Bir ''Hayal'' Gördüm Sanki..

529 21 0
                                    


Sahile varır varmaz görüyorum Toprak’ı ama o beni görmüyor görsede benzettim der geçer, beni burada görmek beklidiği en son şeydir heralde. Ona doğru koşuyorum boynuna atlayana kadar anlamıyor bile ben olduğumu, şok olmuş vaziyette konuşamıyor eli kolu bağlanıyor birkaç saniye boyunca, toparlayınca kendini boynuna doladığım ellerimi aşağıya indiriyor geriye doğru bir adım atıp uzaklaşıyor benden o farkında değil ama hala bileklerimi tutuyor elleriyle.

‘’Ha hayal’’ kekeliyor. ‘’Senin ne işin var burada.’’

‘’Neler kaybettiğimi görmek istedim.’’ Lafın gittiği yönü anlayan Toprak daha fazla konuşmama izin vermiyor yanındaki kızı işaret ederek tanıştırıyor bizi. Toprak’a o kadar odaklanmışım ki yanında dikilen kızı ancak o bizi tanıştırmak isteyince farkedebiliyorum. (yoksa beni bilirsiniz atlamazdım boynuna)

‘’Hayal , bu Pelin kız arkadaşım.’’

‘’Canım, bu da Hayal.’’

Hayal sadece Hayal birlikte geçirdiğimiz 4.5 seneden sonra onun için basit sırdan bir Hayal halini almak çok acıtıyor canımı.

Kız yarımağız memnun olduğunu söylüyor bende ister istemez bende diyerek karşılık veriyorum. Pelin’in aklında sorular dolanmaya başlamıştır şimdi kimmiş bu hayal, söylemedi Toprak tanıştırıken . Ama Toprak’ın bütün hayatı hayal olmuş .Otel açmış adını Toprak’tan Hayaller koymuş , bir şarkı yazıp, paylaşmış içinde Hayalden fazla geçen kelime yok ee bende gelip atladım çocuğun boynuna zaten Toprak’ın Hayal kim diye tanıtmasına gerek kalmadı . Pelin çoktan anlamıştır benim kim olduğumu. Hiç kimse ne yapacağını bilemiyor öylece dikiliyoruz üçümüz kimseden çıt çıkmıyor. Sessizliği Toprak bozuyor.

‘’Bu sefer yıllık izin alabilmişsin.’’ Bana laf sokmak için eline geçen ilk fırsatı değerlendiriyor . Daha doğru düzgün merhaba bile demeden kalbimi kırmaya çalışıyor o kalıcam dediğinde bile kendimden vazgeçip benim seni yavaşlatmama izin verme diyen benden nefret mi ediyor? Oysa ben ona git diyebildiğim için bana saygı duymasını beklerdim.

‘’İzin almadan geldim.’’ Şaşırıyor.

‘’İşi mi bıraktın?’’

‘’Bırakmışta olabilirim hatta kovulmuşta bilmiyorum. Bir fotografını gördüm burayı çok beğendim (aslında seni görünce çok özlediğimi farkettim) dinlenmeye ihtiyacım var çok uzun süredir iyi hissedemiyorum kendimi.’’ Bana kızgın olsa bile iyi olmadığımı öğrenen Toprak’ın yüzü düşüyor.

‘’Ne dersin biraz buralarda kalabilir miyim? Bana verecek bir ağaç evin var mı?’’

‘’Ne zaman istersen sana her zaman yerim var bilirsin.’’

‘’Teşekkür ederim.’’

‘’Eşyan var mı?’’

‘’Var resepsiyonda bıraktım .’’

‘’Hadi gel odana yerleştireyim seni sonra anlat bakalım niye canın sıkkın bu kadar?’’

‘’Olur anlatmaya ihtyacım var zaten.’’

Pelin’i sahilde bırakıp resepsiyona gidiyoruz birlikte. Resepsiyonda duran çocukla da tanıştırıyor Toprak beni adı Emre’imiş lise 2 ye gidiyormuş civar köylerden birinde oturuyormuş yazın tarlada çalışmak istemeyince babası iş bul o zaman demiş Toprak’ta işe almış onu gelen giden yabancı misafir çok oluyormuş otele hem yabancı dilini geliştiriyor hem de para kazanıyormuş ,burada çalışmaktan çok memnunmuş o daha anlatmaya devam edecek ama Toprak giriyor araya :

‘’Dur be oğlum amma çok anlattın kız yol yorgunu bırak dinlensin bir önce bir süre burada zaten hiç merak etme anlatırsın daha.’’ Bana göz kırpıyor.

Gülümsüyorum ‘’Paramın yettiği sürece kalırım tabi ‘’ diyorum kahkaha atarak.

Toprak ‘’O zaman sonsuza kadar kalman gerekir. Senden para alacağımı sanmıyorsun herhalde’’diyor. Aslında sanmıyorum ama nezakettende olsa sormam lazım sonuçta artık bir hayatı paylaşmıyoruz.

‘’Teyit etmek istedim.’’ İkimizde gülüyoruz.

Valizlerimi alıyor beni kalacağım ağaç evin yanına getiriyor hayatımda gördüğüm en güzel ağaç ev olabilir , bir kere bir ağaç eve oranla oldukça geniş ağacın etrafında dönen merdivenlerle çıkılıyor eve, çıktığınız her basamakta manzara daha da güzelleşiyor, evin oldukça geniş bir terası var ağacın üzerine inşa edilen bu ev rüya gibi. Küçük bir ev olmasına rağmen dubleks olarak tasarlanmış. Üst katta sadece yatak odası bulunuyor ve odanın duvarları kitaplık raflarıyla kaplanmış üzerini de çeşit çesit kitaplar dizilmiş ,alt kattaysa  bir tane üçlü kanepe, küçük bir mutfak tezgahı ve banyo mevcut ben bu kadarını hayal bile edemezken Toprak birde bunu inşa etmiş ağıcın üzerine dubleks ev nasıl yapılır? Buraya su nerden geliyor? Toprak bütün bunlar için parayı nereden buldu? gibi sorular var aklımda ama kurcalamıyorum Toprak yapmış olmuş bir şekilde.

‘’Burası çok güzel olmuş.’’

‘’Hadi öğle yemeği yiyelim hem konuşalım biraz ben Pelin’i bulmaya gideyim sende eşyalarını bırakıp gel mutfak sahilde.’’

Tabi ya bir Pelin vardı değil mi? Onu tamamen unutmuştum ben.

Bir Hayal'in Peşinde (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin