3. Bölüm: Sarsılmak ve Yıkılmak

9.2K 603 230
                                    


Yorumlar ve oylar
Çok keyifli okumalar:)


3. Bölüm: Sarsılmak ve Yıkılmak

*Gökyüzüne değen her göz yeryüzünden korkar.*

20 Eylül 2019

Sigara dumanı olmak istedin, havaya karışmak istedin, havada kaybolmak istedin, görünmemek istedin. Hayır, sen onun içtiği sigaranın dumanı olmak istedin. Ciğerlerine bir kez değen, içine dolan duman olmak istedin. İçinde kalan duman olmak istedin. Onu zehirlemek için değil, onun içine değmek için doğan duman.

Oysaki bir keresinde demişti bana "Sen bana nefes ol Sena..." Başka hiçbir şey değil, nefes...

"Neden kaldın Güçlü? İlk günden gördün, neden kaçmadın?"

"İlk günden görmüş olmasaydım, kaçardım," dedi. "İlk günden gördüm, kördüğümle bağlandım." Bacaklarımı karnıma doğru kaldırdığımda kollarımı bacaklarıma bağladım ve başımı yan yatırıp onu izleyebileceğim şekilde dizlerimin üzerine yasladım. "Kaçmak korkakların işidir Sena. Kaçmak gerçek bir korkaklıktır. Ağlamanın güçsüzlük olmadığı gibi, o korkaklıktır."

"Bence ağlamak güçsüzlüktür," demeden duramadım.

Cümlemi çürütmekte geç kalmadı. "Kendini güçsüz gördüğünden söylüyorsun bunu," derken tanısından oldukça emindi. "Çünkü sen çok ağladın Sena, çünkü seni çok ağlattılar." Elleri belime uzadı, oturuşumu asla bozmadan beni yanına çektiğinde dudakları saçlarımın üzerinde durdu, gözlerim hislice kapandı. "Senin yaşadığını bir başkası yaşamış olsaydı ayakta durmakta zorlanırdı Sena, sen hâlâ dimdiksin. Sen benim gördüğüm en güçlü insansın."

"Kendine haksızlık etme," dedim sesimi sabit tutmaya çalışarak. "Yok yere darbe alan kişi sensin Güçlü. Hiç hak etmediği şeyleri yaşayan sensin. Söylesene, ilk gün kaçsaydın gelir miydi bunlar başına? Asla hak etmediğin bu şeyleri yaşar mıydın?"

"Söylesene," dedi, nefes aldığında kokum genzine doldu. "Sen bunları hak ettin mi? Söylesene Sena, senin günahın neydi? Ben ne yaşadım, hiçbir şey yaşamadım. Sen söyle Sena, sen anlat bana: bu dünyada kim hak ettiği şeyleri yaşıyor?"

"Neden yaşamıyoruz? Hak ediyorsak, neden yaşamıyoruz?"

Kadere bir isyanım yoktu ama olmaz mıydı, yüklerim biraz daha hafiflese olmaz mıydı? Hayatım biraz daha yumuşasa olmaz mıydı? Dertlerim dağ değil de bir tepe olsa olmaz mıydı? Hiç kalmasın demezdim ama azalsa, küçülse, olmaz mıydı?

"Vakti var," dedi.

"Ne zaman Güçlü?" diye sordum.

"Bilmiyorum," dedi, eli belimde sabit kaldığında başım göğsüne kaydı. Özlem duyduğum o kokuyu daha çok almak için nefeslerimi hızlandırdım. "Ama çok iyi biliyorum ki bir gün bitecek Sena. Söz veriyorum ki bitecek. Öyle bir gün gelecek ki ağlamayacaksın. Hüzünlenmeyecek gözlerin, küskün bakmayacak bakışların. Yeşilliklerin solgun değil canlı olacak Sena. Yaşayıp ardında bıraktığın her şey bir rüya gibi gelecek; kabus değil, rüya. Sen bir rüya gördün ve bitti. Zihninde canlanacak bir süre ve sonra bitecek. Yemin ederim bitecek Sena, söz veriyorum bitecek."

HARABEWhere stories live. Discover now