Ölüm

3.3K 152 13
                                    

Ben Robert. 1716 yılında bir İspanyol engizisyon mahkemesinde korumalık görevi yapıyorum.

Engizisyoncular, Hristiyan dininden başka dini inancı olanları yada kafirleri işkenceler ile Hristiyanlaştırıyordu. Sürüyle işkence aleti vardı ve hepsi kana susamış.

Bir fikirbaz eseriydi. Bugün, yakındaki bir köyden bir gencin kendi içindeki güce inandığını haykırdığını duydum. Papaz Reboşes, üç engizisyoncuya genci getirmelerini söyledi.

Engizisyoncular gencin hiç sorun çıkarmadan geldiğini söylediler. Papaz kaşlarını yukarı hareket ettirdi ve dudağını büktü.''Neye inanıyorsun köylü ?''

Çocuk az açılmış yeşil gözleriyle Papaza baktı ve konuştu: ''Ona inanıyorum.''

Papaz tekrar kaşlarını kaldırdı ve onun kim olduğunu sordu.''Onun ismini sadece kendi bilir.''

Papaz sinirlenmeye başladı ve gence bir tokat attı. Gencin başı

önüne düştü. Papaz başını kaldırdı ve gencin göz bebeklerinin olmadığını gördü.

Bazı ödlek engizisyoncular haçlarını eline aldı ve tanrıdan koruma istediler.

Sonra genç başını kaldırdı, gözleri geri gelmişti.''Onunla konuştum. İsmini öğrenemeyeceğinizi söyledi. Fakat size kendini gösterebilirmiş.''

Gözlerim oraya dikilmiş olanları izliyordum. Engizisyoncuların bazılarının ellerindeki haçla tanrıya dua ettiklerini duydum. Papaz dedi:''Saçmalamayı bırak! Ne gösterceksen göster!''

Genç pekala dedi. Hava karanlıktı ve bir anda tüm mumlar söndü! Gözlerim görmesede kulaklarım engizisyoncuların fısıltılarının şiddetlendiğini duyabiliyordu. İçerisi tamamen karanlığa boğuldu. Ve mum ateşleri geri gelmişti, fakat böyle birşey-mümkün müydü?

Mum ateşi siyahtı, siyah ateş. Çok garip bir aydınlatması vardı. Sanki- sanki.. Tarif edilmesi imkansız, fakat tek bildiğim çok garip bir şekilde görünsede engizisyoncuları ve 'onu' görebiliyordum. İçimdeki ruh sanki o şeyi gördüğümde beni terk edecekti. İçim, ruhum buz kesmişti sanki.

Engizisyoncular onu görünce yerlere atıldılar ve titrek seslerle dualarını şiddetlendirdiler. Bende sırtım duvara dayalı ve yere çömeldim.

Onun uzun kapkara saçları vardı. Ne giysisi vardı nede cinsel uzvu.

Vücutlarındaki kemikler çok belli oluyordu ve cilt rengi koyu griydi.

Suratına gelince, kemikten bir ağzı vardı, ve korkunç bir şekilde dizilmiş dişleriyle insanın ruhunu çürütüyordu sanki. Burnunun yerine iki çizgi vardı.

Ve gözleri, evet gözleri; sadece karanlıktı. Ayrıca bir periye benziyordu sanki. Bir ölüm perisine. Renksiz grinin tonlarını barındıran ilginç kanatları vardı. Papaz görkemli hacını iblise doğru tuttu ve dedi:

''Tanrım bu iblisi yeryüzünden sür ve dünyamıza refahı getir !''

Gözleri kapalı söylüyordu, ve açtı. Sonra 'o' gülmeye başladı.

Güldükçe siyah mumların karanlık gölgesi yükselip iniyordu.

Bin tane aynı insanın aynı sesi çıkarması gibiydi sesi.

Papazın elindeki haca baktı ve haç çatlayıp kırıldı ve sonra toz oldu.

Papaz kendini yere attı ve dedi:''Sen nesin böyle?''Onun cevabını

hiç unutmadım, onun cevabı insandan umudu söküyordu.''Ben ölümüm.''

Sonra 'Ölüm'ün ağzı aşağıya doğru uzamaya başladı. Kocaman ağzıyla tek bir ısırıkta Papazın kafasını yerinden kopardı ! Ağzından kanlar akıyordu ve diliyle kanları zevkle yalıyordu. Güçlü dişleri ve çenesiyle kafayı parçalayıp yuttu. Ölümün boğazında papazın yüz kısmının bir parçasının çıkıntısını görebiliyordum.

Sonra engizisyoncular kaçmaya çalıştı. İnsanüstü bir hızla hepsini yakaladı. Sırayla hepsini,

Hristiyan yapmak istedikleri insanlara dehşet veren işkence aletleriyle öldürdü. Sıra bana gelmişti. Bana baktı ve yaklaştı. O sırada gerçek çaresizliği hissetmiştim. Ne bir çare, nede umuttan bir kırıntı.

Artık kaçışım yoktu ve sonum yakındı. Son iki, bir adım. Ve tam karşımda.

O önümdeyken kasvetinin ve kudretinin büyüklüğü beni sanki felç bırakmıştı.

İstesemde hareket edemiyordum. Yüzü yüzümün karşısına geldi. Gözlerim gözlerinin yerindeki karanlığa odaklandığında artık her taraf karanlık olmuştu.

Tüm duyularım etkisizdi sanki tek varolan karanlıktı. Karanlığın içinde onun sesini duyana kadar sanki yüzyıllarca karanlıktaydım, ve karanlıkta kalmayı yeğlerdim. Dedi ki; ''Cehenneme hoşgeldin !'

CreepyPastaWhere stories live. Discover now