the_idiot_alchemist Bir video önerdi onu izledim ve onun hikayesi var mı diye araştırırken daha güzel olan bunu buldum. Umarım beğenirsiniz. the_idiot_alchemist sana da çok teşekkür ediyorum olmasan bunu yazmak aklıma gelmezdi. Teşekkürlerr :))
Cupcakesler My Little Ponny'de karanlık bir fan fiction serisi: Evrende Arkadaşlığın Sihri Var. Burada Pinkie Pie seri katil (ama etrafa hala neşe saçmaya devam etmektedir) olarak gösterilmektedir ve uyuşturucu kullanan arkadaşı Rainbow Dash'i gizli bir mahzene sürükleyerek yavaş ve vahşice öldürdüğü söylenmektedir. Bu fic son derece doğal yapılmış ve oldukça tutulmuştur.
İlk orjinalini ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir fakat 2011 yılıda görüldüğü düşünülmektedir. Equestria Günlüğü versiyonunun yanında Sergeant Sprinkles olarak ortaya çıkmıştır. Equestria Günlüğü bir çok yerde "Grimdark" (argo terimi için karanlık ve/veya şiddet fan fiction) olarak işaretlenmiştir.
Hikayeye geçecek olursak:
Hava sıcaktı, güneş parlıyordu ve bütün ponyler Ponyville kasabasında bu güneşli havanın tadını çıkarıyordu. Kasaba mesaydanı kalabalık ve yoğundu ve bütün ponyler caddeyi dolduruyordu. Tüm halk burada gibi görünüyordu. Rainbow Dash dışında; o gökyüzündeydi. O her zaman havada özgürdü . Biraz sonra ağaç tepelerinin oradaki uğultuyla yarışmaya başladı fakat rüzgarda savruldu. Bir okul bahçesinin içine daldı ve bir çok çocuk onu tırmalamaya başladı. Tekrar uçmayı başardığında güvercinler çıktı karşısına ve tekrar aşağı doğru uçmaya başladı. Yere çakılmasına saniyeler kala kanatlarını tekrar açtı ve o berrak mavi gökyüzüne geri dödü. Kendini daha canlı hissediyordu.
Aniden Dash bir şeyi unuttuğunu farketti. 5 dakika önce Pinkie Pie'yla buluşması gerekiyordu. Saat 3'te Sugarcube'un köşesinde onunla birini tanıştıracaktı fakat Dash gitmek isteyip istemediğinden pek fazla emin değildi.
Uçmaya devam ederken Pie'yi çok kızdırmış olabileceğini düşünüyordu fakat o her zaman vicdanlıydı ve onu affederdi. Yine de Pinkie'in duygularını incitmiş olma ihtimali vardı. Onu davet ederke ''sadece ikimize özel olacak'' demişti. Bunu kabul etmek yerine neden hayır demediğini bilmiyordu. Neden onu kaybetsindi ki ? Yine eşek şakası yapacaktı yada yeni bir akrobasit hareketler bulmuştu ve eğlenmek için bolca zamanları vardı. Dash kalan zamanı telafi etmek için hızını daha da artırdı.
Dash depoya doğru yürüdü ve onu Pinkie karşıladı.
''Hey, gelmişsin. Bütüün gün bekledim seni burada'' dedi Pinkie zıplayarak.
''Özür dilerim benim küçük, tatlı Pinkie'm. Öğleden sonramın tamamını egzersizle geçirdim dedi tekrar özür dileyerek. Pinkie kıkırdadı ve ''Ah tamam zaten şimdi buradayız'' dedi güven verici bir ses tonuyla. ''Zaten bir kaç dakika nedir ki ? Uyandığımdan beri çok heyecanlıyım şimdi seninle tüm bu eğlenceli şeyleri düşündüğüm şeyi yapmaya gidiyoruz. Heyecandan nefes almayı unutuyordum neredeyse. Hiç bu kadar mutlu olmamıştım''
Dash rahatsız bir şekilde güldü. Hayatındaki en neşeli dostu Pinkie'ydi fakat bu haddinden fazla gülmesi ve heyecanı onu korkutuyordu. Fakat Dash sakinliğini bozmadı. Pinkie bu kadar çalışıp planladığına göre güzel bir şey olacaktı.
''Başlamaya hazır mısın Rainbow Dash ? Bütün günümüz başlıyor !'' dedi Pinkie.
