Karışıklılık

20K 836 265
                                    

İyi okumalar...

Büyülenmiştim, okyanusun bütün her şeyi hemen önümde boydan boya uzanırken için de yüzen balığı bile kolaylıkla görebiliyordum. Dudaklarım aralanmış hayranlıkla gündüz gözü ile okyanusun içini izliyordum.

"Bu harika, doğanın bu kadar güzel olması aklımı başımdan alıyor."

"Kahvaltı yapmayı düşünüyor musun?"

Arkamda, yukarıya gitmek istemediğim için kahvaltı konulmuştu. Sözleri fazla suçlayıcıydı, kaşlarımı çatarak ona döndüm. Yarı çıplak olduğunu yeni fark ediyordum. Ona bakmam ile tek kaşını kaldırdı hayretle.

"Vay canına gözlerinin artık başka hiçbir şey görmediğini sanıyordum."

Bağdaş kurduğum zeminden kalkarak ona ilerledim ve tam karşısına oturdum. Tabii ki okyanusu izleyecek şekilde oturmuştum, sözlerine cevap vermeyi düşündüm ama dışarıyı izlemek daha mantıklı gelmişti. Evet evet, ben bu görüntüye, doğa üstü mükemmelliğe aşık olmuştum ve gözüm başka hiçbir şey görmek istemiyordu.

"Layel?"

Bana seslendiğinde en son ne zaman bu kadar huzurlu hissettiğimi düşünüyordum. Gözlerime mavilerine çevirdim, okyanusun mavisi daha açık renkteydi. Onun gözleri daha koyuydu, onun gözleri beni titretirken okyanusun mavisi rahatlatıyordu. Bu yüzden gözlerine bakarken titremiştim, bu istemsizce oluyordu.

"Hı?"

Nasıl bir yanıt verdiğimi o an duydum ama umrumda olmadı. Bu yanıt Yaratığın hoşuna gitmemişti, çünkü fazla baştan savma bir cevaptı. Mutlu hissediyor olmamın onunla yakından uzaktan alakası yoktu. Içinde bulunduğumuz oda ve önümüz de uzanan okyanus bunu sağlıyordu, bu oldukça ilginçti ama böyleydi. Kuzey ışıklarına hayatımda bir kez gidebilmiştim ve o gün de bunun gibi tepki vermiştim, oradan ayrılmak oldukça canımı sıkmıştı. Buradan ayrılmayı istiyordum hem de çok ama bir o kadar da istemiyordum.

"Bu odayı yıkmayı planlıyorum biliyor musun?"

O an daldığım düşüncelerin içerisinden hızla sıyrılarak gözlerimi kocaman açarak ona dikkatle baktım.

"Ne? Hayır, bunu yapmayacaksın."

Ellerini yüzünün altında birleştirip gözlerini kıstı.

"Bunu neden yapmayacak mışım?"

Cevap vermeden sessizce yüzüne bakıyordum, o da dikkatle beni izliyordu. Küçük bir nefes alıp gözlerini karşımızda ki manzaraya çevirdi.

"Burası seni mutlu ediyor, değil mi?"

Hayatımın hatasını yaparak başımı hızla salladım, evet anlamında... Sırıttı ve sırıtışı büyüdükçe hata yaptığımı anlamıştım. Sessiz kalsam bile bunu zaten görmüştü, bu odaya girdiğimden beri yüzüm gülüyordu.

"Biliyor musun bu burayı yok etmem için en geçerli neden. Çünkü seni mutlu ediyor ve senin mutlu olduğun şeyleri yok etmek beni mutlu ediyor."

Dişlerimi sıktım ve o an aklıma anlaşmamız geldi. Öfkem yerini boşluğa bıraktı ve sorumu fazla düşünmeden dudaklarımın arasından bıraktım.

"Benden neden nefret ediyorsun?"

Evet bütün soruların ortak noktası buydu, benden nefret ediyor olması bunları yapmasına neden olmuştu. Yaratık düz bir ifade ile yüzüme bakmaya devam etti, sanki bunu neden sorduğumu anlamamış gibiydi. Dudaklarımı dün geceyi hatırlatmak için aralamıştım ki o konuşmuştu.

CANINI YAKARIM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin