50) Songül ve Seyhan Hastaneye Gidiyorlar

566 4 0
                                    

      Songül ve ablası, yıllar sonra ilk defa bu kadar uzun süre konuştular. Adliyeye geldiler, aracı park edip ikinci kata çıktılar. Seyhan, bundan önce boşandığı için neler yapması gerektiğini biliyordu. Kısa süre sonra adliyedeki işlerini bitirip Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yola koyuldular. Öğlen saati olduğu için yolda fazla zaman kaybetmeden hastaneye geldiler. Hastaneden içeri doğru girdiklerinde Songül'ün her zamanki gibi kalp atışları hızlanmaya başladı. Songül'ün garip hareketlerini gören Seyhan:

– Bacım, neyin var? Rengin bir anda soldu.

– Bu hastane işleri geriyor beni. Sekiz ay kaldım bu iğrenç yerde. Buraya akıllı giren deliriyor.

– Sakin ol bacım, biz kontrole geldik. Kimsenin seni yatırmasına izin vermem.

Ablası doktorun kapısını vurduktan sonra araladığı boşluktan kafasını soktu,

– Doktor bey, rahatsız ediyorum ama Songül Yılmaz geldi.

İçeride hastası olan doktor çok sakin bir ses tonuyla.

– Bu hastamdan sonra gelsin. Şimdi dışarıda bekleyin lütfen.

– Teşekkür ederim doktor bey.

Seyhan, odanın kapısını kapattıktan sonra koridorun köşesinde ayakta bekleyen Songül'ün yanına gitti

– Şimdi hastası var, çıkınca seni alacak.

– İyi bari fazla beklemeyiz, burası boğuyor beni, baksana şu tiplere.

– Gerçekten dediğin gibi, kokusu bile garip buranın.

Songül gözleri ile işaret ederek:

– Şu kız var ya abla, hani kahverengi uzun paltolu kadının elinden tutan kız.

– Evet?

– O kızla dört ay aynı odada kaldım. Dayısı tecavüz etmiş. Kız sesini çıkartmayınca da tecavüz etmeyi sürdürmüş. Elini tuttuğu kadın da annesi, bir süre sonra kızını kardeşiyle yataktayken yakaladığında ne dese beğenirsin?

– Yüzüne baksana şunun! Bu kadın ne derse desin beğenmem. Eee Ne demiş?

– "Sen dayını baştan mı çıkarttın da bu hale geldiniz" dedikten sonra "babana asla söyleme, ikimizi de gebertir" demiş.

– Kaç yaşında ki o kız?

– Tahminen o zamanlar on iki yaşındaydı. Şimdi olsa olsa on beş, belki on altı.

– Baksana kıza daha büyük gösteriyor.

– Gösterir tabi abla. O ve benim gibi insanlar, hayatlarını birkaç beden büyük yaşar. Sanki ben otuz yaşında mı gösteriyorum. Seninle aramızda yedi yaş fark olduğu halde sen benden daha gençsin. Biz hayatı büyük yaşıyor, yükünü de büyük taşıyoruz.

Doktorun odasından içerideki hasta çıkınca, Songül açılan kapıdan kendini gösterdikten sonra, doktor eliyle Songül'e gel diye işaret yaptı ve iki kardeş odaya girdi.

– Hoş geldin Songül.

– Hoş buldum Hocam.

Doktor, Seyhan'a dönerek:

– Siz nesi oluyorsunuz?

– Ablasıyım.

– Dışarıda bekleyin lütfen.

– Tamam doktor bey.

Doktor, karşısına oturan Songül'ü önce gözleri ile süzdü. Masada duran kâğıt ve kalemi eline aldı, Songül'e uzattı:

Songül (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin