49) Songül ve Seyhan Sohbet Ediyorlar

559 3 0
                                    

      O gece gördüğü kâbuslar yüzünden sürekli uyanan Songül, sabaha kadar sigara içti. Artık sigara bile onu rahatlatmıyordu. Yatağından kalktı ve odasını toplamaya başladı. Çantasını yerden alırken gözü içindeki günlüğüne takıldı. Günlüğü her eline aldığında kendisini ağlamaktan alıkoyamıyordu. Ağlayarak kendince teselli buluyor, sakinleşiyordu. Çantasından aldığı günlükle birlikte salona geçti ve rastgele bir sayfa açtı.

Her seferinde yazmaktan iğrendiğim günlük..

"Nefes almak, gülmek hatta tebessüm etmek bile zor. Her girdiğim sokak çıkmaz olduğu için yürümekten vazgeçeli uzun zaman oldu. Ne gülümseyecek gücüm kaldı, ne de o gülümsemeye değecek biri olduğuna inancım. Önce ruhumu öldürdüm, sonra sevgimi ve daha sonra da seni. Songül öldü, ben öldüm ve masal bitti"

Songül bu sefer ağlamıyordu. Belki de eski güçsüz, aciz kadın yoktu, ya da yok olmuş gibi davranıyordu. Kısa bir süre sonra Seyhan'da uyandı ve yattığı yerden seslendi.

– Bacım günaydın.

– Günaydın abla.

Yatağından kalktı, salona geldi Seyhan.

– Songül'üm tüm gece sesini duydum. Bugün doktoruna gidelim mi?

– Gidelim abla, sabaha kadar uyuyamadım, sürekli kâbuslar gördüm ama önce adliyeye gitmemiz lazım. Boşanma davası açacağım. Gece boyunca hep bu konuyu düşündüm.

– Hazırlanalım o zaman, yapacak çok iş var. Dışarıdan bir şeyler alıp arabada yeriz. Sen doktorunu ara, ilaçlarım bitti, kötü durumdayım de. Seni sıraya sokmadan hemen alacaktır.

– Abla, boşanma davası açmam ne kadar tutar?

– Bir şey tutmaz yaa, hallederiz.

– Tamam o zaman ben hazırlanıyorum.

İki kardeş kısa süre sonra apartmanın önüne indiklerinde arabanın camına bırakılmış notu gördüler. Seyhan sileceğe sıkıştırılmış kâğıdı eline aldı, yazıyı okudu: "Dikkatli ol."

– Bu kesin Hakan pezevenginin işidir. Adama iyi para kazandırıyordum tabi, zoruna gitti.

– Abla, bu adam cidden korkutuyor beni. O gün de kapıda delirmiş gibi bağırıyordu.

– Siktir et o yavşağı. Ben bugün çok mutluyum, onun yüzünden canımı sıkamam.

Arabaya binerken Songül, adamın biriyle göz göze geldi. Seyhan arabayı çalıştırıp hareket etmeye başladığında, adamın bakışları hâlâ arabadaydı. Songül ablasına döndü.

– Abla, biraz önce adamın biri bize çok garip bir şekilde baktı. Öfkesi gözlerinden okunuyordu.

Gayet rahat olan Seyhan.

– Hakan olabilir. Nasıl bir tipti?

– Orta boylu, senden biraz uzun. Top sakallıydı. Bu havada gömlek giymişti ve önündeki düğmelerin çoğu açıktı...

– Devam etmene gerek yok, o Hakan'dı. Büyük ihtimal işlerime taş koymaya çalışacak. O günde evime gelme sebebi buydu aslında. Allah'tan misafirim çok sakin bir adamdı. Hem sakin hem korkak.

İki kardeş gülmeye başladılar. Seyhan devam etti:

– Songül, Hakan gittikten sonra adamın yüzünü görmeliydin. Maymun götü gibi kıpkırmızı oldu. Bana da "dikkatli ol" dedi hep. Ulan asıl sen dikkatli ol. Bir gün karına yakalanacaksın, kaba etinden kan alacak. Korkak falan ama iyi bahşiş bırakıyor. Onun gibi birkaç tane daha müşterim olsa kimseye minnet etmem. Bu Hakan gibi yavşaklarla da hiç işim olmaz.

