Bölüm 7 ● Feda Etmek

22.6K 1.2K 207
                                    

  Bilinmeyen'den

Başımı duvara yaslayıp gözlerimi kapattığımda içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Sanki gözlerimi kapattığımda her şeye karşı kendimi koruyabilecekmiş gibiydim.

  Kalbim sıkışırken gözyaşlarımı engelleyen göz kapaklarıma teşekkür ettim.

  "Meray Koçar! Doktor Ali Bey sizi bekliyor." Gıcık hemşirenin sesini duyduğumda yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım. Babam gelip elimi tuttu ve beklentiyle baktı bana. İç geçirip beni kaldırmasına izin verdim. Biz odaya yürürken annem de peşimizden geliyordu. Perişan haldeydi.

  Özür dilerim, anne, dedim içten içe. Seni bu duruma düşürmek istemezdim.

  Meymenetsiz doktorumun odasına girince boğucu kokuyla yüzümü buruşturdum yine. Hastane kokusundan iğreniyordum artık.

  "Hoş geldiniz," dedi isteksizce doktor. Bu adamı yıllardır sevemiyordum. Beni bir kez kurtarmış olması bunu değiştiremiyordu asla. Meymenetsizdi. Somurtuk herif.

  O önündeki kâğıda bakıp kelini okşarken biz gidip masanın önündeki sandalyeye oturduk.

  "Evet, sonuçlar şu an elimde." Sıkıntılı bir iç çektiğinde kalbimin hiç olmadığı kadar sıkıştığını hissettim. Hassiktir.

  "Anlaşılan bir süre seni ve ablanı hastanemizde ağırlayacağız Meray." Sözleri beni şaşırtmasa da epey üzmüştü.

  "Bir hastaya kanser olduğunu haberini böyle mi veriyorsunuz siz?" Dedim iğrenerek. Doktor kaşlarını çatıp bana baktı. "Yanlış bir şey söylemedim Meray. Hastalığın nüksetmiş ki böyle bir şeyi bekliyorduk zaten."

  "Kendi adınıza konuşun." Anne ve babama göz attım. Babam elini alnına yaslamış kendini bizden soyutlamış gibiydi. Annem ise sessiz sessiz ağlıyordu.

  İçim acırken yutkunmaya çalıştım. Onlara bunu yaşatmaya hakkım var mıydı gerçekten?

  Doktor dediğimi umursamadan tedavi sürecini anlatırken derin bir nefes aldım. "İstemiyorum." Diye kestim sözlerini. Bir süre sessizlik hakim oldu. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu.

  "Ne saçmalıyorsun sen Meray?" Babam sinirle bana bakarken ıslanan gözyaşlarımı sildim. "Tedaviyi istemiyorum baba." Ayağa kalktım.

  "Ne size ne kendime bunu yapamam. Yaren'e ve size aynı şeyleri yaşatamam."

  "Meray, tedaviyi kabul etmezsen maksimum altı ayın olacak. Altı ay sonra o acil kapısından ölü bedenin girecek bu hastaneye. İyi düşün kızım. Tedaviyi reddetme." Doktor kadarla gözlerime bakarken güldüm. "Umrundaymış gibi konuşma doktor." Annemlere baktım. "Özür dilerim." Dedim ağlarak ve çıktım önce kapıdan sonra hastaneden. Babamın arabasının yanına gidip çöktüm ve sırtımı tekere yaslayıp başımı büktüğüm dizlerime yasladım.

  Kafam çok karışıktı. İçim çok karışıktı.

  Ölmem mi daha çok üzerdi ailemi, yoksa hastanede iki kızlarının da günlerce yoğun bakımlarda sürünmesi mi?

   Hastalığım Lösemi, yani kan kanseriydi. Üç yıl önce yendiğim bu hastalık yeniden girmişti vücuduma. O zaman atlatmamın nedeni Feda'ydı. Ona karşı bir şeyler hissetmeye başladığımda 9.sınıfa geçtiğimiz yaz dönemiydi. Aslında çocukluktan gelen aşkımı o zaman fark edebilmiştim. Küçük ve hasta bedenim onun bir gülümsemesiyle can bulmaya başlamıştı. Üç yıl önce bu hastalığı Feda ile bir şeyler yaşayabiliriz umuduyla yenmiştim. Sıkı sıkı sarılmıştım yaşama. Hepsi Feda'nın bana gülen gözleriyle bakması içindi.

  Ama becerememiştim.

  Hastalığı yenmiştim de bir Feda'nın gönlüne girememiştim. Görmüyordu ki beni. Umrunda değildim onun.

