Bölüm 84 ● Ruh Hastası

15.6K 925 227
                                    

Sefa'dan

"Kanka hadi gözünüzü seveyim, son sahneye geldik artık. Sal şu kızı da yürüsün." Atlas sinirle Feda'ya söylenirken Feda gözlerini devirdi.

"Tamam ulan tamam, bıraktım." Nihayet Meray'ı saldığında Meray gülerek tişörtünü düzeltip yolun ortasına geçti. Sabahtan beri klip çekimini yapıyorduk ve Feda bulduğu her fırsatta kızı kaçırıp duruyordu. Sebebini sorduğumda, kamerada çok güzel çıktığını ve kıskandığını falan zırvalamıştı. Ruh hastası.

Neyse ki dalga geçtiğini biliyorduk.

"Feda, sen de yolun sonunda dur kardeşim. Meray nakaratı söyleyerek Feda'ya yaklaşacak ve en sonunda onu gördüğünde gülümseyerek Feda'nın uzattığı eli tutacak. O noktada birlikte kadraja gireceksiniz ve kameraya bakıp son sözleri söyledikten sonra bitireceğiz." Atlas onlara yapacakları kısmı söyledikten sonra ikisi de onayladılar. Normalde klipte Feda yoktu ancak bu aralar o ikisi aşırı derecede takip edildiği ve sevildiği için ikisinin de bir sahnesi olmasına karar vermiştik. Böylece daha fazla izlenme alabilirdik.

Arkadan kaydettiğimiz müziği verdik. Meray Atlas'ın anlattığı gibi, graffiti dolu sokakta kameraya doğru yürürken bir yandan da dudaklarını oynatarak şarkıyı söylüyordu. Hafif dans hareketleri yaptı ve nakaratın son sözünü söylerken, duraksayıp arka tarafa baktı.

Rol gereği olsa bile gözü parlamıştı kızın ve yüzünde oluşan gülümseme kardeşime kör kütük aşık olduğunun kanıtıydı.

Feda kadraja girdi ve Meray son sözlerini söyledi. İkisi önce kameraya bakıp, daha sonra birbirlerine bakıp sarılarak gülümsediler.

"Yemin ediyorum on numara oldu. İlk çekişte hemde! Gör bunları şerefsiz Sefa." Atlas söylenerek yönetmen koltuğundan kalktığında ona el hareketi çektim.

Gülme krizi tuttuğu için bazı sahneleri iki saatte çektiysek ne olmuştu yani?

Öyle ya da böyle çekimler bittiğinde, hızlıca toparlanmalarına yardım ettim. Ardından Atlas'ın arabasına atlayıp Kadıköy'e döndük.

Telefonumdan saate baktım. Biraz gergindim. Saat akşam on bire geliyordu, bu saatte kızın evine gitmek ne kadar doğruydu bilemem ama, bu işi daha fazla erteleyemezdim.

Batu'nun adresini bulduğu kızdan bahsediyorum.

Bu kız niye bu kadar ilgimi çekmişti, harbiden bir fikrim yoktu. Ama bu zamana kadar takıldığım çoğu kızın amacı ündü, onları çok iyi tanımıştım artık. Yanıma benim için yaklaşan kızlar da vardı aslında ama, ben ciddi bir ilişkiye ayak uydurabilecek bir kafa yapısına sahip değildim. Bu yüzden kızlarla kolay kolay arkadaş da olamazdım mesela. Kızlar konu arkadaşlık olduğunda da bir takım sorumluluklar yüklerlerdi. Sürekli aramanızı, sormanızı, onlarla vakit geçirmenizi isterlerdi ve ben bunu bana zorunlu kıldıkları için yapasım varsa da yapmazdım. Ama erkeklerde o yoktu. Atlas'ı aylarca aramasam bile sonunda karşılaştığımızda her zamanki gibi davranırdı. Biz erkekler fazla umursamazdık sanırım.

Arkadaş olduğum çok az kız vardı ve onlarla da çok yakın olduğum söylenemezdi. Mesela okuldan Rana ile arkadaştık ama gördükçe konuşurduk birbirimizle. O bana bir zorunluluk yüklemezdi. Benim istediğim de tam olarak buydu.

Kızlarla takılırdım ve ertesi gün unuturdum. Her iki taraf içinde bir çıkar mevzusu vardı. Onlar benim adımla anılmaktan hoşlanıyorlardı, ben de eğlenmek istiyordum.

İlgi delisi olmak çok zor arkadaşlar.

Bu itiraf sayfasının sahibi olan kızı merak etmemin nedeni buydu. Benimle konuşurken beni umursamıyordu ve bem olmasam da olurmuş gibiydi. Bana bir zorunluluk yaratmaması hoşuma gitse de, takıldığım diğer kızlar gibi bana ilgi de göstermiyordu. Tuhaf bir kızdı ve ben onu tanımak istiyordum.

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now