44) Seyhan ve Hakan Tartışıyor

548 4 0
                                    

Salona doğru yürüyen Seyhan'ın telefonu çaldı.

– Efendim.

– Kapıyı aç kapıyı!

– Ne diyorsun Hakan?

– Kapıdayım, aç şunu!

Seyhan işaret parmağını, dudağına götürerek Songül'e susmasını işaret etti. Odadan çıktı, kapının deliğinden baktığında Hakan'ı gördü. Kapıyı açtığında bir hışımla içeri girdi Hakan.

– Seyhan! Kıbrıs'tan kaldırdığın paradan benim komisyonumu vermeyeceğini söylemişsin!

– Önce sakin ol, ben öyle bir şey demedim.

– Ne dedin o halde?

– Geçen hafta kredimi ödedim, bu ayki kiram da geldi. Bu para ile kiramı ödedikten sonra, senin paranı verecektim.

– Seyhan, sürekli aynı şeyi yapıyorsun. Geçen ayki paramı da vermedin.

– Verdik ya!

– Verdin öyle mi? Benim ayarladığım adamlardan kişi başı 1.500 lira alıyorsunuz. Bana da 200 lira veriyorsunuz. Benim hakkım bu kadar mı?

– Hakan, her seferinde en az on kadın götürüyorsun. Her birinden 200'er lira alsan, 2.000 lira yapar. Bu sadece bir müşteriden kazandığın para. Farkında mısın? Bizden daha fazla kazanıyorsun.

– Sanane lan kaç para kazandığından. Benim hakkım 400'er lira ve bu parayı şimdi vereceksin.

Songül, bu hararetli konuşmayı odasında dinliyordu. Seyhan'ın yüz ifadesinden Hakan'dan korktuğu belliydi. Çantasından çıkarttığı parayı Hakan'a uzattı.

– Hakan, artık ben Kıbrıs'a gitmeyeceğim. Bir daha bana haber vermene gerek yok.

Kapıdan çıkan Hakan, merdivenlerden aşağı inerken:

– Senin seçme hakkın mı var? Adamlar seni isterse gideceksin...

Songül (Kitap Oldu)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon