Bölüm 53 ● Şarkıların Olayım

21.7K 1.2K 159
                                    

  "Ben geldim, Yarem."

  Az önce açtığı gözlerini tekrar kapatıp başını yastığına bastırdı. "Lütfen rüya olsun, lütfen rüya olsun, lütfen rüya olsun..."

  "Ee, şey,değil sanırım." Meray yutkundu ve gözlerini açıp bana baktı tekrar. Stresle elimi enseme götürdüm. "Rahatsız olduysan çıkab-"

  "Neden geldin, Feda?" Diyerek oturumuna geldi yatakta ve sırtını yatak başlığına yaslayıp tekrar bana baktı.

  Anlaşılan bu konuşma epey uzun olacaktı. Bu yüzden yatağın yanındaki sandalyeye oturup Cefa'ya Doğan Abi'leri oyalaması için mesaj gönderdim ve telefonu kilitleyip ona baktım.

  "Sana bir şey sordum."

  Kızgın görünüyordu ama kızmadığına o kadar emindim ki...

  "Beş yüz kere falan aradım seni ama açmadın. Haklı olarak korktum Meray, Didem Abla'yı aradım aradım hemen. Yoğun bakıma kaldırıldığını söyledi. O an gizlilik isteğini unursayamazdım, üzgünüm." Deyip gözlerimi kaçırdım. Bir süre konuşmadık.

  "Böyle bir şey yapacağını bekliyordum ama ne bileyim..." gülümsedi. "Daha özel olur diye düşünmüştüm. Karşına bu halde çıkmak istemezdim." Güzel gözleri dolunca garip bir şekilde içimin burulduğunu hissettim.

  Uzanıp elini iki avucum içine hapsettim. Bu hareketim onu şaşırtmıştı. Elleri anında kasılırken gülümsedim.

  Benim de heyecanlanmam normal miydi?

  "Nasıl göründüğünü önemsemediğimi yıllardır neden anlatamıyorum ben sana?" Diye sitemle söylendiğimde gülümsemeyle gülümsememek arasında kalmış gibi bir yüz ifadesi vardı.

  "Bana kızgın mısın?" Dedim, gözlerimi kaçırarak. Meray bir süre bana baktıktan sonra başını salladı. "Evet, kızgınım. Senden ilk defa bir şey istedim ve... Beni umursamadın."

  "Empati kursana biraz sen. Benim hastalandığımı ve yoğun bakıma kaldırıldığımı öğrendiğinde olduğun yerde bekleyebilir miydin?"

  Meray alayla güldü. "Sen bana aşık değilsin."

  "Konumuz bu mu şimdi?"

  "Sen getirdin buraya!" Söylenerek elini avucumun içinden çıkardı.

  Cidden, Yarem ve Meray'ın aynı kişi olduğundan emin miyiz?

"Telefonumu verir misin?" Komodinin üzerindeki telefonu gösterdiğinde başımı sallayıp kalktım. İstediği telefon, sadece benimle iletişim kurmak için kullandığı telefondu. Önceden karıştırdığım için hatırlamıştım.

  Telefonu alınca gelen bildirimlere gözlerini büyüterek baktı.

  " Lan ne aradın bu kadar? Hem...Bu mesajlar ne ya?" Telefonu biraz kurcaladıktan sonra yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Ben de gülümsedim.

  Bana bakınca gülüşü silindi hemen. "Hiç sevimlilik yapma! Tamam mesajlarına düşmüş olabilirim ama bu senden nefret etmediğim anlamına gelmez!" Homurdanarak telefonunu kenara bıraktı.

  "Gelmemeliydin, Feda." 

  "Ama geldim."

  Kararlılığıma karşı gülümsedi ve yüzümü inceledi bir süre. İlk kez Meray'ın bana böyle baktığını görüyordum. Ben öğrendikten sonra rahatlamış olmalıydı.

  Normalde anlamsız bakan mavi gözleri şimdi ışıl ışıldı.

  "Ya kurtulamazsam?" Diye mırıldandı. "Üzülmene dayanamam."

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now