Sana İnanmıştım

10.7K 474 163
                                    

Mavi gözlerinde ki alevler beni yakmaya başlayıp nefesimi kesmeyi başardı.

İhanet..

Ona ihanet ettiğimi söylüyordu.

"Mensah-" konuşmama izin vermeden elindekileri bana doğru fırlattı.

"Bana bunu nasıl yapabildin!?"

Yüzüme fırlattığı fotoğraflar sertçe çarptı tenime, aşağıya tek tek düştüklerinde gördüklerimle yutkunamadım. Fotoğrafta ki kadını işaret etti.

"Sensin."

Adem elmasının bir şeyleri yutamadığını gözlerimle görmüştüm. Fotoğrafa bakmak yerine bakışlarımı yüzüne çıkarttım. Mavilerinde gezinen acıyı görmemek için kör olmam gerekirdi, acı çektiğini görmek acıtmıştı.

"Shop değil, oyun değil, kandırmaca değil! Sensin o, seni çok iyi tanıyorum ben! Her zerrenle tanıyorum!"

Elinde tuttuğu fotoğrafa bakmam için yüzeyine iki kez sertçe vurmuş ve dikkatimi ona vermemi sağlamıştı. Fotoğrafta bir kadın ve bir erkek vardı, kadınla adam karşı karşıya oturmuş romantik bir yemeği bekliyordu. Bu fotoğrafı yere atıp diğerini gözüme soka soka gösterdiğinde yine aynı iki kişiyi gördüm.

Adamın dudakları kadının dudaklarıyla birleşmişti.

Titredim

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Titredim.

Çünkü, çünkü o bendim.

Gözlerim dolmuş ve her şeyi bulanık görüyordum. Beni irkilterek bir kez daha tun hiddetiyle bağırdı. Bir yangının içine düşmüşçesine yanıyordum, karşımda ki adam buna sebep olmuştu. Tıpkı onun içine düşürdüğüm yangın gibi.

"Ben sana inanmıştım!"

"Mensah-" konuşmama yeniden izin vermeden bir kez daha kükredi ve bu içimde ki yangını harladı.

"Ben sana inanmıştım lan!"

"Bak-"

"Bana her şeyi yapmanı bekliyordum Layel ama ihanet etmeni beklemiyordum!"

Bağırdıkça gözlerimi kapatıyor bunun hayal olmasını umuyordum ama değildi. İçkinin tesiriyle daha çok titremeye başlamıştım. Öyle ağlamak istiyordum ki ama ağlayamıyordum, o da beni dinlemiyordu. Hoş beni dinlemesini beklemiyordum.

Bunu öğrenmemesi gerekiyordu.

Bir hata yapmıştım ve bunu öğrenmişti.

"Senden nefret ediyorum."

Bir bıçak göğsüme saplanmış gibi nefesim kesildi, daha fazla ayakta duramayıp dizlerimin üstüne çöktüm. Dolu dolu gözlerimle gözlerine baktım. Gözlerine bakmayı bırakmadan başımı iki yana doğru sallayıp, anında itiraz ettim.

"Etmiyorsun."

Sesimi kendim bile zar zor duyarken o da duyabilmişti. Yanında bulunan vazoyu avuçlarının arasına alıp duvara bir hışımla fırlattı. Vazo binbir parçaya ayrıldı, parçalara ayrılan yalnızca o değildi.

CANINI YAKARIM (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora