Hem Kariyer Hem Çocuk Yapılabiliyor mu? Acil Bilgi Talebi

997 27 0
                                    

Benim aracım olmadığı için müdürün aracına biniyoruz. Normalde çok konuşan bir insan değildir ve kendisiyle ne konuşulur, neler hakkında konuşulur; siyasi görüşü nedir? Müzik dinler mi? ,Film izler mi? Hiç bir fikrim yok.  Bu da enteresan mesela annemle, babamla, sevgilimle bu kadınla geçirdiğim kadar vakit geçirmiyorum ama hiç bir fikrim yok onun hakkında. Ayrıca, arabanın içi haddinden fazla sessiz sanırım o da bilemiyor ne desin, ,nelerden bahsetsin?  Tam ağızımı açıp işle alakalı bir şeyler söyleyeyim şu sessizlik bir son bulsun diyordum ki çalan telefonum sessizliği söküp bir kenera fırlatıyor. ( Resmen son ses açmışım telefonun sesini). Kim arıyor tabi ki de ‘’Hayatım’’ arıyor. Telefonu meşgule atıyorum (Bu da hayatımın ne kadar önem verdiğimi sizlere göstermiştir sanırım), ‘’Geç kalıcam ☹’’ yazıyorum. (valla bana aferin!!! Ee ben kısa da olsa cümle kurabiliyormuşum bir de üstüne emoji bile koyabiliyormuşum demek ki daha sosyal yeteneklerimi tamamen kaybetmemişim. O zaman ‘’ooo benim haaalaaa umudum var...’’). ‘’Seni Seviyorum’’ yazıp biraz da ortalığı yumuşatayım diyorum ama ne mümkün Müdürüm sessizliği bozuyor :

‘’Çalışan kadın olmak zor’’ iç çekiyor.

‘’Maalesef’’ diyorum ona hak verdiğimi göstermek için kafamı aşağı yukarı sallarken.

‘’Sen evli değilsin di mi?’’ diye soruyor.

‘’Hayır’’ diyorum. ‘’Ama ciddi bir ilişkim var birlikte yaşıyoruz.’’

Müdürüm annemle yaşıt sayılır tabi ki onaylamayan bakışlarla beni süzüp, onaylamdığının altını çizmek için garip sesler çıkarıyor ( cık cık ne ayıp şeyler vallahi bu gençlerin halleri hal değil). Anneme açıkladığım gibi ona da açıklıyorum zaten evlenicez ayrı kira vermek istemedik...vs. Ben evleniceğimizi duyunca onaylar diyordumda ee bu kadın benim annem değil sonuçta neden umursasın benim evliliğimi .

‘’Sakın’’ diyor. ‘’Eğer evlenmeyi seçersen iş hayatında emekliliğine gün sayan ortalama bir beyaz yakadan başka bir şey olamazsın. Dahası çalıştığın için pürüsüz, mutlu bir özel hayatında olmaz. Biliyorsun gerçekten başarılı olabilmek için bir tane hedef seçmeli sürekli o hedefe doğru yürümelisin, hastalanan çoçuğu yüzünden toplantıya gidemeyen bir anne iş hayatında nasıl başarılı olamazsa; toplantısı yüzünden çocuğunun yıl sonu gösterisine gidemeyen anne de iyi bir anne olmaz.’’ Bunlar hiç bilmediğimiz şeyler değil ama bu cümleler yanlış da değiller. Kendimi yine bir Pazar sabahı işe yetişme telaşıyla bir oraya bir buraya koştururken hayal ediyorum kıvırcık saçlı bir kız çocuğu bacağıma yapışmış yarım yamalak cümleler ve ağlamaklı sesiyle bugün işe gitmeme konusunda beni ikan etmeye çalışıyor, öte yandan Toprak’ın mızmızlanmalarını dinliyorum. ’’Eğer bu çocuğa ayıracak bir pazarın bile yoksa neden anne oldun sen? Kendi kararınla dünyaya getirdiğin çocuğu nasıl mahrum edersin ilginden? Bu çocuğun hakkı yok mu annesiyle parka gitmeye, dondurma yemeye?’’  Üzülüyorum hayalimde kurduğum çocuk için bile.

Bu sessizliği o bir itiraz olarak algılamış olacak ki bu yorumların bir tecrübeye dayandığını belirtme ihtiyacı hissediyor. Bu sözler evde bir şeylerin ters gittiği anlamına mı geliyor? Bu gece canı sıkkın olduğu, eve gitmek istemediği için çağrmış olabilir mi beni yemeğe? Eğer öyleyse lütfen biri beni çıkarsın bu arabadan benim derdim bana yetiyor zaten. Bir de kariyer yüzünden, vakitsizlik yüzünden zarar gören ilişkileri dinlemek istemiyorum bu ilişkiler benim yanlış yolda olduğumun göstergesi gibi ve hiç kimse yanıldığını bilmek istemez değil mi?

Bir Hayal'in Peşinde (Tamamlandı) Where stories live. Discover now