The Unbranded Laptop

1.8K 65 20
                                    

Kardeşim 2002 yılında başladğı bilgisayar teknisyenliği işiyle evden ayrıldı ve son zamanlarda ulaşılmamaya başladı. Evine gittiğimde kilitliydi ve 3 sayfa kağıtla ön kapı bantlanmıştı.

''Bir gün işten eve dönerken birisinin arabanın yanına tehlikeli gibi görünen gri bir leptop bıraktığını fark ettim. Dikkatlice incelemek için arabadan indim. Mükemmel bir LCD ye benziyordu ekranın solunda bir delik vardı ve kullanıcısı tarafından zarar verilmişe benziyordu. Ekranın üzerinde webcam vardı ve o da tornavidayla zarar verilmiş gibi duruyordu. Bunların dışında klavyedeki yazılar silikti aşınmış gibiydi ve pek kullanılır görünmüyordu. Hangi marka olduğunu bulmak için arkasına baktım fakat hiçbir şey bulamadım. Bu sefer her tarafına baktım ne bir marka ne bir logo hiçbir şey yoktu. Hiçbir garanti kağıdı, etiket, lisans hiçbir metin yoktu. Daha garip yanı ise leptopta bağlantı noktaları haricinde bir ekran ve USB portunu bağlamak için VGA bağlantı noktası olduğu gerçeğiydi. Ne zamandan beri bir leptop sarj yeri olmadan kullanılabiliyordu ? Peki neden bir webcam'ı vardı ?

Benim eski masaüstüm şu anda depolanmış olarak duruyordu. Leptop hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için koşarak bodruma gittim. Aşağıda olmasının tek nedeni bunu geri dönüşüme götürmeyi unutmuş olmamdı.

Benim şu anda bilgisayarı normal olarak kullanmam gerekiyordu fakat 5 veya 6 saat süren bir ön yükleme sistemi nedeniyle beklemek zorundaydım yoksa 500 gb'ın tamamı giderdi.

Sonunda ben masaüstünden eski LG CRT monitör kaldırdım ve leptopa taktım. Güç düğmesine basmak için harekete geçtiğimde...

Durdum. Pek işe yarara benzemiyordu. Pil ölmüş olmalıydı. Ben hemen akü gerilim testini bulmak için bodruma tekrar inip karıştırdım ve voltajı kontrol ettiğimde leptobun pili çekildi. Düşük işte. Hala şarjı yoktu. Peki şimdilik önemsiz sayıp bu işi sabaha bırakabilirim. Bunun üzerine her şeyi aşağıda bıraktım. Bodrumdan ayrıldıktan sonra yatmadan önce yaklaşık 3 saat öylesine televizyon izlemek için odaya gittim.

Aniden windows 2000 başlangıç sesiyle birlikte uyanıp yataktan düştüm. Birinin kulağıma hopörler tutuyormuş gibi yüksek bir ses duyduğuma yemin edebilirdim. Sonra yataktan kalktım bir süre sessizce o sesin ne olduğunu anlamaya çalıştım. Masaüstü! Monitöre bakmaya çalışırken yanlışlıkla güç anahtarına vurmuş olmalıydım. Bodruma yürürken bir anda olduğum yerde kaldım. Benim bilgisayarım açılmış olamazdı çünkü benimkinin markası Windows 95 ti ! Ondan sonra aşağıya isteksiz adımlarla gitmeye başladım. Sağduyularıma güvenerek tekme atmaya hazır bir şekilde yürüdüm. Yürürken belki de işlemde bir hata olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Aşağı indiğimde masaüstünü görünce şok oldum. Çünkü aslında taktığımı bile hatırlamıyordum. Ama emin olmak için bakmaya karar verdim. Masaüstünün arkasına baktığımda kontrol yeri dışında hiçbir şey takılı değildi. Fakat bunun leptobu açması imkansızdı. Tekrar leptobun pil kısmına baktım ve gerilimi kontrol ettim. Bu sefer belli bir numara alamadım. Gerilim cihazı deli gibi hareket ediyordu. Pili takıp güç düğmesine basmayı denedim tekrar. Bazı gösterge ışıkları dışında hiçbir şey olmuyordu. Ama galiba işe yaramaya başlayacaktı. Burada neler olduğunu öğrenmem lazımdı. Tekrar ekranı monitöre bağladım ve ne gördüm...

Köşesinde 3 simge bulunan boş bir ekran vardı ve hiçbir yerde başlat menüsü yoktu.

Duvar kağıdı siyahtı. Neden biri duvar kağıdını böyle yapsındı ki ? Herkes tüm simgeleri kaldırabilirdi fakat yetenekli bir hacker ancak başlat menüsünü kaldırabilirdi. 3 simgeden; 1 oyunlar klasörü, 1 videolar klasörü ve son DOS Komut İstemi programı vardı. Belki bir çocuğun leptobuydu. Oyun klasörüne tıkladığımda bu leptobun sahibinin küçük bir kız olduğunda şüphe ettim. Klasörde sadece bir tane oyun vardı. Leptobu aldığıma pişman oldum zavallı kız belki de çok üzülmüştür.
Programın ismi "princess.exe". Oyunun nasıl bir şey olduğunu görmek için üzerine tıkladım. Tam animasyonlu başlık ekran üzerinde çeşitli masal prensesleri geldi ve ekran logosunu tutarak ışıltılı güvercinlerle aşağı uçtu. Oyun, Prenses oluşturun: Kendinizi güzel yapın ! dı. Oyunu daha iyi oynayabilmek için kendinizin bir fotoğrafını koyun diyordu. Menüde giyinmek veya güzel görünümlü resimler vardı. Ben kızın nasıl olduğunu merak ettiğim için 2. seçeneği tıkladım. 5 yaşlarında olmalıydı ve çok sevimli görünüyordu. O da Meksika ya da İspanyol kökenli olabilirdi. Kollu ve yakasının etrafında küçük kırmızı fırfırları olan biraz püsküllü beyaz bir elbise giymişti. Üzerinde küçük güller vardı. Gülümsedim. Kafasına sanal bir taç koyarak eğlenceli şeyler yaptım.

CreepyPastaWhere stories live. Discover now