Zarar Ziyan

11K 521 169
                                    

Bu bölüm benden tüm kadınlara gelsin, unutmayın siz her şeyi elde edecek kadar güçlü ve mükemmelsiniz <3

Lütfen hemcinsinize düşman olacağınıza destek olun. Çünkü yeterince kıyanımız, değersizleştirenimiz var.

Kadının gücü aşkına siz dünyanın ta kendisiniz, size aşığım.

Bazen insan asla olmayacak bir şey yapar ya aynı şu anda böyle hissediyorum. Bu ilk başta öylesine kötü gelir ki yüzlerce kez 'asla' dersin ama o asla diye diye çekildiğini fark etmezsin.

Bunun için asla 'asla' deme demişler.

Asla demiştim, olmazdı demiştim ama istemediğim ne kadar şey olduysa olmuştu. Elimle kalbimin üstünü sertçe ovaladım.

"Bana bunları sen yaptırdın."

Kalbimden nefret ediyorum, benliğim ondan nefret ediyor. Çünkü asla istemediğim şeyleri kalbim inatla istiyordu.

Güçlü bir hissiyat boğazıma oturdu, onu geçirmek için derince iç çektim. Fakat geçmedi, aksine daha kötü oldu. Elimi kalbimin üstünden çekerek masanın üstünde ki kadehe uzattım. Avucuma oturan bardağın yarısı doluydu, bu kaçıncıydı sayamamıştım. Kadehi dudaklarıma götürüp başıma diktim, boğazımdan aşağıya akan sıvı geride uyuşukluk bırakıyordu. Zaten pek kendimde değildim ama şimdi tamamen sarhoş olduğuma kanaat getirmiştim. Gerçi hala kahrolası benliğim benimleydi.

Ve aynı şekilde kalbimde benimleydi.

Acı acı atıyordu. Abartacak bir şey yoktu işte ama kalbimdi işte, yine istemediğim kadar dram doluydu.

"Aptal Mensah, aptal Yaratık."

Dudaklarım büküldü. Gözlerim de eş zamanlı dolmuştu.

"Benim aptal Yaratığım."

Benimdi evet ama benden bir hayli uzaktaydı.

Benliğim kısık bir sesle bu halimden nefret ettiğini bağırırken kendi derdime yanıyordum. İşaret parmağımla şakağıma iki kez vurdum.

"Knk sen suscan."

Başımı geriye yatırıp yarı açık gözlerimin ardından kendi kendime sözlerimi tekrarlamaya başladım. Gözlerim yavaşça kaydığında söylediğim son şey Mensah'ın adıydı.

Gördüğüm son şey de mavi gözleriydi.

Bedenim de kaldıramayacağıma emin olduğum bir yorgunluk vardı ama kaldıracağımın bilinciyle gözlerimi açtım.

Kalbim bıraktığım gibi drama bağlamıştı.

Yerimde doğrulup etrafıma kısık bakışlarımın ardından baktım, salonun ortasında harabeye dönen bir zavallı gibiydim. Dün akşam tüm sarhoşluğuma rağmen birebir zihnimde kayıtlıydı ve silinecek gibi de değildi. Kendi eserim olan dağınıklığın ortasında yürürken cam parçalarına dikkat ede ede üst kata çıktım. Salon da benim gibi harabeye dönmüştü. Birazdan eski haline dönecekti.

Birazdan benim de eski halime döneceğim gibi.

Boynumu iki yana doğru yatırıp kütlettim, o koltukta hiç kıpırdamadan uyuyakalmıştım. Soğuk suyun iyi gelmesini umarak duşa kendimi attım, buz gibi su başımdan aşağıya dökülmeye başladı. Soğuk su bedenimi gerim gerim germeliydi ama alıştığımdan bu artık pek etki etmiyordu. Daha fazla dayanamayarak suyun altından çıkıp bornoz yerine kısa bir havluyu bedenime doladım. Kıyafetlerimi hazırlarken hala ıslak olan saçlarımdan su damlaları boynuma doğru iniyordu. Her zamankinden farklı olarak elbise yerine bu sefer pantolon giymeyi tercih ettim. Kot mavi pantolonumu giydikten sonra üstüne de vazgeçilmezim olan siyah croplarımdan birini geçirdim. Aynada ki kendimle uğraşırken makyajımı göz ağırlıklı yaparak dudaklarıma bordo mat bir ruj sürerek yüzümle olan işimi bitirdim.

CANINI YAKARIM (+18)Where stories live. Discover now