7. Bölüm: Çamurdan Bir Ev Yaptı, Yalandandı

6.6K 412 101
                                    

Yorumlar ve oylar
Bol keyifli okumalar;)

7. Bölüm: Çamurdan Ev Yaptı, Yalandandı

*Çünkü yaşamaya devam edebileceğim tek yer orasıymış gibi.

Gülebileceğim, ölebileceğim, hissedebileceğim...

Ey sevgilim, söyle bana!

Kalbinde dinlenmeme izin verir misin?*

20 Eylül 2019

Bir kalbin içini yuva bilmek; sadece bir kalbin içine, yalnızca ufacık bir kalbin içine sığabilmek, bunu can-ı gönülden istemek; çabalamadan ulaşmak; kapıyı çaldığın an içeri buyur edilmek...

Huzur.

Her kalbin bir kapısı mutlaka vardır. O kapı zorlanır, açan olmaz; o kapı kırılmak istenir ama hayır, girilmen istenmez; kapıda yatılır, o kapının sahibi sana kıyamıyor değildir; şarkılar, güzel sözler, iyi bakışlar, iyi davranışlar... hayır, hayır, hayır hiçbiri değil.

O kapı açılır, daha sen gelmeden...

Öyle bir kalbin içine girip o kalbe o kadar çok işlenmişsin ki, o kalp artık senden başkasıyla bezelenemez, dolamaz, yakışmaz ve kabul edilmez. O kalp artık senin yuvan, senden başkasına ev olamaz.

O yuva artık senin, ondan başkası evin olamaz.

O yuva artık sensin, O'ndan başkasına ev olamazsın.

Çoğu ev yuva gibi hissettirmezdi. Çoğu evde yavrulara kanatlar sarılmaz, korunmaz, sevilmezdi. Çünkü birçok ebeveyn cebine para koyunca, karnını doyurunca olur sanarlar. Ne de çok yanılırlar ne de çok aldanırlar. Cebe para koymakla anne-baba olunmazdı, sen bir kez onun saçını okşamadıysan.

Her karenin bir çatısı vardı.
Ama her ev yuva değildi.

Senin kalbin benim evim, bu yuva huzurdan derin.

Kahkaha attı. "...ama o günkü performansın takdiri hak ederdi, gerçekten." Onun kahkahasıyla dolan evimin bahçesini bir kez daha sevdim, bu kez yalnızca onun için. "Oyundan çıktığımızı bilmeseydim inanırdım. Oscarlık bir oyuncu doğaçlama bu cümleleri kurup, öyle oynayamazdı. Net söylüyorum bu arada."

"Kendini fark etmedin sanırım," dedim ona karşılık. "Hiç beklemezdim biliyor musun? Sana profesyonel yalancı olduğunu söylediğimde bile dalga geçiyordum. Ama o günden sonra anladım, senden profesyonel yalancı olurmuş."

"Eee..!" dedi harfleri uzatıp abartarak. "O kadar çok yalan söyledim ki, profesyonel olmazsam hatrı kalırdı."

"Örnek?" diye sordum.

Saçlarımın üzerine yaslı olan eli yerine belime yerleştirdiği elini uzaklaştırdı ve gri gökyüzüne doğru kaldırdı. Onun işaret ettiği yere merak içinde bakarken istemeden yerimde hareket etmiştim ve o "Şt!" diyerek uyarmıştı beni. "Konsantremi bozma lütfen."

Hayretler içerisinde kıpırdamadan durdum yerimde ama "Yalan söylemek için mi?" diye sormadan duramadın.

"Yalan söylemek ciddi bir iştir," dedi, saçlarımı öptü. "Öyle her anda, bir anda, olur olmadık yerde söylenmez. Şimdi izin verirseniz küçük hanım, size gerçekçi bir yalan bulmak için derişimimi toplamam lazım." Kıkırdamadan duramadığımda elimle ağzımı örttüm. Lütfen, ciddi bir iş yapıyordu. "Gülmek serbest," dedi, istediği gibi. Sonra işini bırakıp biraz geriye çekildi. Yüzümü görebileceği kadar uzaklaştığında diğer bir isteği asla gecikmedi. "Hani gamze?"

HARABEWhere stories live. Discover now