Garip

23.6K 1K 188
                                    

Arabayı park ettikten sonra arabadan çıkıp okula yürümeye başladım. Gördüğüm kahve gözlerle bir saniye duraksadım, fakat tekrar yürümeye başlayarak onu umursamadım. Yanından geçtiğim de kolumu tutmuştu, hızla kolumu ondan çektim ama daha sıkı tutmuştu.

"Konuşalım."

Sinirle yüzüne baktım.

"Insan gibi söylemek yerine hayvan gibi yapmasaydın konuşurdum belki."

Hayır gene konuşmazdım.

"Konuşmayacağını ikimiz de biliyoruz."

Beni birazcık iyi tanıyor olabilirdi.

"Bırak kolumu Kuzey."

"Tamam ama konuşacağız."

Başımı iki yana salladım.

"Kuzey, seviyorum diyorsun ama incitiyorsun! Bu sevgi değil, bırak beni!"

Kolumu bıraktı ama geriye savurarak, yere düşmekten son anda kurtulmuştum.

"Ben bırakmıyorum, bırakamam. Anlasana! Seni seviyorum ve vazgeçemiyorum."

İyi biriydi, gerçekten iyi biriydi ama çok değişmişti.

"Üzgünüm, sevgine karşılık vermek için her şeyi yaptım ama olmadı. Seni sevemedim, sende bunu anla. Zorla sevgi olmaz."

"Bir gün bana geleceksin, yemin ederim o zaman da senden vazgeçmemiş olacağım."

Sevgisi fazlaydı, karşılık vermek istemiştim ama cidden hiçbir şeyi zorla yapamazdım. O benim ilk sevgilimdi, ilk kez birinin sevgisine karşılık vermek istemiştim ama olmamıştı. Gözlerinde ki hayal kırıklığı canımı acıtmıştı, bana dolan gözleriyle baktıktan sonra arkasını dönüp gitmeye başladı. Üzgünüm Kuzey, çok üzgünüm. Bu zamana kadar hiç karşılıksız sevgim olmamıştı, zaten hayatımda da hep sayılı insanlar olmuştu. Bir erkeğe o yönden hiçbir duygu barındırmamıştım. Gözlerinin dolmuş olması da ayrı bir konuydu, bir erkeğin benim için bu halde olması cidden kötüydü. Kötü hissediyordum ama benim suçum yoktu, sevmek için her şeyi yapmıştım ve yine de olmamıştı.

İki deli bir araya geldi arıyor...

"Efendim kuzum?"

"Nerdesin sen gerizekalı?"

Göz devirip ofladım.

"Bir kez de karşılık olarak kibar olsan dişimi kıracağım."

"Boş yapma da, okulda mısın? Boşver okulu, hemen Yelda hanımın butiğine gel."

Kaşlarımı çattım ama geriye dönmüştüm bile, zaten bugün sadece iki dersim vardı ve yoklama alınmıyordu.

"Yelda teyzenin butiği, neden?"

Derin bir nefes almıştı, sövecekti. Bu kız diğer türlü konuşmayı bilmiyor.

"Bu akşam davete gideceğiz ya salak, işte kıyafetimi seçmen lazım."

"Ben niye seçiyorum, sen giyeceksin salak."

Arabayı çalıştırıp yola çıktım.

"Kes, hadi bekliyorum seni."

"Tamam salak."

"Dikkat et."

Gülümsedim ve telefonu kapattım. Mağazaya geldiğim zaman karşıma ilk çıkan kişi Yelda teyzenin kızı Selendi, beni pek sevmezdi. Yani selamlaşırdık ama ikimizde isteksiz ve samimiyetsizdik. Aslında pek umrumda değildi ama o nasıl desem ona kötü bir şey yapmışım gibi sürekli laf çarpardı. Karşılıksız kalmazdı ama pek takmıyorum. Sonuçta etrafımda gereksiz onlarca kişi var.

CANINI YAKARIM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin