Özel Bölüm 🌕 2

14K 632 437
                                    

Herkese selam😭

Bölüm sonu dertleştim epey, orada ve satır aralarında buluşalım aşkımlar.

BÖLÜMDEKİ ŞARKILARIN TAMAMI SPOTİFY VE YOUTUBE'DAKİ LİSTELERİMİZDE OLACAK BİR BAKIN DERİM, BAYA BİR ŞARKILI BÖLÜM OLDU CHCLVJCCCJCH

Keyifli okumalar♥️

●●●

Meray'dan

Deniz Abla hayatı hep bir futbol maçına benzetirdi. Kötü ve moralsiz oynarsanız kaybederdiniz, mutsuz bir sonunuz olurdu. Bir anlık bir düşüş yaşadığınızda gol yiyebilirdiniz ve bunu toparlamak için karşı kaleye bir gol atmanız gerekirdi. Her zaman bir savaş içinde olurdunuz. 90 dakikalık maçın bazılarında bazı şanslar olurdu. Bazı insanlar şanslıysa eğer belki birkaç penaltı kazanabilirdi. Ama o maç penaltısız da bitebilirdi. Sakatlanabilirdiniz. Bazıları maçı bırakmak zorunda kalıp erken çıkarlardı. Bazıları da ciddi sakatlıklar geçirip futbolu tamamen bırakırlardı. Bazıları birkaç gol atıp kahraman olurdu, bazıları hiç gol atamayıp batarlardı.

Bizler de moralimiz bozulduğunda düşüşler yaşayabilir, önemli bir şans kazanıp onu değerlendirebilir, ya da ciddi bir sakatlık geçirip oyunu yarım bırakabilirdik. Hikayelerimiz yarım kalabilirdi.

Hasta olduğum dönemde bunu çok düşünmüştüm açıkçası. Bir hikayenin yarım kalması...

Hikayem yarım kaldığında ne olacak? diye düşünmüştüm. Daha sonra bu soru şekil değiştirmişti: Hikayemin yarım kaldığını fark eden birileri olur mu?

Mesela ölseydim, arkamdan birileri Ölmeden Önce Yapılacaklar listemi okuyup üzülür müydü? Feda'yla yaşayamadıklarımı, Norm Ender konserine gidemediğimi, çok istediğim o arabayı asla alamadığımı düşünüp üzülür müydü benim için?

O dönem öyle kötüydü ki benim açımdan, bunları kimsenin düşünmeyeceğini hissetmiş ve günlerce bunun korkusuyla ağlamıştım.

Ama şimdi bakıyordum da... Artık korkmuyordum. Çünkü yapacağım daha çok şey olsa da, bir yerden başlamıştım. Tam şu an ölsem, arkamdan yarım kalmış hikayeme üzülen birileri olacağını biliyordum. Ama aynı zamanda hikayesini yarım bırakacağım birisi daha vardı. O iyi ki vardı.

Şimdilik böyle bir niyetim yoktu tabii. Ama yine de ölünce sizin için ağlayacak birilerinin olması huzurlu hissettiriyor bir noktada. Bu benim yalnız olmadığımı gösterirdi ve değildim de.

"Al, iç bunu. Sakinleştirir biraz." Feda odaya girer girmez elindeki Starbucks bardağını bana uzattığınds düşüncelerimden sıyrılıp hafifçe gülümsedim ve kahveyi aldım.

Karamelli ice latte, en sevdiğimden.

Odanın açık kapısından koridora baktığımda bir telaşın hakim olduğunu gördüm. Herkes telaşlıydı. Biz de öyle.

Bugün bir markanın sponsorluğunda, bir mekanda konser verecektik.

Konser.

Şaka gibi değil miydi?

"Çocuklar, hazır mısınız?" Çıkacağımız konser mekanının organizatörü Tülin Abla kapıdan başını uzatıp bize bakarken gözüm saate gitti. Sahneye çıkmamıza beş dakika vardı.

"Hazırız Tülin Abla, çıkıyor muyuz?" Feda kolunu omzuma atarak cevap verdi ona. Tülin Abla başını salladı.

Kahvemden birkaç yudum alıp masaya bıraktım ve aynadan son kez kendime baktım. Üzerimde siyah dar ve diz kapaklarından yırtık bir pantolon, bir de bol bir beyaz crop vardı. Belime Feda'nın kırmızı kareli gömleğini bağlamıştım. Güzel görünüyordum bence.

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now