Songül, ablasına sormaktan çekindiği soruyu "sormanın tam zamanı" diye düşündü.

– Abla, sana bir şey sormak istiyorum ama yanlış anlarsın diye de korkuyorum.

– Ne ile alakalı?

– Gelen misafirlerinle ilgili.

– Yok bacım, niye yanlış anlayayım. Sor sen.

– Biraz önce, bahsettiğin adamın geldiği gece. Hani Hakan'ın pislik yaptığı gün.

– Evet?

– Siz odaya geçince hiç sesiniz çıkmadı. Kardeş kardeş yattınız mı? Lütfen yanlış anlama. Odanı dinlemiyorum ama hiç ses gelmedi de onun için soruyorum.

– Ne yanlış alınacağım bacım. Ben bilmiyor muyum evin duvarlarının ince olduğunu. Mutfakta sinek uçsa, salonda vızıltısı duyuluyor. O misafirimle dediğin gibi kardeş kardeş uyuyoruz. Onun ufaklık bir türlü iktidara gelemiyor. Önce bir hareketlenme oluyor, birkaç dakika sonra seçimi bir oyla kaybetmiş muhtar adayı gibi küçülüp küçülüp yok oluyor. Biz de ne yapalım sarılıp uyuyoruz.

Ablasının söylediklerini kahkahalar atarak dinleyen Songül,

– Tamam da madem bu adam da böyle bir sorun var, neden sana o kadar para veriyor?

– Adamın derdi bacak arası değil ki. Onunla sohbet et, karısını çekiştirdiğinde başını salla, biraz da öv, tamam işte. Bu fazla bile geliyor ona. Ufaklığı bir süre sonra çalışamaz hale gelen her erkek gibi dinlenilmek, bir kadın tarafından değer görmek istiyor. Bunu da benim gibi kadınlar yapıyor. Çok değişik insanlar, çok değişik hayatlar var bacım.

– Adamın ki kalkmıyorsa karısı ne yapıyor?

– Ne yapacak, aldatıyor kocasını. Niye kaldırıcı haplar var? Niye mutluluk çubuğu var? Erkekler bir süre sonra etkisiz eleman gibi olurlar. Evlilik programlarındaki yaşlı moruklara baksana. Adam 70 yaşında evlenmek için televizyona çıkmış. Sence bu adam yatakta kaplan gibi olduğu için mi evlenmek istiyor? Aslında kendisine ölüm arkadaşı arıyor. Bazıları da "ulan yıllardır moruğun biriyle yatağımı paylaştım, aslında bende iş var" diyerek genç kadın peşine düşüyor. Kadın bacaklarını iki yana ayırıp "gel" dese, kaldırmak için vinç gerekiyor haberi yok. Sonra televizyonlarda "yaşlı adam genç kadınla evlendi" diye haberler duyduğumuzda kadını suçluyoruz. Ulan kadının ne suçu var! O yaşlı moruğu zorla mı evlendiriyorlar? Madem genç kadın alıyorsun o zaman kadının ihtiyacını karşılayacaksın. Sonra "karım sevgilisi ile paraları alıp kaçtı" derler. Hak ediyor moruk abazanlar. Ben Kıbrıs'a gittiğimde elini kaldırmaya dermanı olmayan morukların aletlerini kaldırmaya çalışıyorum. Sapıklıkları ise başlı başına iğrenç. "Beni parmakla belki kalkar" diyeni mi ararsın, "kaldırıcı hapların hangisi kalp krizine sebep olmuyor" diyeni mi? Adamların tesisatları çalışmıyor ama gözleri sürekli kıçımızda başımızda. Çok yakından örnek vereyim. Benim ev sahibim hacı yok mu?! Ona desem ki "bu ay kirayı veremiyorum, başka şekilde ödesem olur mu?" Emin ol yapamayacağı halde beni hemen yatağa atmaya çalışır. Biz bu konuya nereden geldik ya?

– O gece gelen adam ile kardeş kardeş uyumanızdan.

– Hızımı alamayıp ev sahibine kadar gelmişim. Niye durdurmuyorsun bacım beni...

Songül (Kitap Oldu)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora