İhanet

18.5K 803 303
                                    

"Ne demek şimdi bu?"

Şaşkınlıktan bir süre konuşamamış öylece aşağı da olan insanları ve beni ilgiyle izleyen Yaratığa bakmıştım. Sonunda konuşabildiğim de düşündüğüm şeyin gerçek olmaması ve yanlış anlamış olmayı diledim. Fakat Yaratığın yüzünde yer alan ifade bile her şeyi ortaya çıkarıyordu.

"Ne demek olduğunu sen çok iyi anladın."

Dişlerimi sıkıp üstüne doğru yürüdüm.

"Bu bir suç!"

Kollarını göğsünde birleştirip sırıttı.

"O zaman imzalamasaydın."

Afra için her şeyi yapacağımı biliyordu, bunun bedelini ödetirdim ama. Öfkeyle ona bakmayı bırakıp bakışlarımı aşağıya diktim.

"Imzalamış olmam umrumda değil, kendi işimden memnunum."

Bana doğru gelip önümde durdu, bacaklarım bacaklarının arasında kalmıştı.

"Burada olmanı da isteyen yok güzelim, sadece bundan habersiz olmanı istemedim."

Açık olan saçlarımdan bir bukleyle oynamaya başladı.

"Sana kötü bir haberim var."

Bakışlarımı gözlerine diktim, dikkatim saçlarımla oynayan parmaklarındaydı.

"Imzamı başka neler de kullandın?"

"Eğer imzanın bunun için olduğunu bilseydin yine de imzalardın."

Kaşlarımı çattım.

"Bunun neresi kötü haber?"

Saçlarımla oynamayı bırakıp kulağımın arkasına itti zarifçe.

"Insanlara ne kadar çok güvenirsen o kadar çok kaybedeceksin."

Afra için böyle bir şey yapmam onun için yanlıştı, çünkü o bunu asla yapmazdı. Tepkisizce yüzüne baktım.

"Yanlış birine güvenmek kaybetmeni sağlar, sen doğru seçimler yapmadığın için benim de öyle yaptığımı sanma."

Gözlerini yüzümden çekmedi. Birbirimize bakarken ardımdan gelen ses ile susup oraya döndüm.

"Mensah bey, bir dakika bakar mısınız?"

Yaratık üstün körü bana bakmış sonra da konuşan korumaya yönelmişti. Orada durup camdan korkuluklara yaslanarak aşağı da varını yoğunu ortaya koyanları, karısının çocuğunun rızkını çöpe atanları ve zevk için oynayan kişileri tek tek izledim. Hepsine içimde büyük bir nefretle bakmış, iğrenmiştim onlardan. Gözlerimi izlediğim kişilerden çekip onlara bakmayı bırakacağım an da gördüğüm kişi ile buz kesilmiştim. Iki duygu hissediyordum, birincisi şaşkınlık, ikincisi ise ihanet. Bir süre nefes almadan onu izledim, şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiş öylece onu izliyordum. Onun olduğuna emin olsam da gözlerimi kapatıp tekrar açtım, bir umut sadece yanılgı görmeyi istemiştim ama gözlerim gördüklerinden emindi. Titreyen ellerimle telefonumun şifresini çözmüş rehberden isminin üzerine bastım, telefonu kulağıma götürdüğümde gözümü bir an olsun üstünden ayırmadım.

Telefonun çaldığını anladığı için ceketinin iç cebimden telefonunu çıkarmış ekrana birkaç saniye bakmıştı. Keyifle oynadığı oyunu ben aradığım için yüzü düşmüş, birkaç saniye öylece durmuştu. Açmayacağını düşünsem de masadakilere işaret yaparak telefonu açtı. Boğazım düğümlendi ve konuşamadım ama o konuştu.

"Layel kızım?"

Derin bir nefes aldım, boğazım kurumuştu.

"Dayı nasılsın?"

CANINI YAKARIM (+18)Where stories live. Discover now