47) Seyhan, Sarhoş Bir Şekilde Eve Geliyor

540 4 0
                                    

      Songül hızlı adımlarla Taksim'e doğru yürümeye başladı. Bu güzel haberi ablasına da söylemek istedi ama ablasının telefonu meşguldü. Apartmanın önüne geldiğinde pis bakışlı ev sahibi ile karşılaştı. Hiç ses çıkartmadan apartmana girdi. Eve girdiğinde kafe sahibini aradı, "pazartesi gelip başlayabileceğini" söyledi. Adam onaylamıştı. Artık Songül'ün de düzenli bir işi olacaktı. Ablasına söylemek için sabırsızlanıyordu.

Saat iyice geç olmuş, Seyhan hâlâ eve gelmemişti. Sabah çok erken kalkan Songül'ün gözleri kapanıyordu. Ablasını sürekli arıyor ama ulaşamıyordu. Salondaki koltuğun üzerinde ablasını beklerken uyuya kaldı.

Arkası dönük olan Yasin'e sıkı sıkı sarıldı Songül. "Yasin, seni çok özlemişim. Sana dokunmayı, teninin kokusunu, her şeyini özlemişim. Beni unutmadığını biliyorum. Artık geçmişi konuşmak istemiyorum. Birlikte olmanın tadını çıkaralım. Tenimin tenini unutmasına izin verme. Bir daha asla bırakma beni. Dudaklarının sıcaklığını hissetmek istiyorum, döner misin yüzünü bana." diye mırıldandı yanında yatan adamın kulağına. Adam yüzünü döndüğünde, ilk aşkı Yasin değil Polat olduğunu gördü.

Çığlıklar içinde uyandı Songül. Saat sabahın beşiydi. Uzun süredir böyle kâbuslar görmüyordu. İlaçlarını almak için koltuktan kalktı, odasına yürürken ablasının odasına baktı, hâlâ gelmemişti. Çantasından ilaçlarını aldı, su almak için mutfağa giderken dış kapının açıldığını duydu. Ayakta duramayacak kadar sarhoş olan Seyhan, Songül'e gülümseyen bir yüz ifadesiyle:

– Ooo, uyumadın mı sen?

– İlaç için uyanmıştım, sen iyi misin abla?

– Kiramızı tamamladım, niye iyi olmayayım.

Seyhan, sağa sola sallanarak salonun sokağa bakan camının önüne gelerek, arabanın içinde bekleyen adamlara el salladı. Elindeki çantayı yere attıktan sonra kendisini üçlü koltuğa sert bir şekilde bıraktı.

– Bacım, ben çok yorgunum. Uyumam lazım.

Songül, sızmak üzere olan ablasına:

– Abla, burada rahat edemezsin, istersen seni odana götüreyim.

Seyhan, başını onaylar gibi yukarı aşağı sallayarak Songül'ün elinden tuttu. Ablasını yatağına yatırdıktan sonra kapıyı kapattı. İlacını içti, o da yatağında uykuya dalmıştı.

İki kız kardeş, gece geç saatte yattıkları için, öğlene doğru uyanabilmişlerdi. Songül, iş bulduğunu söylediğinde, ablası fazla umursamamıştı. Verdikleri paranın çok az olduğunu söyleyerek, "Ben o parayı 2 günde kazanıyorum." dedi ve Songül'ün bütün hevesini kaçırdı.

Songül (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin