Connor The Serial Killer

2.7K 140 9
                                    

Alarm sesiyle irkildi Connor. Yatağında doğruldu ve ayağa kalktı. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Kahvaltısını yapıp pek gitme taraftarı olmadığı okulun yolunu tuttu. Sonunda okul bitmişti. Her zaman olduğu gibi okul çıkışı ya yemek parası alınacaktı ya da dövülecekti.  Yakalanmamak için okulun arka tarafındaki parmaklıklara tam tırmanıyordu ki  arkasında o iğrenç, sinir bozucu sesi duydu.

- Hey pislik! Paranı ödemeden nereye gittiğini zannediyorsun ?

Bu ses Edward'ındı ve yanında iki yalakası vardı. Connor'ın en nefret ettiği şey karşısındakinin ona pislik demesiydi. Connor hiç bir şey söylemeden çocuğun üstüne atıldı ama çocuk ondan büyük yaşlı ve iri olduğu için kolayca Connor'ı altına aldı ve yere devirdi. Yanındaki çocuklarda Connor'ı tekmelemeye başladı. Connor'ın vücudunda kızarıklıklar ve morluklar oluştu. Çocuklar Connor'un cebindeki bütün parayı alıp gitti.

Connor zar zor doğruldu ve eve gitti. Kapıyı kendi anahtarıyla açıp eve girdi. Annesi ve babası iş gezisine gitmişlerdi, bu gece eve geleceklerdi. Atölyesine girip kapıyı kapattı, İçinde değişik bir his vardı. Connor hep atölyesinde oyun karakterlerinin sahip olduğu bıçaklar yapardı ama hiç kötü amaç için kullanmazdı. Zaten çoğu bir kağıdı kesemeyecek kadar köreltilmiş olurdu. O gün geceye kadar çalıştı ve bilekten katlanabilir bir bıçak yaptı. Bıçak açıldığında diz kapağına kadar geliyordu. Gece saat 00.00 gösterdiğinde yukardan birtakım sesler geldi. Muhtemelen annesi ve babası gelmişti. İşini bitirip yukarı çıktı ama evde bir gariplik vardı. Birincisi evde hiçbir ışık yanmıyordu, ikincisi iğrenç ötesi bir koku... Connor ışığı açtı.

Rüzgar mutfaktaki çöpü devirmişti. Connor lanet okuyarak camı kapadı, sonra etrafı toparladı. Tam işine geri dönüyordu ki telefonu çaldı. Annesi arıyordu, telefonu açtı.

-Alo anneciğim.

-Connor bir aksilik oldu, bu gece eve gelemeyeceğiz.

-Ne oldu ?

-Açıklama yapamam Connor yarın gece eve geleceğiz.

-Peki anne diyerek telefonu kapattı.

Connor yorulmuştu, yatağına girdi. Hemen uykuya daldı. Rüyasında tanımadığı birçok kişiyi öldürüyordu. Sonra önüne anne babası geldi ve Connor gözünü bile kırmadan anne ve babasını öldürdü. Connor çığlık çığlığa uyandı sadece rüyaymış diye söylendi. Kahvaltısını yapıp okulun yolunu tuttu. Son dersteydi, zilin çalmasına beş dakika kalmıştı. Sonunda zil çaldı ve Connor herkesden önce sınıftan çıktı. Bahçede gene o hissi yaşadı. Okuldan çıkmak üzereyken tekrar Edward, Carl ve Johnny önünde belirdi ve üstüne yürümeye başladılar.

Edward: Connor sökül paraları.!

Connor artık delirme seviyesindeydi. İçindeki hissin artık ne olduğunu anlayabilmişti:öldürmek... Edward'ın üstüne atladı ve yüzünü yumruklamaya başladı. Edward'ın burnu kanıyordu yanındaki yalakasından biri onu itti ve yere düşürdü. Edward cebinden çıkardığı jiletle Connor'ın yüzünü kesmeye başladı. Connor'ı fena bir şekilde dövüp evinin önüne attılar.  Connor uyandı ve evine girdi. Artık öldürmek; sadece öldürmek istiyordu.. Atölyeye gitti ve şu ana kadar yaptığı bütün bıçakları biledi. Katlanabilir bıçağı bileklerine taktı, suratı çizik içinde olduğu için suratına bir tahtadan yeşil siyah bir maske taktı, üstüne yeşil deri bir ceket ve yeşil pantolon giydi. Artık av zamanıydı... Johnny' nin evinden başlayacaktı.

Johhny bir ses ile irkildi. Kalktığında rüzgar masadaki süsleri düşürmüştü. Johnny pencereyi kapattı, susuzluktan ağzı kurumuştu. Kapıyı açmaya yeltendi fakat kapı kilitliydi. Johnny korkmaya başladı, bir ses daha duydu ve ışıkları açmaya yeltendi ama elektirikler yoktu. Odasından mum ve çakmak buldu ve yaktı. Kapının anahtarını aramaya başladı. Balkon tarafına bakarken birisini gördü: Yeşil siyah maskeli birisini... Gözlerini ovuşturdu ve bir daha baktı ama orada kimse yoktu. Johnny daha da korktu ve anahtarı daha hızlı bir şekilde aramaya başladı. Arada balkona bakıyordu. Arkasından bir ses geldi ve arkasını döndü. Orada duruyordu.. Yeşil siyah maskeli o adam.. Johnny daha bağıramadan kalbinde bir acı hissetti ve gözleri karardı.

Carl'ın anne ve babası evde olmadığı zaman geç saatlere kadar film veya dizi izlerdi. Bugün de o günlerden biriydi. Filmi Dvd oynatıcıya koydu ve izlemeye başladı. On dakika kadar sonra elektrikler kesildi. Carl sigortaların attığı düşüncesiyle bodruma indi fakat bodrum zifiri karanlıktı. Eline mum alarak bodruma indi, düşündüğü gibi sigortalar atmıştı. Tam sigortaları açacakken ensesinde bir nefes hissetti. Son gördüğü şey ise yeşil siyah bir maskeydi...

Edward yorucu bir günün sonuna gelmişti, yatağına uzandı tam uykuya dalarken telefonunun mesaj sesiyle irkildi. Yatağında doğruldu ve mesaja baktı. Mesaj bilmediği bir numaradandı ve mesajda ''KAÇ'' yazıyordu. Edward ne olduğunu anlamadan etrafına bakındı ve balkonda o şeyi gördü. Yeşil siyah maskeli birini... Edward mesajdaki gibi salona kaçtı ve pencereden aşağıya atladı. Kaçarken o şey sadece yürüyordu.  Edward kaçarken bir çıkmaz sokağın başında o şeyi gördü.

-Ne istiyorsun benden pislik herif!?

Connor Edward'ın yaklaşık on metre gerisinde durdu ve belinden bir bıçak çıkarıp Edward'ın kalbine attı. Edward can çekişirken kulağına eğildi ''Bana kimsenin pislik demesinden hoşlanmam'' dedi ve kalbindeki bıçağı çıkartıp defalarca Edward'ın kalbine sapladı.

Son dakika ! Vahşice işlenmiş üç korkunç cinayet polis olay yerine vardığında Edward Alonso'nun evinde üç ceset buldu. Hepsinin derileri tamamen yüzülmüş ve ters asılmış. Polis hala zanlının peşinde. Olay yerinde hiç bir delil veya ipucu bulunamadı.

  @Emerald_Archer adlı okuyucumuzun bir pastasıdır. O kadar uğramış ve yayımlamamı istedi. Ellerine sağlık teşekkürler :D

Bu arada beğenilirse seri halinde devamını getirmeyi düşünüyor :)

CreepyPastaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin