2012 Yılının yaz mevsimindeydik. Yaz mevsimi olduğu için ailemle tatile gitmiştik. Ev apartmanın 2. katında ve balkonu geniş olan bir evdi. Evde ben, abim, annem, babam ve anneannemle birlikte oturuyoduk. Evin balkonu sokağa doğru bakıyordu karşıda bir apartman ve bir büfe vardı. Ben de tüm gün boyunca balkonda laptopumla oturuyorum. Sabahları uyuduğum için geceleri laptop başında sabahlıyordum.
Bir gece saat 3.30 civarlarında balkondayken karşıdaki apartmanda bir evin ışıklarının yanıp söndüğünü farkettim. 5 dakikada bir kırmızı bir ışık yanıp sönüyordu. Bu olay dikkatimi çekti ve izlemeye devam ettim. 10 dakika sonra kırmızı ışığın adamın yaktığı mumlardan olduğunu farkettim. Pencereleri salona baktığı için salonda neler yaptığını görebiliyordum. Tatilde geldiğimiz yere 5 yıldır her yaz geldiğimiz için adamın nasıl biri olduğunu da az buz biliyordum. Adam sarı saçlı kahverengi gözlü bir kişilikti. Fakat geçen yıldan itibaren baya değişmişti balkondan gördüğüm kadarıyla saçlarını 3 numaraya vurmuş çok ama çok kilo vermişti. Evde tek yaşadığını biliyorum. Eşini 2 yıl önce trafik kazasında kaybetmişti. Salonun ortasında bir kağıttaki yazıları okuyor ve ateş yakıp söndürüyordu. Biraz zaman geçtikten sonra camı açtı ve içeriden siyah dumanlar çıkmaya başladı. 1 dakika boyunca cam açık kaldı ve camı kapatmaya geldiği zaman beni gördü ve hemen içeri girip perdeyi kapattı. Bir gariplik olduğu çok belliydi.
1 hafta boyunca içimde bir merak uyandı ve neler olduğunu öğrenmek için planlar yapıyordum. O gün eve çok yakın olduğum kuzenim geldi ve olayı ona da anlattım. Evine ziyarete gideceğimizi ve yaklaşık 10 dakika konuşup gideceğimizi söyledi. Çok sıradan bir fikir olduğu belliydi fakat denemekten zarar gelmezdi. 1 gün sonra kuzenimle adamın evine geldik ve kapıyı çaldık. 5 dakika boyunca kapıyı açmadı ve bizde tam gidecekken kapıdan bi uğultu geldi. Sanki garip bir şiir okuyormuş gibi.
Neler olduğuna bakmak için belki bir şey görürüm diye kapı deliğinden baktım. Tabi ki de hiçbir şey görünmüyordu. Arkadan bulanık şekilde ayakkabılık masasını görüyordum başka bişey yoktu ve aniden karşıma kıpkırmızı bişey çıktı. Aniden çıktığı için korkudan geri zıpladım ve yere düştüm. Kuzenim beni kaldırdı ve kapıyı bi daha çaldık. 5 dk boyunca aynı uğultuyu duyduk yine. Sanki biri ayin yapıyormuş gibi. Sonra ses kesildi ve adam kapıyı açtı. Çok garip bir şey olduğu belliydi ama. (adamın ismini vermek istemiyorum) X abi bizi soğuk bir şekilde içeri davet etti fakat eski neşesi ve havası yoktu. Bizi içeri aldıktan sonra içeri geçtik. Salonda 5 dk oturduktan sonra bir şey farkettim. X abinin gözleri eskiden çok keskin kahverengiydi fakat şimdi kapkara bir haldeydi. Saçları da kahverengiye dönÜyordu sanki.
Bize salonda beklememizi söyledi. Mutfağa gittiği an salonda her yeri kurcaladık ve bir şey bulduk. Halının altında kan lekeli 4-5 tane gazete parçası vardı. X abi gelmeden hemen gazete parçalarını cebimize attık. Sonra x abi geldi ve 3 tane çay getirdi. Onları içerken x abinin tişörtünde kan lekesi olduğunu farkettim. Onu gizlemeye çalışıyordu fakat gözümden kaçmamıştı. Evde garip bir koku vardı. Çayımızı içtikten sonra kuzenimle eve gittik ve akşama kadar gazete parçalarını inceledik. 2 saatlik bir incelemeden sonra gazete parçalarında ortak bir nokta bulduk. Gazetedeki kanlı parçaların hepsinde trafik kazasında ölen insanların haberleri vardı. Belli ki x abi karısını unutamamıştı. Gece oldu ve bende uyumak istedim. Çünkü x abi bir daha beni gece yakalarsa olacaklardan korkuyordum. Uyurken gazete parçalarını masanın üstüne koydum ve uyudum. Kuzenim benden ayrı odada yatıyordu. Ben odada tektim. Uyurken saat tam 3.30'da uyandım. Aniden bir soğuk bastı. Yorganı üzerime çektim ve 5 dakika sonra bir ses duydum. Arkamı döndüğüm an X abiyi yerde karısıyla otururken gördüm. Gazete parçalarının önünde oturmuş benle konuşmaya çalışıyordu. Sesler böyleydi; "Bunları almaman gerekirdi , seni şu an öldürebilirim fakat yapmayacağım , şimdi uykuna devam et" bunları bana korkunç bir fısıltıyla söylüyordu. Gözlerine baktığımda içimden çok büyük bir çığlık attım. Gözleri kıpkırmızı ve parlaktı. Herşeyi gözleriyle anlatmıştı sanki. Elini boynuma doğru götürdü ve dokundugu an uyudum. Uyandığımda gazete parçaları yoktu ve balkondan baktığımda x abinin balkonu falan kapalıydı. O günden sonra x abiyi bir daha hiç görmedim.
Yazan: Hakan Aygun
