Bölüm 70 ● 'Kalbim' Yalan Söylemez

17.9K 959 351
                                    

  Damarlarımdan akan sinir ve üzüntüyle karışmış o saçma his kalbimi daraltırken, yüzümü ovaladım. Meray şu an koşarak yanımdan uzaklaşıyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum. Onunla konuşamıyordum. O, Ozan'a hesap sormaya giderken ben öylece izliyordum.

  Belki de hesap falan sormayacaktı, belki de biliyordu da bilmiyormuş gibi yapıyordu.

  Çok karışıktım. Ona güvenmek istiyordum, daha sonra Ozan'ın dedikleri aklıma geliyordu.

  Feda sayesinde...

  En yakın zamanda nasıl öğrendiğini bulmalı ve Meray'ı affetmeliydim. Ama bir yandan da korkuyordum, tahminlerim doğru çıkarsa ne yapardım? Meray'ın arkamdan iş çevirdiği kesinleşince ben nasıl toparlardım?

  Meray sokağın sonundan sola dönünce dayanamayıp koşarak ona yetiştim ve bir kaç adım ötesinden yürümeye başladım. Geldiğimi fark etmişti, ama yüzüme bakmıyordu.

  Ha, bir de Meray'ın haklı çıkma olasılığı vardı. Şerefsiz herif belki de başka bir şekilde öğrenmişti ve Meray ile beni ayırmak için yalanlar söylüyordu. Eğer böyle çıkarsa Meray beni asla affetmezdi. Asla.

  O sinirle çok fazla yüklenmiştim kıza ve pişman değilim desem yalan olurdu. Kalp kırıklığını gözlerinden okumuştum resmen. Ama durmamıştım. Çünkü annem orada ağlarken gözüm kimseyi görmemişti. Sevdiğim kızı bile.

  Sevdiğim kız.

Bu halimiz ne olacaktı, Allah bilirdi. Ama sonumuzun iyi olmasını diliyordum.

Okula yaklaşınca Meray adımlarını sıklaştırıp okul bahçesine girdi. İlk ders teneffüsü başlamıştı. Biz baya geç kalmıştık.

  Meray okul kapısına girmek yerine bahçede hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Uzaktan onu izlemeye devam ettim. Öyle bir ağlıyordu ki, herkes dönüp dönüp ona bakıyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu?

  Meray okul duvarına yaslanmış arkadaşlarıyla muhabbet eden Ozan şerefsizinin yanına gitti. Ozan onu görür görmez sırıtmıştı, piç.

  Müdahale etmedim. Meray'ın ne yapacağını merak ediyordum.

  Ozan'ın kolunu tutup sürükleyerek çıkardı arkadaşlarının arasından. Arka tarafa götürürken beklemeden ben de arka tarafa gittim. Kimse yoktu burada, zaten soğuk olduğu için kimse çıkmıyordu dışarı.

  Beni görmemeleri için yangın çıkışının önündeki duvarın arkasına saklandım. Buradan net bir şekilde duyabiliyordum.

"Neden bana bunu yapıyorsun!? Neden bana işkence çektiriyorsun!?" Meray tüm gücüyle bağırınca yutkundum. Çok sinirliydi, çok mutsuzdu.

Ozan sırıttı ve ellerini ceplerine soktu. "Hoşuma gidiyor."

"Ne demek hoşuma gidiyor ya!? Ne istiyorsun benden? Ben onu sevmiştim lan sevmiştim! Ne geçti eline bizi ayırınca? Mutlu musun şimdi?" Ozan'ın gülüşü silinirken Meray daha şiddetli ağlamaya başlamıştı. Onu o piçin yanından çekip almamak için ellerimi sıktım.

Yapmamalıydım.

"Yıllardır acı çekiyorum ben Ozan, tam kavuştum derken bir de sen çıktın başıma! Bu zamana kadar ağzıma sıçtığın yetmedi mi? Lise hayatımı mahvettin sen! Ama bundan sonra güzel olabilirdi, anlıyor musun beni? Biz mutlu olabilirdik. Ama senin bencilliğin yüzünden ben sevdiğim adamı kaybettim!"

Ozan yutkundu ve Meray'ın gözlerine baktı.

"O şerefsiz seni üzdü mü?"

"Bir önemi kaldı mı?"

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now