Bozuk Saat Bile Doğru Zamanda Çalabiliyor...

662 19 0
                                    


     Eve gelir gelmez  kendimi yumuşacık yatağıma atıyor, ne kadar da mutlu olduğumu defalarca yineleyerek dalıyorum uykuya.

     Gözlerimi açtığım da yalnız başıma masmavi bir denizin kenarında dikilirken buluyorum kendimi. Bir rüya da olduğum besbelli; böyle güzel bir mavi, böyle altın sarısı bir kum, böyle parlayan bir güneş olamaz gerçek dünya da. Denizin güzelliğinden büyülenmiş bir halde bacaklarıma yapışan kumların üzerine oturuyorum. Etrafta hiç kimseler yok; yalnızlık bugüne kadar hiç hissetmediğim kadar iyi hissettiriyor bana kendimi.

Kendimi kıyıya vuran dalgaların, esen rüzgarın, kuş seslerinin birbiriyle ahenkli ritimlerine teslim ediyorum. Ruhum kendisine sınırlar koyan bedenimden sıyrılıp, rüzgara karışan bir ezgiye dönüşüyor adeta. Doğanın, bedenimi aşıp, ruhumla yaptığı bu olağanüstü düete eşlik eden bir şarkı daha karışıyor kulağıma; şarkıyı söyleyenin kim oldugunu  görmesemde; huzuruna huzur katan bu sesin sahibinin kim olduğunu kalbimin derinlerinde hissediyorum.  Ayağa kalkıyorum, onu bulmalı, görmeli ve ona sıkıca sarılmalıyım. Eğer sesi bile yetiyorsa kalbimi bu denli hızlı attırmaya bir de onu görsem, ona dokunsam neler hissederim hayal bile edemiyorum. Ancak; ayağa kalkmamla bir de ıslık sesi karışıyor kulağımda ki eşsiz  şarkıya, kafamı bu yeni sese doğru  çeviriyorum. Kafam arkamdan gelen ıslık sesine, bedenim hala devam eden şarkıya doğru çekiliyor. Saniyeler öncesinde içimi saran huzur aniden yok olup gidiyor.  İçimde bir endişe baş gösteriyor; bir ikilemi tam ortasında kalıyorum; ben şimdi nereye, kime gideceğim? Beni anlayamayan, benden bambaşka hayalleri olan, beni dinleme zahmetine bile girmeyip ona iyi gelecek her şeyin bana da iyi geleceğine inanan 4.5 sene mi birlikte geçirdiğim Toprak’a mı? Yoksa daha bir ay önce tanıdığım ama beni 4.5 yıllık hayatımın aşkından bile çok daha iyi anlayan, en çok dinlenmeye ihtiyaç duyduğum anda beni dinleyen hatta bana hak verebilen Demir’e mi gitmeliyim?

     Dahası onu çok yeni tanımaya başlamışken nasıl birden bire bu denklemin içine girebildi Demir, nasıl becerdi beni etkilemeyi böyle? Her ne kadar bir rüya da olduğumu bilsemde; karar vermekte zorlanıyorum, su birikintisinin içine düşen ufacık bir taş bile etrafında onlarca halka oluşmasına neden olurken benim vereceğim bu karar kim bilir nasıl değiştirir hayatımı, olduğum yerden nerelere sürükler beni kestiremiyorum bir türlü. Bu bir rüya ama yaptığım seçim gerçek. Kendimi bu hiçliğin içinde kaybolmuş hissederken başımda zır zır öten telefonum beni bu zorlu seçimi yapmaktan kurtarıyor en azından şimdilik.

Bir Hayal'in Peşinde (Tamamlandı) Where stories live. Discover now