51) Songül ve Seyhan, Eski Günlerini Konuşuyorlar

560 3 0
                                    

2018 yılının bitmesine iki gün kalmıştı. Seyhan ve Songül yılbaşını baş başa sabaha kadar içerek kutlayacaklardı. Songül içinden "Keşke kızım da bizimle olsaydı" diye düşündü. Yeni numarası Vedat'ın eline geçer diye kızını da arayamıyordu. Salonda kahvelerini yudumlayan iki kardeş eski günleri konuşmaya başladılar.

– Hatırlıyor musun bacım. Ben 98 yılının 14 Şubat'ında sevgilimleydim ve eve geç gelmiştim. Babamda beni dövmek için hiç uyumadan beni beklemişti. Eve geldiğimde burnundan soluyordu. Bana hiç soru sormadan vurmaya başlamıştı. Çıkan gürültüden sen ve annem de uyanmıştınız. Sonra sen araya girdin, o zaman daha küçüktün. On üç yaşında falandın. Sen olmasan babam neredeyse öldürecekti beni.

– Evet abla hatırladım.

– Annem hiçbir şey yapmadı. Ölmemi izlemek istemiş olabilir. İşin en acı tarafı, ben yerde yatarken o odasına gidip yattı. O günden sonra içimdeki anne sevgisi öldü. Baba sevgisi zaten yoktu.

– Evet, annem babamın işlerine asla karışmazdı.

– 20 yaşında bir kızı öyle döversen o da sana kin besler. O gün sevgilimle yanlış bir şey de yapmamıştık. Bara gittik, iki kadeh içki içtik, sonra çıktık. Yolda polisler çevirdi. Kimlik kontrolleri uzun sürünce ben de geç kaldım. Beni hiç dinlemedi bile. Belki başıma kötü bir şey geldi! Belki gerçekten dinlemesi gereken bir konu vardı! Önce sorsana be adam, insan sorgusuz sualsiz dövülür mü?

– Abla, biz çocukken babam seni dövüyordu ama bana bir kere bile vurmadı, neden?

– Seni niye dövsün ki! Evin kötü kızı bendim. Evden kaçtığımda bile arkamdan "zaten orospu olacaktı, evlendiği iyi oldu, en azından başı bağlandı" demiş. Bir baba bu cümleyi nasıl kurar?

– Ne kadarda çocuklarına ilgisiz olsalar da insan özlüyor be abla.

– Valla ben ikisini de hiç özlemiyorum. Evden kaçtığımda 22 yaşındaydım. Annem, hamile olduğumu ve evlenmem gerektiğini biliyordu. Bunu bile bile babamı ikna etmek için hiç uğraşmadı. Kadın resmen "bana dokunmayın, ne yaparsanız yapın" diyordu. Babam hiç düşünmedi mi, ben evlendikten 2 ay sonra 5 aylık bebeğimi nasıl düşürdüm. 2 ay önce evlenmiş bir kızın 5 aylık bebeği nasıl olur? İnsan hiç mi hesap yapmaz. Bu iş nasıl oluyor demez mi? Onlar beni tek başıma bıraktı, nesini özleyeyim ikisinin de. Ben kocamdan boşanıp Gözde'nin yanına yerleştiğimde yalvardım anneme, "Babama söyle affetsin beni, burada kalırsam orospu olacağım. Sen de Gözde'nin ne iş yaptığını biliyorsun" dedim ama kadın beni dinlemedi.

– Ben de bunu anlamıyorum. Kızım benden uzak durduğu halde onun için canımı veririm.

– Annelik duygusu yoktu ki kadında. Seni zorla Vedat'la evlendirme sebepleri senin iyiliğin için mi olduğunu sanıyorsun? Tamamen konu komşuya daha fazla rezil olmamak için. Sen Vedat'la evlenince namuslarını temizlemiş oldular akıllarınca. Şimdi yaşasalardı bizden gurur duymayacaklarına eminim. Hiç sevgilisi olmadan ilk tanıştığı erkekle evlenen kızlardan olmamızı istediler. Gençliğini yaşamadan, erken yaşta evlendirilen kızları da görüyoruz. Daha çocukken adamın birini gösterip "işte bu senin kocan, o ne derse yapacaksın" diyorlar. O kız da hayatı boyunca mutsuz yaşıyor.

– Abla, o duyguyu ben çok iyi biliyorum. Benim karnım şiş bir şekilde parkların önünden geçerken yaşıtım olan kızların oynadığını görüyordum. Onlar mı yanlış yerdeydi yoksa ben mi? Zaman geçtikçe anladım kimin yanlış yerde olduğunu.

– Bak bacım; kız ya da erkek, cinsiyeti ne olursa olsun. Bebek bebekliğini, çocuk çocukluğunu ve genç gençliğini yaşayacak. Sen ebeveyn olarak bunları sağlamaz, onu öküzün birine verirsen, bir süre sonra "ah çocuğum, vah çocuğum" dersin. İş işten geçtikten sonra ağıt yakmanın anlamı yok. Sen sevgilinle öpüştün diye bu hayatı yaşamayı mı hak ettin? O Vedat şerefsizinin sana tecavüz etme bahanesini dün gibi hatırlıyorum. "Odalarında öpüşürken yakaladım, tahrik oldum." Bak bak haysiyetsize bak. Ulan şerefsiz, sen her ota boka tahrik mi oluyorsun? "Ananla babanı da öpüşürken görsen tahrik olacak mıydın?" Hem sanane öpüşmelerinden, anası mısın, babası mısın? O şerefsizle seni evlendirerek idam sehpana tekmeyi attılar zaten. Yattıkları yerde umarım mutlulardır. İzlesinler bizi, kızlarının biri orospu, diğeri de şizofren oldu. Müthiş ebeveynlermiş gerçekten.

– Abla, valla geçmişi yaşattın bana.

– Kusura bakma bacım, bunlar aklıma geldikçe sinirleniyorum. Allah rahmet eylesin diyelim. Yarın yılbaşı. Boş ver geçmişi, biz geleceğe bakalım. Benim üzerimde kırgınlık var, odamda biraz uzanacağım. Akşam olunca da yemeğimizi yer yatarız. Yarın güzel bir gün olacak.

– Tamam abla, sen git yat. Ben de biraz televizyon izleyeyim.

Seyhan, odasına gittikten kısa bir süre sonra televizyonun karşısında uyuyakaldı Songül. Kâbuslar da görmemişti.

Songül (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now