Bölüm 24 ● Yâre'm

21.2K 1.1K 149
                                    

  Sizinle paylaşmayı deli gibi istediğim bölüm sonunda geldi çattı, çok heyecanlıyım fkslckxlxjd
Bana sorarsanız asla içime sinmedi çünkü daha özel ve duydukları daha hissettirerek yazmayı istiyordum. Ama başaramadım sanırım,lütfen kusura bakmayın :(

Multi: Norm Ender-Yârem (Bu şarkıyı mümkünse telefonunuza indirip dinleyin, sizlere de güzel hissettireceğinden eminim. Dinledikçe bizim çocuklar aklınıza gelsin💖)

  Keyifli okumalar❣

●●●

"Açık konuşmam gerekirse,kemoterapi bir işe yaramamış. Kanserli hücreler yayılmaya devam ediyor, bunu durduramıyoruz. Size yemin ederim elimden geleni yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim."

Didem Abla'nın gözleri dolu dolu söylediği cümleler beynimde yankılanırken sesli bir şekilde ağlamaya devam ettim. İnsanlar umrumda değildi, ki saat gecenin 3'üydü. Kimseler yoktu.

"Yok mu bir yolu,Didem!? Siktiğimin hastalığı yüzünden ben hayatımı kaybedemem,anlıyor musun!?" Babam... Nasıl da canı yanıyordur!

"Emir,yemin ederim çabalıyoruz. Geriye yapabileceğimiz tek bir şey kaldı. Ameliyat olacak. Kanser bütün midesini sarmış durumda. Şükür ki başka bir organına sıçramamış. Midesini alacağız."

"O zaman tamamen kurtulacak mı?"

"Başarı oranımız yüksek ancak... Bu ameliyatın en başarılı yöntemi robotla yapılanı. Bu sefer de enfeksiyon kapabilir. Bunu göze alıp okey derseniz ben hazırlıklara başlayacağım."

Gözlerimi kapatıp kartal heykelinin beton kısmına yasladım.

Allah kahretsin, annemi kaybetmek istemiyordum.

Bugün sonuçları öğrenmek için Didem Abla'nın kliniğine gitmiştik ve kemoterapinin bir sikime yaramadığını öğrenmiştik. Ben ve babam biliyordu sadece. Kardeşlerime ve anneme söylemeye cesaret edememiştik ikimiz de.

Gözlerimi kapayıp derin bir nefes çektim içime ve ıslanan yanaklarımı tekrar sildim. O sırada, yanıma biri oturdu. Tam gözümü açıp bakacağım sırada gözlerimin üzerine bir el kapanmıştı. Bana yaklaştığını hissettim ve fısıldayarak konuştu.

"Benim Feda, bilinmeyen." Dediğinde kaskatı olan bedenim çözüldü ve göz yaşlarım birer birer düşmeye başladı. Hissetmiş miydi? Benim burada olduğumu nereden tahmin etmişti bilmiyorum ama, sanırım iyi ki gelmişti. Dünkü konuşmalarımız aklımdan silinmişti bir anda.

"Şş," diyerek diğer elini saçlarıma daldırdı ve bastırarak göğsüne yasladı. Ardından gözlerimi açtı.

"Ne oldu?" Diye fısıldadı tekrar. Göğsü beni rahatlatmıştı,bunu inkar edemezdim. Yutkundum ve başımı daha da gömdüm boynuyla omzu arasındaki kısıma.

"Annem," dedim ağladığımdan dolayı boğuk çıkan sesimle. "Kanser tüm midesini sarmış. Kemoterapi bir sikime yaramamış. Ameliyat olacak ama yine de kurtulamama riski var." İç geçirdim. "Annemi kaybetmekten çok korkuyorum,Bilinmeyen." Diye mırıldandım. Ailem dışında tek bilen oydu. Garip bir şekilde bu kıza içimi dökünce kuş gibi hafifliyordum.

Saçlarımda bir ıslaklık hissettiğimde hafifçe gülümsedim. Küçücük elleriyle beni sarmalamış, ben ağladığım için ağlayan bir kız vardı yanımda. Oturmuş benim derdime yanıyordu. Kim bilir onun da ne büyük dertleri vardı...

Yârem ● Yarı Texting (tamamlandı)Where stories live. Discover now