Bu Gece Kötü Haberleri Haketmiyor...

520 17 0
                                    


Yemeğim bitiyor, biraz yorgun hissediyorum kendimi kimseye yakalanmadan odama gitmek istiyorum evet burada insan içine karışmaya, insanlardan kaçmamaya çalışıyorum ama koca bir değişim bir günde olmuyor , bir insan bir günde yeniden yaratılmıyor, her şey yavaş yavaş. Odama gidiyorum ışıklandırması çokta kuvvetli olmayan ormandan geçerken yerde kıpırdayan gölgeler çokta korkutmuyor bugün beni , tanımaya başlıyorum yeni yuvamı artık. Evime vardığımda ağaç dallarının arasına yerleştirilmiş duş başlığını fark ediyorum havadaki bütün akşam serinliğine rağmen duşumu burada almayı tercih ediyorum. Musluğu bulmak için duş başlığına bağlanmış hortumu takip ediyorum hortumun bağlı olduğu çeşme ağacın arkasına konulmuş suyu açmak için bir kaç adım atmam gerekiyor. Musluğu çevirdikten sonra koşar adımlarla atıyorum kendimi akmaya başlayan suyun altına. Gecenin soğuyla birleşen suyun sokuluğu titretiyor beni hafifçe, ıslanan kirpiklerimden akan suların arasından görüyorum bana doğru geldiğini, yanıma uğramadan geçip gidiyor neydi bu şimdi hayal mi?  Daha sonra fark ediyorum üzerimden akan suyun kesildiğini, gözlerimi avuşturuyorum görüşümü kapatan damlalardan kurtulmak için, duşa girmeden önce yere bırkatığım çantamı karıştırırken buluyorum onu, içinden havlumu çıkarıp omuzlarıma sarıyor. Son iki günde yaşadıklarım bir film gibi Toprak'la birlikteyken kendimi hiç böyle romantik sahnelerin içinde bulmazdım daha yeni yeni farkına varıyorum ki bir ben değilmişim Toprak'ı garanti gören o da beni garanti altına almış . Ne kadar düşünceli, nazik, romantik biri olduğun unutturmuş bana , ağızından şikayet dışında bir şeyler duymayı unutmuşum. Film sahnelerindeki kızların şapşal suratları hep komik gelmiştir bana ama şuan benim suratım ne halde bilmiyorum hiç. Kaç ay oldu birbirimize bu kadar yakın olmayalı ? Gördüğüm şey bir rüya mı ? Kontrol etmek için kendimi cimcirmek istiyorum ama o aylardır duymadığım kokusu geliyor burnuma vazgeçiyorum rüyaysa da eğer uyanmak istemiyorum. Ne kadar tutabilirsem ikimizi bu anda o kadar iyi. Sadece yüzünü inceliyorum her çizgisini, kıvrımını bildiğim bu yüzü yeniden  inceleniyorum en son gözlerim gözlerine denk geliyor kilitleniyorum orada, o da beni özlemiş ikimizde hiç ayrılmamış olmayı diliyoruz şuanda buna eminim. Ona doğru adım atmak isityorum daha yakın olalım ama Pelin tutuyor beni , aklıma geliyor yaklaşamıyorum ona fakat uzaklaşamıyorum da onunda aklına aynı şey gelmiş olacak ki o uzaklaşıyor benden.
Durumdan memnun değil, sesinden anlıyorum. Beni azarlar gibi çıkıyor sesi sanki suçluymuşum gibi:
''Delirdin mi sen, buz gibi suda yıkanılır mı hiç bu saate hasta olacaksın?''
Onun kızgınlığını umursamıyorum bile '' Belki de '' sesim onunkinin aksine gayet neşeli, alaycı gülüyorum üstüne üstlük. Karşınızda gülen birisine karşı koymak zor, o da karşı koyamıyor söylene söylene gülüyor benimle birlikte.
Gülüşlerimiz sonlandığında merak etmek geliyor aklıma:
''Sen ne arıyorsun burada?''dalgaya vuruyorum birazda ''genç bir kızın evinin altında'' diye ekliyorum gülerek yine. O karşılık vermiyor bu defa gülüşlerime aksine gayet düşünceli gördüğüm bir ifadeyle:
''Vaktin varsa bir şey konuşacaktım seninle.''diyor.
Biliyorum güzel bir şeyler gelmeyecek bunun ardından ama bu gece çok güzel yıldızlar , kendilerini saklamaya çalışan ağaçlara rağmen parıldıyorlar . Hava güzel, içinde olduğumuz an çok güzel. Bu gece hakketmiyor kötü haberleri, kahkahaları romantik bakışları güzel hayalleri hakkediyor bu gece.

''Belli ki duymaktan zevk almayacağım şeyler. Böyle hayatımdan yeniden zevk alamaya başladığım bir günü kötü sonlandırmasak. Şuan gitsen buradan beni mükemmel bir anın etkisiyle bıraksan, bu anın verdiği mutlulukla uyusam bu gece.''
Arkasını bile dönmeden geriye doğru attığı adımlarla uzaklaşıyor benden. Bir filmi başa sarmak gibi giderken bir de o muhteşem gülüşünü atıyor bana ne konuşacağını düşünmüyorum bile sadece anı yaşıyorum.

Bir Hayal'in Peşinde (Tamamlandı) Where stories live. Discover now