  Tam hayatına girebildim dediğim anda nüksetmişti sikik hastalık. Şimdi neye tutunup da yenecektim ki? Feda beni sevemezdi artık. Sevse üç yıldır severdi, öyle değil mi?

  Bu karşılıksız aşktan da, yaşamaya çalışmaktan da yorulmuştum artık.

   "Kızım,gidelim hadi." Annemin naif sesini duyunca gözyaşlarımı silme gereği duymadan kalktım ve yüzlerine bakmadan arabaya bindim. Nasıl bakacaktım ki? Doğduğumdan beri tek çocukları benmişim gibi benimle uğraşıp duruyorlardı. Artık onları da yormak istemiyordum.

  Eve gidene kadar tek kelime konuşmadık. Sanırım doktor beni ikna edeceği, psikolog ayarlayacağını falan söylemişti. Yoksa bu kadar sessiz kalmazlardı.

  Apartmanın otoparkına arabayı bıraktıktan sonra asansöre binip evimizin olduğu kata bastık. Yılardır Feda'lar ile altı üstlü oturuyorduk. 4 yaşımdan beri hayatımdaydı kerata.

  Çocukluğumuz aklıma gelirken hafifçe gülümsedim ama hemen silinmişti. Çünkü canınız acıyorken gülümseyemezdiniz.

  Asansörün kapısı açıldığında Yaren'in sesini duymuştum. Sefa, Cefa ve Feda bizim kapının önünde bekliyorlardı. Yaren de ayakkabısını giyiniyordu.

  " Selam çocuklar." Babam ruhsuz bir şekilde üçüzlerle selamlaştı.

  "Baba biz bir AVM'ye gidip geleceğiz." Yaren sırıtarak babama açıklama yaparken babam başıyla onayladı. "Dikkat edin."

  "Tamam babacığım."

  "Oo Meray Reis,yüzünü gören cennetlik." Sefa samimi bir şekilde sarılınca ona karşılık verdim. Ayrılınca iç çektim.

  "Ne yapayım kanka ya, derslerle falan boğuşup duruyoruz."

  Bu sırada annemler eve girmişlerdi.

"Lan sanki biz değil de bu kız son sınıf. Kasma bu kadar kızım, seneye anan ağlayacak zaten." Cefa da gülerek konuşunca iç geçirdim.
 
  O zamanları göremeyecektim ki.

  Cefa ve Sefa aralarında son sınıfın zorluklarını konuşurken ben Feda ile göz göze geldim. Biçimli kaşları çatılmış yüzümü inceliyordu.

  "Sen ağladın mı?"

  Alınma ama dikkatini sikeyim Feda. Gerçi beyaz tenliyim ben, sinek dokunsa kızarıyorum. O yüzden fark etmemesi anormal olurdu sanırım. Kızarık ve şiş gözlerimle çok perişan duruyordum. Aferin Meray.

   Zorla gülümsedim. "Yok ya ne ağlayacağım? Yorgunum da o yüzden gözlerim böyle."

  Lafımı geri alıyorum arkadaşlar,canınız yanarken gülümseyebiliyordunuz.

  Feda yemedim der gibi bakarken benim içim gitmişti.

  Gör artık lan beni! Diye bağırmak istedim. Bir kaç ay sonra istesen de göremeyeceksin zaten.

"Meray sen de gel," Yaren bana seslenince gözlerimi zar zor Feda'dan ayırdım.  

  "Yok abla, uyuyacağım ben. Görüşürüz çocuklar." Hızlıca el sallayıp eve girdim ve kapıyı kapattım.

  Ne Feda tarafından sevilmeden ölmek isteyebiliyordum, ne de Feda'nın beni sevmesini... Çünkü kaybedeceğini bile bile sevmek aptallıktı.

  Ben bu dünyada onu üzmek isteyecek son insandım.

  Belki de... Yazmayı bırakmam gerekiyordu. Onun için ondan vazgeçmem gerekiyordu. Kalbimdeki aşkı feda etmem gerekiyordu.
  
  ●●●

  Eveeet, bilinmeyen kızımızı öğrendik. Ne düşünüyorsunuz bakalım onun hakkında?

  Herkes Yaren olduğunu düşünmüş ama aslında büyük bir spoi vermiştim size xkzşcjdlcjxh Yaren sarışın bir kız ve fotoğrafını da koydum zaten. Bakın bakalım hikayenin kapağındaki kız nasıl? Jxzlcjxkzjahaha

  Neyse, yavaştan başlıyoruz artık. Ben gidem de yarın ki bölümü düzenleyem.

  Hepinizi çok seviyorum♥️

  Hadi eyw

 

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now