60) Songül, Kadın Sığınma Evine Yerleşmeye Karar Veriyor

527 4 0
                                    

      Birkaç gün sonra, saat 23.00'de işten çıktı Songül. Onunla birlikte kafeden çıkan adamın biri Songül'ü takip etmeye başladı. Takip edildiğini anlamıştı ama caddenin kalabalık olmasına güveniyordu. Cebinden telefonu çıkarttı, biz kaç kez Gözde'yi aradı ama telefon açılmadı. Apartmanın önüne geldi, arkasına döndü ve adamla göz göze geldi. Dış kapıyı açtı ve içeri girdi. Gözde'nin müsait olmama ihtimalini düşünerek daire kapısını sessiz bir şekilde araladı. Evde bütün ışıklar kapalıydı. İçinden "Gözde daha gelmemiş" diye geçirdi ve salona girdi. Işığı açtığında; yarı çıplak, çok kısa saçlı bir adamın halının üzerinde yattığını gördü. Masanın üzerinde içki şişeleri vardı, yarısı da koltuğa dökülmüştü. Yatan adamın homurdanması ile ışığı kapattı, Gözde'nin odasına doğru ilerledi. Kapı tamamen açıktı. İçeri baktığında çırılçıplak yatan Gözde'yi yatağın kenarında gördü. Odanın içi aynı salon gibi çok kötü kokuyordu. İş arkadaşı Derya'nın anlattıklarını anımsadı ve uyuşturucu kullandıklarına emin oldu. Aslında bu kokuya Yasin'den dolayı yabancı da değildi. Aynı sessizlikle yatak odasının kapısını kapattı, odasına gitti.

Yarın izin günüydü ve her zamanki gibi Gözde paradan bahsedecekti. Songül yatağına yattı, kendi evine çıkacağını günün hayaliyle gözlerini kapadı. O gece çok rüya görmüştü ama hiçbirini hatırlamıyordu.

Uyandıktan sonra bir süre yatağından ayrılmadı. Gözde'nin uyanmasını, müşterinin de gitmesini bekliyordu. Elinde telefonu ile internette dolaşırken gece kilitlemeyi unuttuğu odasının kapısı açıldı. Gözde'nin gözleri kıpkırmızıydı. Songül'e bağırmaya başladı.

– Oh yat valla. Gece gündüz çalışan benim, yorulan sensin. İnsan kalkınca evi toplar biraz. Senin hizmetçin yok bu evde.

– Gözde, evi temizlikçi kadın temizliyor zaten. Geçen ayki maaşımın yarısını sana verdim biliyorsun. Ben de sabahtan akşama kadar ayakta çalışıyorum. Bugün de izin günüm, dinleneyim dedim. Hem de misafirinin gitmesini bekledim. Gittiğinde kalkıp evi toplayacaktım zaten.

Songül'ün sözlerine sinirlenen Gözde.

– Bak bir de para verdim diyorsun. Senin verdiğin para benim kuaförüme bile yetmez. Ayrıca, köşe bucak kaçmana gerek yok, adamlar seni becermez, merak etme. Amma namus timsali oldun. Sadece benim arkadaşlarıma böylesin. Bilmiyor muyum ben?

Songül, yatağından doğrulduktan sonra.

– Ne demek istiyorsun sen?

– Yeni tanıştığın adamın altına yatmadın mı? O adam da ablanın müşterisiymiş zaten.

– Nereden biliyorsun bunu?

– Nereden bildiğimin ne önemi var, vermişsin adama işte.

– Gözde terbiyesizleşme! Bu benim hayatım, seni ilgilendirmez, istediğimi yaparım.

– Sen, ablandan daha salakmışsın. O en azından bu işi parayla yapıyordu.

– Gözde, bir daha ablam hakkında böyle konuşursan çok tatsız şeyler olur. Ben senin nereye ulaşmaya çalıştığını anlıyorum. En kısa zamanda ayrı eve çıkacağım, merak etme.

– Umarım çok kısa olur.

Kapıyı sert bir şekilde kapatan Gözde, odasına geri döndü. Bir süre daha odasında oturan Songül, artık bu evde kalamayacağı anlamıştı. İş arkadaşı Derya'nın kadın sığınma evlerinden bahsettiğini anımsadı. Derya'ya konuşmaları gerektiğini anlatan kısa bir mesaj gönderdi. Beş dakika geçmemişti ki Derya aradı.

Songül (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now