10) Songül, Tecavüzcüsüyle Evlendiriliyor

906 13 0
                                    

      İki gün sonra Kenan; Vedat'a, kızı ile evlenmesi gerektiğini üstü kapalı bir şekilde tehdit ederek söyledi. Bütün senaryo hazırlanmıştı. Herkese, Songül ve Vedat'ın birbirlerini sevdiklerini, Vedat'ın memleketi olan Giresun'a kaçtıklarını söyleyeceklerdi. Songül, ailesine saatlerce yalvardı. Evlenmek istemediğini söylese de onlar kararını vermişti. Songül'ün yapması gereken tek şey, ona verilen rolü en iyi şekilde oynamaktı. Olan biteni anlamadan kendisini Giresun otobüsünde buldu. Hiç bilmediği bir yere, hiç tanımadığı insanların arasına gidiyordu. Otobüsün içinde hayatım daha ne kadar kötü olabilir diye düşünürken, Vedat:

– Songül, ailem sana tecavüz ettiğimi bilmiyor. Bunu öğrenirlerse babam bizi eve almaz. Asla onlara söylemememiz lazım.

Songül, Vedat'ın yüzüne tiksinerek baktı.

– Bütün bunları bana tecavüz etmeden önce düşünecektin.

– Emin ol, ben de seninle evlenmek istemiyorum; ama babam bizi eve almazsa aç kalırız.

– Vedat, karnımdaki çocuğa dua et. Ne diyeceğiz şimdi ailene?

– Uzun süredir sevgili olduğumuzu, korunmadığımız için de senin hamile kaldığını ve hemen evlenmemiz gerektiğini söyleyeceğiz.

Songül, aynı yüz ifadesiyle Vedat'a bakmaya devam etti. Hiçbir şey söylemeden onaylarmış gibi başını salladı. Yol boyunca ağzından bir tek söz dahi çıkmadı. Giresun'daki Vedat'ın ailesini gördüğünde nasıl bir cehenneme düştüğünü anlar gibi oldu.

§§§

Vedat'ın ailesinin iki katlı olan evlerinin, alt katında besledikleri hayvanları, üst katında da dört odası vardı. Bir odanın içi tamamen eski eşyalarla doluydu. Vedat'ın biri evli, biri bekâr iki kız kardeşi vardı. Damadın maddi durumu kötü olduğu için hep birlikte kalıyorlardı. Vedat ve Songül'ün de gelmesiyle evin nüfusu yediye ulaşmış oldu.

Akşam olduğunda, herkes salonun ortasına kurulan sofraya oturdu. Bu kadar kalabalık aileye alışkın olmayan Songül, sofradakilerin kıtlıktan çıkmış gibi yemek yemelerine çok şaşırdı.

Ertesi gün camiye gittiler, imam nikâhı kıyıldı. İlk 3 gün iyi davranan Vedat'ın ailesi bir anda değişmişti. Aile fertleri onun hakkında konuşurken aşağılarmışçasına bakmaya başladılar. Cep telefonu lüks olduğu için Vedat ve Songül'den başka kimsede yoktu. Kaynanası da ikide bir Songül'ü göstererek "bunun telefon neyine" diyordu. Birkaç ay sonra faturası ödenmediği için telefonu da kapanmıştı Songül'ün. Ailesiyle tek bağı da kopartılmıştı. Evde sabit telefon vardı ama onun da anahtarı kayınpederindeydi. Ailesini ne zaman arasa, telefonu kapatmasını isteyen gözler ona bakıyordu.

Songül, hamileliğinin 6. ayına girmişti. On sekiz yaşındaki evin küçük kızı, eline bez vererek temizlemesi gereken yerleri gösterdi. Bir süre Songül'ü izleyen Küçük kız:

– Sen evinde hiç mi temizlik yapmadın? Senin sildiğin yerleri tekrar silmek zorunda kalacağım...

Evet, haklıydı aslında. Annesi ona hiç ev işi yaptırmamıştı. Bu evde de yaptığı hiçbir iş beğenilmiyordu. Küçük kızın lafı bitmeden, Songül'ün kaynanası araya girdi.

– Ne bekliyordun ki, İstanbul kızı bu. Bunlar sokaklarda gezip tozmayı, bir de abin gibi salakları kandırmayı bilir!

Songül sesini çıkartmadı, odasına gitti, kapısını kilitledi. O gün o kadar çok ağlamıştı ki gözleri kan çanağına dönmüştü. İşten gelen Vedat, sofrada Songül'ü göremeyince annesine sordu,

– Songül nerede?

– Nerede olacak, odanızda. Oğlum bu kız iş güç bilmiyor, eline hiçbir iş yakışmıyor.

Vedat, yatak odasının kapısını sert bir şekilde vurdu.

– Songül aç kapıyı!

Hiçbir şey söylemeden kapıyı açtı Songül. Vedat içeri girmeden,

– Sen ne yapmaya çalışıyorsun? Sofraya gelmemek ne demek?

Songül ağlamaktan şişmiş gözlerinin yaşını sildikten sonra, yavaş adımlarla salondaki sofraya geldiğinde, "Otur!" diye bağırdı Vedat.

Songül (Kitap Oldu)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن