Elimdeki votka bardağını kafama dikip boğazımı yakmasına izin verdim. Ardından Meray'a baktım. Atlas ve Asel ona bir şeyler anlatıyorlardı ama onun gözleri bendeydi. Kafasında o cümleyi döndürüp durduğuna emindim.
Ona sevgimi itiraf etmiştim. Epey geç kalmış olmama rağmen, yine de etkisindeydi. Gözleri bana nefretle bakmaya çalışsa bile beceremiyordu ki.
"Ne bakıp duruyorsun lan kıza?" Dedi Cefa, yanıma gelirken. Gözlerimi Meray'dan ayırmadan cevap verdim. "Ona sevgimi itiraf ettim."
"Kardeşim erken söylemişsin, biraz daha bekleseydin." Dediğinde gözlerimi devirdim. "Kes sesini Cefa, zaten canım burnumda."
Bardağımda kalan son votkayı da içtikten sonra bardağı kenara bıraktım ve bize sert bakışlar atan babama ellerimi kaldırdım teslim olurcasına.
"Valla bu sondu," dedim dudaklarımı oynatarak. İçmemizi istemiyordu. Başını iki yana sallayıp amcamlarla muhabbetine geri döndü.
"Biz gidelim artık," Cenk Amcam ayaklandığında herkes bir anda ayaklanmıştı. "Burada kalın!" Annem ısrar etse de amcamlar kabul etmemişlerdi. Hepsiyle tek tek vedalaştık. En son Doğan Abi'ler kalmıştı. Onun elini sıktığımda alnını tokuşturmak için yaklaştı ve uzaklaşmadan kısık sesle konuştu.
"Seninle konuşacağız,ama zamanı değil. Farkında değilim sanma Feda." Dedi ve ters bir bakış atıp geri çekildi. Yutkundum. Belamı sikecekti.
Yaren vedalaşmadan çıkarken,Meray'ın gözlerinin içine baktım. Kuru bir hoşçakal bile yeterdi şu an. Ama demedi.
Herkes gittikten sonra yorgun bir şekilde aileme iyi geceler diledim ve odama kapandım. Pijamalarımı giyinip yatağıma girdim.
Her geceki ritüelim olan Meray'la eski mesajlarımızı okuma maratonuma başlamak için sabırsızlanıyordum açıkçası.
Yine bıkmadan iki saat boyunca mesajlarımızı okudum. Onun yazdıkları, benim yazdıklarım... Aptal bir cihaz ardından bağlanmıştık birbirimize. Buz gibi bir ekran getirmişti onu bana. Birlikte ağlamış, birlikte gülmüştük. Şarkılarda buluşmuş, aynı filmleri izleyip aynı tepkileri vermiştik.
Her gece bu mesajları okuduğumda,ona olan sevgim biraz daha artıyordu. Belki de Meray'la konuşmayı kesmeseydik bendeki değerini asla anlayamayacaktım.
Evet, kendimi böyle teselli ediyordum.
Onun hasta olduğunu öğrendiğim zaman hissettiğim şeyleri yeniden hissetmeye başlamıştım. Onu kaybetme korkusu.
Derin bir nefes alıp mesaj kısmına girdim. Onun mesaj atsam bile görmeyeceğini biliyordum, sadece içimi dökmek istiyordum.
Feda: Selam
Feda: Bu hattı kullanmayı bıraktığını biliyorum ve buna güvenerek yazıyorum şu an
Feda: Bu gece de oturup bütün mesajlarımızı okudum baştan sona
Feda: Çok güzelmişiz be
Feda: Seni özlüyorım
Feda: Canım yanıyor,Yarem
Feda: Ne yapmam gerekiyor?
Feda: Benim yüzümden üzüldüğünü bilmek öldürüyor beni
Feda: Bugün dediklerini nasıl hazmederim, hiç bir fikrim yok
Feda: Ne yapacağız? Hikayemizin bitmesine izin mi vereceğiz be güzelim?
YOU ARE READING
Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)
Humor"Yâre Osmanlıca'da hem 'yarı' hem de 'yara' anlamına gelir. Sen benim Yârem'sin Feda'm. Hem yaram, hem yarımsın." ●●● Feda: Az önce Didem Abla yoğun bakıma kaldırıldığını söyledi Feda: Sana ulaşamayıp delirince onu aradım Feda: Özür dilerim F...