"Dear Mother"

2.8K 146 8
                                    

Ölüm.. Bir çoğumuzun korkusu değil mi ? Bir çoğumuzun diyorum, çünkü benim değil.

Öyle mi bilemem fakat benim gibi birilerinin olduğunu, varlığını ve belki de yokluğunu hissediyorum.

Ben sizden farklıyım. Hayır! Bu bir tür ego değil. Sizi sıcak yatağınızdan uyandıran Anneniz.

Beni ise o 1982'nin soğuk geçen yaz günleriydi. 17 yaşındaydım.

Gece ne yaptığımı hatırlamayarak bitaf halde yatağımda sızdığım bir günün ardından saat 14:05 'de uyanmanın verdiği tiksindirici bunalımdaydım. Bilgisayar düğmesine basmak için eğildiğimde...

Yatağımın altında onun bana baktığını hissettim. Kafamı çevirdiğimde onu göremedim. Bu ürkütücü hissi dolu dolu yaşarken annemin bana seslendiğini duydum. Yüzümdeki ürkütücü his hala geçmemişti.

Odamdan çıktım ve mutfak masasında yemem için yiyecek olduğunu gördüm. Bir şeyler atıştırdım.

Sonra üzerimi giyinip anneme "Ben çıkıyorum" diye seslendim. Gariptir ki cevap alamadım.

Kafamı çöpe çevirdim. Çöp doluydu ama Annem 'çöpleri at' diye seslenmedi. Bu benim de işime gelirdi.

Evden çıktım ve akşama kadar dolaştım. Arkadaşlarımla buluştum. Hepsi bana çekingen tavırlar ile yaklaşıyordu. Bense bu tavılarını gözardı edip sabahki hissi kafamda canlandırmaya çalışıyordum.

Bu sırada arkadaşlarımın arasında şöyle bir diyalog geçti;

- Dostum bu gecede içiyoruz değil mi ?

+ Saçmalama o burdayken nasıl böyle konuşuyorsun!

Kafamı onlara çevirdiğimde bana bakıp sırıttılar. Onlardan ayrılıp eve döndüğümde evde kimse yoktu.

Mutfağa geçtim. İnanılmaz kötü bir koku vardı. Tam mutfaktan çıkıyordum ki...

Mutfak dolabının üzerindeki notu gördüm. "- Dostum bu gecede içiyoruz değil mi ?

+ Saçmalama o burdayken nasıl böyle konuşuyorsun!" Dilim tutulmuştu. Arkamı döndüğümde annemi gördüm.

Arkasını dönüp odasına doğru ilerledi. Bende onun arkasından gitmek için kapıyı döndüğümde o yoktu.

Direk arkadaşlarımın yanına gittim ve onlara olanları anlattım. Oldukça korkmuş görünüyorlardı. Bana olanları anlattılar. Dün çok içmişiz ve araba kullanırken Anneme çarpmışız. Ben kafama büyük bir darbe aldığımdan dolayı bayılmışım. Arkadaşlarım annemin cesedini saklayıp beni de yatağıma yatırmışlar.

Babamı geçen sene toprağa gömmüştüm. Annemin cesedinin nerde olduğunu sorduğumda

"Evinde çöpün içinde" cevabını alınca onları oracıkta öldüresim geldi. Hepsinin üzerine yürüyüp yumrukladım.

Onlarsa hiç bir şekilde karşılık vermiyordu. Polise gidip onları ihbar ettim. Hiç susturamadığım gözyaşlarım artık ilerleyen saatlerde kurumaya başlamıştı. Polislerle evime cesedi almak için döndüğümde annemi koltukta otururken gördüm. Hiçbir tepki vermeyerek polislere cesedin yerini gösterdim. Polisler ifademizi aldı. Arabayı süren arkadaşımın ehliyetine el koydular ve bilmediğim bir süre hapis cezasına çarptırıldılar. Bense amcamlara taşındım. 1987'ye kadar Annemi görmedim. Eski evime taşındım.

Bir iş sahibiydim. Günler geçti. Annemin Ölüm yıl dönümüydü. Bütün iş günü boyunca yüzümde o ürkütücü his vardı.

Eve döndüm. Yemek yapmayı beceremediğim için aldığım pizzaları masanın üzerine yerleştirdim.

Üzerimi değiştirmek için odama giderken koltukta onu gördüm. Annemi. Şu an sene 1994. 30 yaşındayım.

Annem beni her sabah kaldırıp kahvaltımı hazırlıyor. O Hep benim yanımda. Şu an bile...

ALINTI

CreepyPastaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang