkısı "Taylor Swift - Shake It Off." Bağımlılık yaptı! :D 

Eveet, artık hikayeye sınır koyma vakti.

SINIR +180 OY VE 30 YORUM. Hadi bakalım. Sınır ne kadar geç geçilirse, bölüm o kadar geç gelir. 

İyi okumalar. ♥

Bölüm 56. "Üstüne buzlu su dökmek."

"O ne öyle?" Zayn elimdeki eteğe bakarken kaşlarını çattı. Yanıma geldi ve eteği eline aldı. "Neye benziyor?" dedim gülerken. Eteği çevirdi, arkasına baktı, önüne ve hatta içine bile baktı. "Arabell bunun gerisi nerede?" "Ne?" "Yarısını dikmeyi unuttular sanırım." dedi. Gözlerimi devirdim.

Yemekten sonra televizyon izlerken Zayn'in ani önerisi ile çocuklarla barda buluşma kararı aldık. Giyinmemiz gerekiyor ama Zayn bunu ne yazık ki engelliyor.

"Bunu giymeyeceksin değil mi?" Kaşlarım çatıldı. "Tabii ki de giyeceğim." "Hayır, Arabell. Yok öyle bir dünya, unut. Seni bir karış etekle barlara götüreceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." "Ah, hadi ama." dedim O'nun peşinden banyoya girerken. "Ben senin giydiklerine karışıyor muyum?" "Hayır çünkü ben açık giyinmiyorum." Elini saçlarına attı ve şekil vermeye başladı. "Çok gıcıksın, Zayn." dedim sinirle ve odaya geri döndüm. 

Çantadan siyah dar paça pantolon ve beyaz bir gömlek çıkarıp yatağın üstüne bıraktım. Tişörtü üzerimden çıkaracakken Zayn birden odaya daldı. "Hey, hey Arabell. Yavaş ol güzelim." Arsızca sırıtması sinirime dokunuyordu. Bu kadar gıcık ve sinir bozucu olmak zorunda mıydı?

"Çıkar mısın?" Bana doğru yaklaştı. "Lütfen. Seni daha önce bir çok kez çıplak gördüm." Ofladım. "Onunla bu aynı şey değil. Lütfen çıkar mısın? Banyoda giyin." "Pekala." dedi ve beni öptükten sonra kıyafetlerini alıp banyoya girdi. 

Hannah'ın beyaz spor ayakkabılarımı koymuş olması çok iyi olmuştu. Bundan sonra eğer bir yere gitmek için çanta hazırlayacaksam, Hannah benim yardımcım olabilirdi. Sürekli bir şeyler unuturdum. 

İşim bittiğinde banyonun kapısını tıklattım. "Geldim." dedi ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Baştan aşağı süzdüm. Pantolonu siyah, gömleği siyah ve ekstra olarak göğsüne kadar açık düğmeler. "Zayn?" dedim kaşlarımı çatarken. Banyonun kapısına yaslandım. Odadaki aynalı masanın oraya gitti. "Canım?" "O gömleğin düğmeleri neden o kadar açık?" Hareketleri duraksadı ve sonra bana döndü. "Anlamadım?" Yaklaşıp kollarımı beline doladım. "Yani, bana erkekler bakar diye mini etek giydirmeyen senin," Düğmesi açık gömleğine baktım. "Açık göğsüne kızlar bakmayacak mı?" Gözlerini kısıp burnunu büzdü. "İstedikleri kadar bakabilirler. Ben asla senden başkasına bakmam." Benden ayrılıp yatağın yanındaki komodine ilerledi.

"Ama saçmaladın şu an." Dedim O'na dönerken. Komodini açıp siyah bir saat çıkardı ve sol koluna takarken bana baktı. "O zaman aynı yolla gidersek bende etek giyebilirim. Erkekler bakabilir. Nasıl olsa ben senden başkasına bakmam değil mi?" "İkisi aynı şey değil." Prize ilerledi ve telefonunu kontrol ettikten sonra bana döndü. "Bir erkek seni yatağa atma hayalleri kurabilir. Ya da o ince bacaklarını ellemeyi." Kendini gösterdi. "Ve bir erkek olarak söylemeliyim ki, bunu sana göstermekten çekinmezler. Yanına gelirler, adını sorarlar, bir içki söylerler ve muhabbet ilerlerken seni sarhoş ederler. Bacaklarına dokunurlar. Ve sabah uyandığında artık eski masum kız değilsindir. Mizacımız böyle." İki dakikada büyük bir senaryo yazdı. Barda bir adam beni taciz etti, sarhoş etti ve bekaretimi aldı. Vay canına. Büyük hayal gücü.